PINA40’ın müzik programının pazartesi akşamki konuğu barmen
operası sahnesinde balanescu quartet ve konuk sanatçı olarak félix lajko idi.
1981’den beri pina bausch’un yapıtlarında andreas
eisenschneider ile birlikte müzik danışmanlarından biri olarak çalışan matthias
burkert topluluğu sahneye davet etmeden önce bir anısını da paylaştı: alexander
balanescu’nun müziğini kullandıkları “masurca fogo” ile londra’da turnedeyken,
bir gösteri sonrasında balanescu sahne arkasına gelip pina bausch’a tanışmış, sarılmışlar
ve ağlamışlar…
alexander balanescu’nun müziği gerçekten de en ritmik,
tempolu ve sert hatlı olduğu anlarda bile yoğun ve yumuşak bir hüzünle kaplı.
“masurca fogo”dan “nefes”e, “ten chi”den “agua”ya, “sweet
mambo”dan “bamboo blues”a ve diğerlerine, çoğu ortak proje olan 11 yapıtta danslara
eşlik eden balanescu’nun müziği coğrafyalar üstü bir nitelikte pina bausch’un
yapıtlarının atmosferini belirleyen başat öğelerden biri aslında.
“maria t.” albümünden “aria” ve “life and death”in
kullanıldığı “vollmond” ise, herhalde bausch-balanescu birlikteliğinin en
etkileyici örneklerinden biri.
pazartesi akşamki konserde de zaten salonda en çoşkulu
alkışlardan biri, balanescu quartet’in birbirine bağlayarak çaldıkları
“mountain call”, “aria”, “interlude” ve “life and death” sekansı sonrasında
koptu.
balanescu, maria tanase’nin romanya’nın sıradışı, muhalif,
hiç bir rejimle dirsek teması olmayan, yahudi olsun macar olsun hiç bir dostuna
ihanet etmeyen, müstesna sanatçılarından biri olduğunu söyleyerek girdi söze.
1963’de vefat eden şarkıcının 2013 100. doğum yıldönünün kutlandığını da
belirtti.
maria tanase’ye adadığı 2005 tarihli albüm onun şarkılarını
ve bestelerinin ritimlerini olduğu kadar ondan esinlenen veya onun sesini
kullanan bestelerden oluşuyormuş. bu albümden olan ve maria tanase’nin ses
kaydını da içeren “life and death”in romencesi “lume lume” imiş; bu tabiri
yabancı bir dile çevirmek çok zormuş, çünkü romenlerin hayata bakışlarını,
hayat felsefelerini dillendiren bir tabirmiş; ölümcül ve karamsarmış.
balanescu quartet & maria tanase: life and death (lume lume)
balanescu quartet & maria tanase: life and death (lume lume)
balanescu quartet “luminitza” ve “maria t.” albümlerinden parçalar seslendirdikten sonra, alexander balanescu sahneye “tanıdığım yaşayan en iyi doğaçlama çalan kemancı” diyerek felix lajko’yu davet etti. quartet ile lajko ilk defa PINA40 etkinlikleri kapsamında bir gün önce tanışmışlar ve o akşam ilk defa aynı sahneyi paylaşıyorlardı.
beylik bir tabir olacak ama; lajko gerçekten de
doğaçlamalarıyla kemanını konuşturdu. iki uzun parçada quartet ile lajko
muhabbetli bir sohbete tutuştular. barmen operası’nın sadece parterini ve
birinci balkonun ön sırasını dolduran bizler de bu sohbeti hayranlıkla
izledik/dinledik.
üçüncü parçada, o zamana kadar salonun farklı koltuklarında
oturan tanztheater wuppertal dansçıları yavaş yavaş hareketlenip, bazısı olduğu
yerde bazıları sahneye çıkarak, bazıları salonun kolonları arasında, bazısı
arka perdenin önünde bazısı sahnenin ön ucunda doğaçlama dans etmeye
başladılar; eşorfmanlar içinde olanı vardı, taytlı olanı, şık giyinmişi,
üzerinde montu olanı.
içlerinden geldiği gibi, o anda kendi yarattıkları
koreografilerde hareket ediyorlardı. inanılmaz, tüyler ürpertici bir sürprizdi;
ailecek birinci balkonun en ön sırasında oturduğumuz için bütün salona ve
sahneye hakimdik; müzik, hareketler ve mekan tek bir bütün olmuştu; seyirciler
olarak bizler de onun bir parçasıydık; etkili, duygusal ve hiç bitsin
istemediğim bir zamandı..
topluluğun, biri lajko ile birlikte üç kere bise çıkmasıyla,
90 dakika olarak belirtilen konser iki saati aşan bir süreye uzadı; keyiften
mest olduk olmasına; köln trenine yetişmek için barmen istasyonuna koşarken de
arkamızda konserin enerjisi ve rüzgarı vardı…
balanescu quartet: aria
balanescu quartet: aria
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder