24 Kasım 2013 Pazar

NRW048 bir "peer gynt" daha



ünü gittikçe artan schauspiel dortmund’un genel sanat yönetmeni kay voges’in methini bir kaç yazıda okuyunca, ne yapıp edip bir oyununu izlemek istedim; bana denk gelen tarihe, şansıma “peer gynt” çıktı.
geçtiğimiz yıllarda istanbul’da ışıl kasapoğlu’nun işsanat’ta çocuk oyunu olarak, ve ayrıca da oyunbaz’ın “peer gynt”i sahnelemiş olduklarını öğrenmiş olmama rağmen, türkiye’de bu kadar yıldır bir tek peer seyredememişken, şu kısa sürede almanya’da ikinci gynt’imi izlemiş oldum.
“peer gynt”’in almanya’da en çok sevilen oyunlardan biri olma nedeni, “faust”un dert edindiği konularla paralellik içermesi; “peer gynt” için boşuna “kuzeyin faust’u” tabiri kullanılmıyor.

kay voges, sahnelediği oyunlara damgasını vuran yönetmenlerdenmiş; “peer gynt”ini izleyince bu yoruma hak verdim.
1970’lerde peter stein’ın schaubühne’de sahnelediği altı saati aşan efsanevi “peer gynt”ten; iki hafta önce düsseldorfer schauspielhaus’da izlediğim staffan valdemar holm’un 3.5 saatlik “peer gynt”inden, sonra kay voges’inki sadece 90 dakika sürdü ve sahnede sadece altı oyuncu ve bir müzisyen vardı.
üçü kadın üçü erkek oyuncuların her biri oyun boyunca peer gynt’i canlandırdılar; hatta bazı sahnelerde beşi veya altısı birden aynı anda peer gynt oldular. ihtimal ki, yönetmen kay voges, “kendini arayan modern insan peer gynt”te doğruları, yanlışları, tutkuları ve hayalleriyle “evrensel insan”ı, hepimizi görmüş olmalı.

oyun, sahneyi bütünüyle kaplayan, su dolu bir havuzun içinde oynandı (sahne tasarımı: michael sieberock-serafimowitsch). su, ışık yansımaları sayesinde peer’in dolaştığı farklı dünyaların atmosferlerini sahnenin siyah kumaşla kaplı yan ve arka duvarlarına yansıtılmasını; oyuncuların boyalardan çabucak temizlenip, başka bir role (boyaya) kolayca bürünmelerini sağladı.
ayrıca; hepimizin dünyaya gelirken içinden çıktığımız karanlık rahimin su dolu olduğunu düşündüğümde, kay voges’in bir nevi “evrensel insan” olarak yorumladığı “peer gynt”i su dolu bir sahnede sahnelemesi bende daha bir anlam kazandı.








voges'in mizanseni oyuncular için de katmerli zorluk içeren müthiş bir meydan okuma: bütünüyle suyun içinde oynamanın zorluğu, rol değişimlerinde yüz ve bedenin bütünüyle boyanmasının zorluğu, bir çok rolü birden oynamanın yanısıra "aynı rolü" de oynamanın zorluğu.
schauspiel dortmund'un altı oyuncusu bu zor görevin altından başarıyla kalkıyorlar.

oyuncular kostüm ve aksesuar değişimlerini oyun sırasında seyircilerin önünde gerçekleştiriyor. oyuncuların karakter değişimlerinde kullandıkları en önemli öğe boya; evet, yüzlerine, bedenlerine sürdükleri ve gerektiğinde içinde bulundukları havuzun suyuyla yıkayıp temizlendikleri renkli boyalarla karakterden karaktere geçiyorlar.
örneğin kadın oyunculardan biri yüzüne ve bedenine sıvadığı yeşil boya ile troll prensesini canlandırdıktan hemen sonra, suya yüzünü ve kollarını yıkayıp bir diğer role giriyor; aynı şekilde, solveign’i oynayan kadın oyuncunun bedenini beyaza boyaması, veya peer gynt’in kaçırdığı gelinin kırmızı boyalı olması gibi..

oyundaki kadın-erkek bütün oyuncular peer gynt oldular, bütün oyuncular bir çok role büründü, ama iki protagonist baştan itibaren sabit kaldı, hep aynı iki oyuncu tarafından canlandırıldı: peer’in annesi ve onu yıllarca bekleyen sevgilisi solveign’i oynayan oyuncular hep aynılardı; belki de oyunda baştan itibaren “kendileri olan ve kendileri kalabilen” tek karakterler onlar olduğu için..
sonda peer, onu yıllarca bekleyen ve bekleme gücünü “inancından, umudundan ve sevgisinden” alan solveign’de şefkat bulmaya gelmişken, kay voges’in yorumunda, boşlukta kalır; çünkü solveign de aslında peer’lerden biri değil midir. ibsen’in sorunsallaştırdığı “kendini bulmak” ile “kendine yetmek” ikilemi voges’in yorumunda başka bir boyut kazanmış olur; solveign ile peer ayrı ayrı sahnenin arka karanlığında kaybolurlar..

kay voges'in "peer gynt"i dinamik temposu, güçlü ve etkileyici görüntüleri, öne çıkan biçimi kadar anlam dolu içeriğiyle ve oyunculuklarıyla unutulmayacak bir tiyatro deneyimiydi.

 
oyunun fragmanı:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder