oyuncular: metin belgin, seray düşenkalkar, ertuğrul ilgin,
sadrettin kılıç, meral oğuz, atilla olgaç, ilkay saran, musa uzunlar, nurinisa
yıldırım.
yönetmen: chris harris.
yazar: michael frayn.
topluluk: istanbul devlet tiyatrosu.
sezon: 1989-90.
hayatımda seyrettiğim en iyi komedilerden biriydi; doymamış,
dört kere izlemiştim; dördüncüsüne üniversite sınıfımdan 20 arkadaşımı
götürmüştüm.
schauspielhaus köln’ün yeni prodüksiyonlarından birinin bu
oyun olduğunu görünce ve prömiyer sonrası kötü eleştirileri okuyunca; bu kadar
muhteşem bir metin nasıl kötü sahnelenebilir diye meraktan; akşamım da boştu;
gittim seyretmeye.
boğaz köprüsü’nün kablolarının imal edildiği carlswerk
fabrikası’ndan dönüştürülmüş tiyatro salonlarından depot 1’de oynuyor “der
nackte wahnsinn” (büsbütün çılgınlık).
daha önce bu sahnede ayn rand uyarlaması “atlas silkindi”yi
izlemiştim; depot 1’in sahne uzunluğu 25 metre; bir farsın en son oynanacağı
salon!
25 metrenin yaklaşık 17-18 metresini devasa dekorla kaplarsanız;
matematiğin ve sahne trafiğinin çok önemli olduğu, saniyelerle kapıların açılıp
kapanmasına, oyuncuların hızlı ve seri hareket etmesine dayalı bir oyunda,
oyuncu bir yandan diğer yana 10 metre koşarsa; olmuyor!
üstelik bir de yönetmen (rafael sanchez), oyunun özünde
zaten var olan dinamizmi ve matematiği yeterli bulmayıp, “yönettiğini”
göstermek için “zorlama” eklemeler, mekansal düzenlemeler ve mizansenler
koyarsa; hiç olmuyor!
çok basit bir örnek: sahnede dört tane piyano var; oyun
sürerken iki piyanist durmadan yer değiştirerek, sahnedeki hareketlere,
tempoya, dinamizme uygun müzikler çalmaktalar; bazen de koltuklardan birinde
öylesine oturmaktalar. zaten koskoca bir sahne; zaten mikrofonla oynanıyor, bir
de müzik eklenince; anla anlayabilirsen!
zaten oyunun trafiği yeterince çetrefil; bir de
piyanistlerin trafiği eklenirse, hele de oyunun mantığına anlamsız
kalıyorlarsa; hiç hiç hiç olmuyor!
schauspiel köln prodüksiyonunun en başarılı öğesi
oyunculardı.
onlarla bir daha karşılaşır mıyım, onları başka bir oyunda
izler miyim bilmiyorum; ama yönetmenin kurbanı olmuş bu çok iyi oyunculara
saygımdan isimlerini paylaşıyorum:
bruno cathomas, robert dölle, julischka eichel, benjamin
höppner, yvon jansen, thomas müller, sabine orléans, julie riedler, jacob leo
stark.
O zamanlar 3 yaşında olduğum için üzüldüm =( Ne kadar güzel bir kadro. Ne kadar şanslısınız =)
YanıtlaSilevet, şanslıymışım :)
YanıtlaSil