1970’lerde
peter zadek destan yazmış bochum schauspielhaus'ta.
kurum hala, bir nebze de olsa o
yılların rüzgarını üzerinde taşımakta. nrw’nin ve ruhr bölgesinin en kaliteli
ve sıradışı yapımlarını hala bochum schauspielhaus’ta izlemek mümkün. ben
burada seyrettiğim çoğu oyundan memnun kaldım.
bochum
schauspielhaus’un da ayda bir sahne arkası turu var. yangın yönetmeliğinden
dolayı tura 20 kişiden fazla kabul edilmediğinden dolayı, bilet bulmak çok zor.
fiyatı ise komik: 3 avro. iki saat boyunca tiyatronun girip çıkmadığınız yeri
kalmıyor ve eskiden gişedar olarak çalışmış olan hanım büyük bir keyifle size
tiyatronun tarihinden, sahne arkasından anektodlar anlatıyor, bilgiler veriyor;
her yeri, her olayı biliyor..
bugünkü
tiyatronun yerinde bulunan, 1907 tarihli varieté-theater ikinci dünya savaşında
bütünüyle harap olunca, 1951-53’te almanya’nın tiyatro yapıları konusunda en
önemli mimarlarından biri olan gerhard graubner buraya yeni bir tiyatro binası
tasarlayıp inşa ediyor.
istanbul atatürk kültür merkezi’nin mimarı hayati
tabanlıoğlu da yanılmıyorsam almanya’da graubner’in yanında doktorasını
yapmış.
artık
söylemeye gerek yok, bu tiyatro binası da kültür varlığı olarak koruma altında;
çivisine dokunulmuyor, daha doğrusu, dokunuluyor ancak özgün haline sadık
kalınarak.
örneğin; ileriki yıllarda bir çok yapıda kullanılacak olan lale formundaki lambalar ilk
defa bu yapıda kullanılmış.
1965-66’da
yine graubner’in tasarımıyla kammerspiele (oda tiyatrosu) yapısı, mevcut binaya
ekleniyor.
graubner
1950’li yıllara ait ana binayı “ruhr bölgesinin mücevheri” diye tanımladığı
kırmızı tuğlayla kaplarken, 60’lı yıllar eki oda tiyatrosunda cam ve bakır
kullanmış.
kammerspiele
boyut olarak daha küçük olduğu gibi, alt kısmı bütünüyle cam-şeffaf
tasarlanarak sanki havada duruyormuş hissi yaratılmış; yapının ek olma etkisi
daha da hafifletilmiş.
büyük salonun sahneden görüntüsü
salon ile sahne arasındaki geçiş
yersizlikten
yan ve arka sahneler, ana sahne kadar büyük olmadıkları için, ama yine de bir
döner sahne istendiği ve ayrıca ana sahnenin üç platform halinde inip çıkması
da öngörüldüğü için ve dolayısıyla döner sahnenin olduğu platform arka sahneye
sığmadığı için; 20 ton ağırlığındaki bu platform ana sahnenin arka duvarına
yapışık şekilde sofitada asılı tasarlanmış, gerektiğinde ana sahnenin mevcut
zemini kaldırılıp bu platform yerleştiriliyormuş. bu sistem dünyada bir de
moskova tiyatrosunda varmış.
alman
tiyatroları sistematiklikleri ile ünlü; örneğin, sahne tasarımı kararlarının
prömiyerden dört ay önce bitmiş olması gerekiyormuş. yönetmenler
mizansenlerinde öyle kallavi son dakika değişiklikleri yapamıyorlarmış. pina
bausch’un neden aykırı ve farklı olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
sahne
arkasında rastladığım bir belge, düzen ve disiplinin bu kadarı da olmaz
dedirtti: “wassa schelesnowa” oyununa ait oyuncuların alkışa çıkma sıraları ve
nasıl selam verileceği direktifi.
tur
pazar günü öğleden sonra yapılıyordu ve matine-akşamüstü olmak üzere iki kere
oynanan çocuk oyununun arasında gezdik tiyatroyu. bu sırada 16:00 gösterisi
için makyajda olan bir oyuncuya da konuk olduk.
burası
da; büyük tiyatro, oda tiyatrosu ve atölyeler arasındaki avlu. peter zadek
döneminde burada oyuncular ve tiyatro çalışanları için müthiş sezon sonu
partileri verilirmiş. şimdilerde, daha sakinmiş partiler; zaten etraf konut
olduğu için 24:00 oldu mu müziğin sesinin kesilmesi gerekiyormuş.
bochum
tiyatrosu da, aalto musik-theater ve istanbul atatürk kültür merkezi gibi
binasının içinde marangozhaneden, terzihaneye, ayakkabuı atölyesinden depolara
bütün sahne arkası mekanlarını barındırıyor.
dekor atölyesi
ayakkabı atölyesindeki "antika" makinalar
terzihanedeki "şapka makinası"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder