wigman'ın "sacre"sının 1957 orijinal afişi
köln’e gelmeden önce, internette etraf şehirlerdeki
gösterileri araştırırken, aynı idari bölgede (kuzey westfalya’da) olduğu için
yakın zannettiğim (ancak meğer 200 km kuzeyde olan) bielefeld’de mary wigman’ın
“le sacre du printemps” (bahar ayini) yapıtına rastlayınca hemen biletimi
almıştım. iyi ki bu gösteriye internette rastlayınca biletimi almışım; almamış
olsaydım, bir daha bulamazdım, çünkü hiç bir tarihe bilet kalmamış durumda;
çünkü, sonradan öğrendim üzere, meğer
wigman’ın “sacre”sı 1957’de berlin operası’nda sahnelendikten sonra bir daha
hiç seyirci yüzü görmemişmiş.
wigman’ın “sacre”sı 56 yıl sonra, bir tanzerbe.fonds projesi
olarak yeniden dans sahnesine kazandırılmış.
tanzerbe.fonds ile birlikte üç tiyatro-opera kurumu
(osnabrück ve bielefeld tiyatrolarının dans toplulukları ve münih bavyera
devlet operasının bale topluluğu) belki de 2013’ün dünyada en ses getiren dans
projesinde güçlerini birleştirmişler. elde kalan belgelerden yararlanılarak
wigman’ın “sacre”sının rekonstrüksiyonu 1.5 yıllık bir süreç sonunda yapılmış. rekonstrüksiyonda
genç alman koreograf henrietta horn, susan barnett ve katherine sehnert görev
almışlar.
2013-14 sezonunda osnabrück ve bielefeld tiyatrolarının sahnelerinde
sahnelenecek versiyonun kadrosu, bu sahnelerin boyutlarına uygun olarak, 4’ü
oyuncu olmak üzere 29 kişi. wigman’ın “sacre”sının 45 kişilik özgün hali ise,
her açıdan imkanları daha geniş olan, almanya’nın en büyük opera kurumlarından münih
bavyera operası’nın bale topluluğu tarafından 2014 yazında sahnelenecek.
osnabrück ve bielefeld tiyatrolarının ortaklaşa sahnelediği
programın, sadece 35 dakikalık “sacre”nın sunulacağı münih’tekinden önemli bir
farkı ise, gecenin yıldızı “mary wigman’ın sacre”sından önce, bu iki tiyatronun
kurum koreograflarının da birer kısa işlerinin sahneleniyor olması.
anlayacağınız, seyirciye sunulan toplamda iki saatlik cömert bir program..
doğal olarak wigman’ın yapıtı kadar öne çıkmıyorlar ancak bu
iki yapıt da bence ilgiyi hak ediyor; kendi adıma, bu iki iyi koreografı
tanımış olmaktan memnunum: mario de candia ve george zöllig.
wigman’ın “sacre” rekonstrüksiyon süreci bayağı sancılı
geçmişmiş. aslında belge olarak , wigman’ın kapsamlı çizimleri, müziğin piyano
transkripsiyonuna aldığı notlar, metinler ve bol bol fotoğraf varmış; ancak
esas sorun, wigman’ın koreografisini dansçı dore hoyer’e bıraktığı, yani
koreografiye hiç karışmadığı “seçilmiş bakirenin dansı” kısmına dair 14
fotoğraf dışında hiç bir belgenin olmayışı.
hoyer’in partisi hakkında kendisinin ne bir yazısı, ne bir
çizimi, 14 fotoğraf dışında hiç bir şey; hoyer’in hareket kalitesi konusunda
ise “afectos humanos” isimli bir film görüntüsü dışında bilgi de yokmuş. zaten,
projeye baştan bir koreografın, henrietta horn’un dahil edilmesinin
nedenlerinden biri buymuş. horn o 14 fotoğraftan, yapıtın özgün halinde koroda
dans etmiş olan ve amerika’dan gelen 80 yaşındaki iki hanım dansçının dans
etmedikleri bir solo hakkında hatırladıklarından ve yine yapıtın tasarım süreci
sırasında wigman’la çalışmış olan öğrencilerinden katharine sehnert’in
fikirlerinden ve dans tiyatrosu’nun yaşayan efsanelerinden susanne linke’nin
(ki linke berlin’de mary wigman’ın öğrencisi olmuş ve dore hoyer’i sahnede
izlemiş) danışmanlığından yola çıkarak “seçilmiş bakirenin solosu”nu yeniden
tasarlamış.
horn ve barnett gösteri kitapçığında açıkca ve samimiyetle
sahnede izleyeceğimizin ne kadarının özgün wigman & hoyer koreografisi
olduğunu bilemediklerini belirtiyorlar.
zaten rekonstrüksiyon böyle bir olgu; gerçeğine en yakın
olan hali ama gerçeği değil. yapıtın değil çizimleri, video kaydının olması
bile bazı durumlarda gerçeği yansıtmayabilirmuş.
pina bausch’un “wind von west” rekonstrüksiyonu hakkındaki
söyleşide dominique mercy şunları söylemişti mesela: bir video kaydından iki
dansçının birbirleriyle olan mekansal ilişkisini görüyorsunuz, ona göre
kurguluyosunuz, ancak iki hafta sonra başka bir video kaydı çıkıyor, bu kayıtta
iki dansçı belki bütünüyle bambaşka konumda değiller ama diğerinden farklılar,
ve sizin seçim yapmanız gerekiyor.
juilliard’ın müdürü lawrence rhodes ise yine aynı söyleşide
hoşsohbet üslubuyla şunları şöylemişti: biz eğitimin bir parçası olarak her
sene öğrencilerle repertuar çalışırız, başımıza çok gelmiştir, yapıtta dans
etmiş eski bir dansçı gelir, elimizdeki video kaydını seyrettikten sonra “hiç
buna bakmayın, o akşam bütün topluluk çok kötü bir performans çıkarmıştık,
buradaki her şey yanlış!” diyebilir..
benim kendi kuruntum ise; pina bausch’un “wind von west”
rekonstrüksiyonu için de aynı şeyi düşünmüştüm, wigman’ın “sacre”sını izlerken
de ister istemez aklıma geldi; wigman’ın kendisi acaba bu rekonstrüksiyonun
yapılmasını ister miydi?
gösteri kitapçığında wigman’ın öğrencisi ve bu rekonstrüksiyonun
ortak yaratıcılarından katherina sehbert’e bu soru sorulmuş. wigman hayattayken
hiç bir dansını bir kereden fazla dans etmemiş. dansın anlık itki ve
duygulardan yola çıkmasını gerektiğini düşünür, bu yüzden de tekrarlanmasına
karşı çıkarmış. yine de sehbert, wigman’ın bu düşüncesinin özellikle solo
yapıtları için geçerli olduğunu, “sacre” gibi devasa bir yapıtının yeniden
sahneye konmasından kendisinin de memnun kalacağını söylüyor kitapçıkta.
yaklaşık 5 dakika süren ve yapıtın doruğunu oluşturan bu son
bölüm hakkında bu kadar az bilgi olduğunu, rekonstrüksiyonu seyrederken
bilmiyordum (kitapçığı okumamıştım daha) ve açıkçası heyecanla beklediğim bu
bölüm bende hayal kırıklığı yarattı. olayın sahne arkasını/yapım aşamasını
öğrenince bu kısmın neden bu kadar zayıf olduğunu anlamış oldum. tabii bu benim
izlenimim; rekonstrüksiyon almanya’da eleştirmenler ve dans camiası tarafından
genel olarak büyük beğeniyle karşılandı. ayrıca, pina bausch’un “wind von
west”iyle ilgili gerçekleşen toplantıda dominique mercy wigman
rekonstrüksiyonunu izlediğini ve henrietta horn’un çok iyi bir iş başardığını
söyledi.
bence de, “seçilmiş bakirenin dansı” dışında rekonstrüksiyon
gerçekten de müthiş bir çalışma olmuş. wigman’ın detaylı (ama doğal olarak) iki
boyutlu eskizlerini program kitapçığında görünce, horn-barnett-sehnert
üçlüsünün ne kadar doğru seçimlerle o eskizleri üçüncü boyuta kaldırdıklarını
farkedebiliyorsunuz.
“sacre” bütünüyle wigman’ın imzasını taşıyan bir iş;
koreografi dışında sahne ve kostüm tasarımında da söz sahibi olmuş.
wigman’ın topluluk koreografisi müthiş etkili; zemine
sımsıkı basan, ağır ve törensel bir niteliğe sahip. sahne tasarımı, kostümler
ve ışıkla da birleşince ortaya çıkan atmosfer 1000 yıl önce olmuş ya da 1000
yıl sonra olabilecek bir töreni andırıyor. zeminden yükselen hafif eğimli duran
yuvarlak disk, rahip ve rahibelerin bütün bedenlerini ve başlarını saran, tek
renk, minimal kostümler, yapıtın ikinci yarısında arka çaprazdan gelen
ters-ışık zamansız bir atmosfer yaratmış.
Filmaufzeichnung "Le Sacre du Printemps" von Mary Wigman from DIEHL+RITTER / TANZFONDS on Vimeo.
wigman’ın “sacre” rekonstrüksiyonu tanzerbe.fonds prestij projesi olduğu için internet sitelerine hem osnabrück-bielefeld prodüksiyonunun tamamının video kaydını hem de özgün çizimler, fotoğraflar, mektup yazışmaları ve söyleşilerle zenginleştirilerek çok güzel hazırlanmış gösteri kitapçığının pdf’ini koymuşlar. ekrandan da olsa wigman’ın “sacre”sını seyretmenizi, almanca da olsa kitapçığa göz atmanızı öneririm.
...
fiat lux, mauro de candia
rauschen, gregor zöllig
akşamın diğer iki yapıtı, mauro de candia’nın “fiat lux” ve
gregor zöllig’in “rauschen” adlı yapıtları hakkında da bir kaç kısa yorumda
bulunmak isterim.
öncelikle, kavram karmaşasına düşmedikleri için takdir
ettiğim bir özelliklerini belirtiyim: de candia’nın koreografı olduğu topluluk
dance company theater osnabrück, zöllig’inki ise tanztheater bielefeld; topluluklarının
adlarına sadık kalarak de candia’nınki soyut, amerikan tarzı bir modern dans
yapıtı, zöllig’inki ise jestlerle ve durumlarla zenginleştirilmiş bir dans
tiyatrosu.
ikinci olaraksa; iki yapıtta da sahne tasarımının
kullanılmamış, sadece ışık tasarımıyla mekan ve atmosfer yaratılmış olmasını
çok isabetli ve etkileyici buldum. öyle ki, iki yapıtta da ışık çok önemli bir
rol oynuyor.
adının da gönderme yaptığı gibi “fiat lux”da bir çok diğer
aydınlatma dışında, tek bir spot öne çıkıyor ve çok hoş bulduğum bir fikirle bu
spot yapıtın 20 dakikalık süresi boyunca arka sağ alttan başlayıp mekanda bir
yarım çizip arka sağ üstten sahneyi sofitaya doğru terk ediyor. ayrıca; de
candia “fiat lux”ünün son sahnesinde sağ arkadan sol öne çapraz bir şekilde
baskınlaşan bir ışık kullanmıştı ki, bu wigman’ın “sacre”sının da belirleyici
ışık koridorlarından biriydi. sonradan gösteri kitapçığındaki açıklamadan de
candia’nın bu ışık tercihini bilinçli yaptığını okudum.
zöllig’in 20 dakikalık “rauschen”inde ise kabaca bir hesapla
130-150 spot kullanılmıştı.
de candia mekanı dikeyine/derinliğine kullanmıştı, zöllig
ise enine/yatayına; yani “fiat lux”da dansçıların giriş çıkışları ağırlıklı
olarak, arkadaki karanlıktan öne doğruydu, “rauschen”de ise yan sahnelerden
idi.
bu tercih baştan öngörülmüş müydü bilmiyorum ama aynı
akşamda arka arkaya izlenen iki yapıtın bu kontrastı taşımaları hoşuma gitti.
iki yapıtta müzik olarak da, stravinski’nin eseri gibi son
100 yıldan besteler seçilmişti. de candia “fiat lux” için arvo paert’in
“trisagion” ve “darf ich…” adlı bestelerini, zöllig ise “rauschen”de hem steve
reich’ın “eight lines”ını hem de dansçıların seslerini kullanmış. bu yapıtlar
da, “le sacre du printemps” gibi, orkestra tarafından canlı icra edildiler.
de candia ve zöllig’in bir parçası oldukları “wigman-sacre”
akşamında her açıdan bu yapıtla cesaretli bir şekilde ve -sonuçta bence
başarıyla- ilişki kurmaları beni izleyici olarak hem tatmin etti hem de
seyrettiğim dans akşamını bütüncül kıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder