22-23-24 kasım cuma, cumartesi ve pazar akşamları wuppertal-barmen
operası’nda PINA40 jübile sezonunun heyecan verici gösterilerinden biri
gerçekleşti. üç akşam da salondaki enerji başkaydı; sahnenin üzerindeki enerji
ise bambaşka!
sahnede tanztheater wuppertal’in dansçıları yoktular.
onların yerine, pina bausch’un eğitim hayatındaki önemli iki durak essen
folkwang sanatlar üniversitesi (2010’dan önceki adı: folkwang
hochschule/yüksekokulu) ve new york juilliard okulu’nun öğrencileri ve ayrıca
bausch’un 1983’ten vefatına kadar yöneticiliğini yaptığı folkwang tanzstudio
essen’in dansçıları bausch’un 1975 yılında tasarladığı “frühlingsopfer –
dreiteiliger tanzabend von pina bausch” (bahar ayini – pina bausch’tan üç
bölümlü dans akşamı)’nın rekonstrüksiyonuna hayat verdiler; prömiyer
tarihinin 38. yıldönümüne çok yakın tarihlerde..
bausch, üç bölümlü dans akşamını oluşturan yapıtlarının
tümünde igor stravinski’nin müziklerini kullanmış: 1951/52 tarihli dini içerikli
“cantata”nın müziğiyle “wind von west” (batıdan esen rüzgar), küçük piyano
parçaları ve ünlü “tango” ile “der zweite frühling” (ikinci bahar) ve 1913
tarihli “le sacre du printemps” ile “das frühlingsopfer” (bahar ayini).
üçü bir arada, özgün haliyle en son 1979 yılında sahnelenmiş
olan yapıtlardan “wind von west”in en son 1978 edinburgh festivali’nde yapılmış
bir kaydı varmış, “der zweite frühling” en son 1981’de israil’de sahnelenmiş.
üçlünün en ünlüsü, bausch’un iki başyapıtından biri, “das frühlingsopfer” ise
malum, “café müller” ile birlikte tanztheater wuppertal’in en çok bilinen ve sahnelenen
yapıtı [şimdiye kadar 37 ülkede 250 kez sahnelenmiş; umarım yakın gelecekte istanbul'da bunların arasına katılır].
….
nereden başlasam!..
22 kasım 2013 cuma akşamı adeta “kordiplomatik” barmen
operası’ndaydı; herkes siyahlar içindeydi. gösteri öncesinde üst fuayede
tanzfonds.erbe’nin temsilcisi madeline ritter, juilliard’ın müdürü lawrence
rhodes ve rekonstrüksiyondan sorumlu dominique mercy rekonstrüksiyon
macerasından bahsettiler.
lawrence rhodes bütün samimiyetiyle bu fikrin nasıl
doğduğunu anlattı: pina bausch vefat ettikten sonra, tanztheater wuppertal bir
gösteri için brooklyn academy of arts’a geldiğinde salomon bausch, dominique
mercy ve robert sturm arşivinde bausch ile ilgili bir şeyler bulabilmek için
juilliard’a giderler. bu ziyaret sırasında rhodes onlara, pina bausch hiç bir
yapıtını başka topluluklara vermediğini
bildiği halde, juilliard’daki eğitimin önemli bir parçası olan repertuar
çalışması (yani, eski bir dans yapıtının öğrenciler tarafından birebir
çalışılıp sahnelenmesi) kapsamında bir pina yapıtını sahnelemelerinin mümkün
olup olmadığını sorar. rhodes, diğerlerinin biraz garip bir şekilde ona
baktıklarını, ama mercy’nin biraz düşündükten sonra “belki bir şeyler
olabilir..” dediğini belirtti. rhodes ertesi yıl wuppertal’i ziyaret ettiğinde
ona “bulanık” bir film gösterirler: “wind von west”in video kaydıdır bu. rhodes
çok heyecanlanır ve projenin ilk adımı atılmış olur.
dominique mercy sözü aldığında söylediği ilk şey: “çok iş
vardı” oldu.
önce, bu projeyi nasıl gerçekleştirebileceklerine bakmışlar;
almanya’nın dans mirasını korumayı amaçlayan tanzfonds.erbe’den fon bulunmuş.
ancak işin en zor ve büyük kısmı, biri en son 1979, diğer 1981 yıllarında sahnelenmiş
iki yapıtın rekonstrüksiyonlarının yapılmasıymış: video kayıtları, fotoğraflar,
pina bausch’un notları, rolf borzik’in çizimleri, sahne tasarımına ve ışık
yerlerine dair sahne amirinin notları; ve en önemlisi, bu iki yapıtta
başrolleri dans etmiş olan dansçılar.
vivienne newport
ve john giffin wuppertal-barmen operası'nda genç dansçılarla, foto: uwe schinkel
josephine ann
endicott juilliard okulu'nda öğrencilerle çalışırken, foto: natalie keyssar
özgün “wind von west”te başrolü dans eden josephine ann
endicott, özgün “der zweite frühling”de başrolleri dans eden vivienne newport
ve john giffin ve ayrıca mari dilena, ed kortlandt ve tjitske broersma
bedenlerinin hafızasından faydalanılan dansçılarmış. onlara hem bu iki yapıtın
rekonstrüksiyonun gerçekleştirilmesinde büyük görev düşmüş hem de new york ve
essen’de öğrencilerin çalıştırılmasında. mercy ise projenin koordinasyonunu
üstlenmiş.
mercy konuşmasında özellikle mari dilena’dan bahsetti; çünkü
dilena uzun zamandır mercy’ye “wind von west” için “ne yapıp etsek, repertuara
yeniden kazandırsak” diyormuş.
program kitapçığında anlattığı anısı da dilena’nın bu yapıtı
ne kadar benimsediğinin bir göstergesi: 1978’de amerika’da önemli bir dans
topluluğunun yöneticisi olan bir arkadaşı dilena’ya pina’nın bir işini sahneleyebilir
miyiz diye sorar. dilena da “cantata”nın bir bale topluluğu için mükemmel bir
yapıt olduğunu düşünerek, bir kostümlü prova sırasında bausch’un yanına gidip
sorar. pina’dan aldığı cevap şöyledir: “marichen! how would that be possible?”
[“chen” almancada küçültme eki; “mariciğim, bu nasıl gerçekleşecek?”]
mercy, new york ve essen’deki grupların ayrı ayrı
çalışmalarından ve ancak gösteri öncesindeki bir-iki günde ortak prova
yapmalarından dolayı çok zorlandıklarını ancak zamansal ve ekonomik
kısıtlamaların bunu gerektirdiğini söyledi. ayrıca; üç akşam wuppertal, bir
akşam essen ve dört akşam new york’taki gösterilerin her birinde başrollerin
farklı öğrenciler tarafından dans edilmesini çok istediklerini ancak yine zaman
ve para sorunundan dolayı bunu gerçekleştiremediklerini; üzülerek, tek kastla
çalışmak zorunda kaldıklarını belirtti.
bu noktada lawrence rhodes söz alıp; josephine ann endicott
ve john giffin’in juilliard’a geldiklerinde, seçmelere başlamadan önce
bütün öğrencilere bütün koreografiyi çalıştırdıklarını, new york’ta bütün
öğrencilerin her adımı, yapıtların bütününü bildiğini; bu çalışma tarzına çok
şaşırdığını ama hayran kaldığını söyledi.
kasım ortasında mary wigman’ın 1952 tarihli “sacre” (bahar
ayini)’ni de rekonstrüksiyonla tekrar dans dünyasına kazandırmış olan
tanzfonds.erbe’nin yetkilisi madeline ritter; wigman projesi için 1952’deki
özgün sahnelemede dans etmiş 80 yaşında iki dansçının amerika’dan geldiğini;
şimdi bu proje sayesinde de 20-21 yaşındaki öğrencilerin pina bausch’un
yapıtlarını bedenlerine kazıdıklarını, 50 yıl sonra onların bu deneyiminin çok
değerli olacağına dikkat çekti.
ritter’in vurguladığı üzere, pina bausch vakfı’nın bu
projeye neden tanztheater wuppertal dansçıları yerine öğrencilerle/gençlerle
girdiğinin en net açıklaması gelmiş oldu: “geçmişten gelen bir yapıt, ancak
genç bedenlerle geleceğe taşınabilir”.
bu genç bedenler arasında çağdaş ermiş isimli türkiye kökenli bir dansçının da olması, beni ayrıca mutlu etti..
bu genç bedenler arasında çağdaş ermiş isimli türkiye kökenli bir dansçının da olması, beni ayrıca mutlu etti..
….
pina bausch üç bölümlü stravinski akşamı için defterine “geburt
– liebe – tod” (doğum – aşk – ölüm) notu düşmüş.
bausch, nasıl bir yıl sonra sahneleyeceği “orpheus und
eurydike” operasının dört perdesine kendi oluşturduğu dramaturjiye göre
başlıklar koyduysa; aynı besteciye ait olsa da birbirinden çok farklı türlerde
ve zamanlarda bestelenmiş müzikler içeren stravinski akşamı için de benzer bir
dramaturjik bütünlük öngörmüş.
sondan; deftere “ölüm” notu düşüren “das frühlingsopfer”
(bahar ayini)’nden başlarsam:
bu yapıtı pina bausch hayattayken, tanztheater wuppertal
dansçılarından üç kere izlemiş bir seyirci olarak nacizane izlenimim şu ki;
genç bedenlerin bu zor yapıtın koreografisini öğrenmiş olmaları gelecek için
büyük bir kazanç olsa da ve genç bedenlerin dinamizmine ve gücüne rağmen;
öğrencilerin bausch’un “bahar ayini”nin içine yeterince derinlikle
giremediklerini, biraz ham kaldıklarını düşündüm, ilk akşam izlerken.
ikinci akşam çok daha kötüydüler; o kadar ki, sahneyi
mekansal olarak bile doğru düzgün kullanamadılar.
pazar akşamı ise, üç gösterinin en iyisiydi; sahneye ve
yapıta “ısınmış”, alışmışlardı; hatta üçüncü akşam neredeyse tanztheater
wuppertal dansçılar seviyesindeydiler.
yine de; dans için, hele de bausch’un “bahar ayini” için
belli bir eşiği çoktan geçmiş bazı tanztheater wuppertal dansçıları için bu
yapıt ne kadar çetrefil ve zor dans cümleleri barındırsa da, onlar herhalde
bizzat pina bausch’la çalışmış olmalarının verdiği deneyimle ve bauschvari
hareket vokabülerinin yıllar boyu bedenleri tarafından içselleştirilmiş olması
nedeniyle, olgun bedenleriyle “das frühlingsopfer”da çok daha etkileyici ve
yoğun bir performans çıkarıyorlar.
juilliard’ın ve folkwang’ın gençleri üst seviyede
gayretkardırlar, ancak seçilmiş kızı oynayan tsai-wei tien
dışında, topluluk olarak “das frühlingsopfer” için biraz toy kaldılar.
….
ilk bölüm “wind von west” (batıdan esen rüzgar)’da,
stravinski’nin “cantata”sının içerdiği sözlere (bir nevi libretto olarak kabul
edersek) kulak verdiğinizde; isa’yla özdeşleştirilebilecek bir figürün dini
anlamdaki son yolculuğu anlatılmaktadır. ancak, bausch’un bu yapıt için “doğum”
tabirini kullanması ve başrolde bir kadın dansçının olması; bausch’un hikayeyi,
yolculuğu yapan erkek figürden ziyade onu doğuran kadın üzerinden anlattığının
ipucu olsa gerek.
“cantata”nın teksti müziğin içerisinde tam olarak
anlaşılamadığı (ve bu metni önceden bilmediğim) için, sadece bausch’un “doğum”
ipucuyla izlediğim “wind von west”, mekanı kullanan anlatım kurgusu ile beni
çok heyecanlandırdı:
sahne, şeffaf (tülden) duvarlarla derinlemesine (arkaya
doğru) dörde bölünmüş; her bir duvarın iki yanına birer kapı açılmış. sahnede
dört mekan katmanı var, bunlar şeffaf duvarlarla ayrıldığı için hepsi
görülebiliyor; ve bence bu dört mekan katmanı aynı zamanda dört zaman katmanına
tekabül ediyor.
perde açıldığında; en ön katmanda bir anne ve kucağında bir kız
çocuğu; önden ikinci katmanda ameliyat masasını andıran bir yatak ve üzerinde
bir kadın; en gerideki dördüncü katmanda ise seyirciye arkasını dönmüş,
üzerinde sadece ten rengi bir külot olan bir erkek dansçı durmaktadır.
koreografiden ve yapıtın içindeki bazı durumlardan; önden
ikinci katmandaki (doğum yapan) kadının hikayenin protagonisti (ana karakteri)
olduğunu, onun üç farklı yaşının sahnede eşzamanlı olarak var olduğunu ve bunun
mekansal katmanlarla anlatıldığını düşündüm izlerken. örneğin, yapıtın hemen
başlarında ana karakter olan kadın dansçının, ameliyat masasının bulunduğu
ikinci katmanda saçlarını tarakla tararken, bir gerideki (üçüncü) mekansal katmanda
başka bir kadın dansçının ellerini saçlarının içine sokarak bütünüyle
dağıtması, bana bu iki dansçının aynı protagonistin farklı zamanlarını ifade
ettiklerini düşündürttü; protagonistin en küçük hali ise, en öndeki katmanda
annenin kucağındaki kızdı. bu üç kadın dansçı yapıt boyunca önce ayrı mekansal
katmanlarda kalarak aynı koreografik hareketleri birbirlerine ters yönlere
doğru yaptılar; ilerleyen sahnelerde tek bir katmanda biraraya gelerek bir üçlü
dansta birleştiler.
protagonistin kocasını oynayan siyah pantalon-ceketli erkek
dansçı bir sahnede mekansal katmanları oluşturan şeffaf duvarların iki yanında
açılmış kapılardan hızlıca öne ve arkaya koşarak adeta hayatına girdiğini kadın’ın
farklı zamanlarını kat etti.
yapıtın başında uzun süre en arkada hareketsiz duran çıplak
erkek ise, kadın’ın doğuracağı bebekti sanki; çıplaklığıyla masumiyeti temsil
ediyordu.
bir sahnede; ikinci katmandaki kadın ameliyat masasının
üzerinde yatarken ayak ucunda pantalon-ceketli erkek ayakta, baş ucunda çıplak
erkek çömelmiş olarak durmaktaydılar.
özgün hali 25 dakika olan stravinski’nin “cantata”sının bazı
kısımları tekrar ettirerek kullanıldığı için yaklaşık 35 dakika süren “wind von
west”te sadece sololar, duolar, triolar yoktu; topluluğun kullanıldığı sahneler
de vardı.
bausch bazı sahnelerde topluluğu her dört katmanda birden
konumlandırılmıştı. topluluğun koreografisine doğumla gelecek sevinçten ziyade
ölümün hüznü ve üzüntüsü hakimdi; bu açıdan, bausch’un bir yıl sonra
sahneleyeceği “orpheus und eurydike” operasının “trauer” (matem) başlıklı ilk
bölümdeki topluluk koreografisiyle oldukça benzer bir tasarıma sahipti.
“wind von west”in sonuna doğru ise; farklı katmanlarda yer
alan topluluk halinde bulunan bütün dansçılar başlarını kaldırıp uzun süre göğe
baktılar. [2000 tarihli macaristan esinli “wiesenland”da da önemli sahnelerden
birinde bütün dansçılar yukarıya bakarlar; bausch’da tekrar eden durumlardan
biri de bu “göğe bakma” hali..]
….
foto: ursula kaufmann
yaklaşık 20 dakika süren “der zweite frühling” (ikinci
bahar) başlıklı ikinci bölüm; yaşlı bir karı kocanın bir akşam yemeğinde
yaşadıkları duyguları ve durumları anlatıyordu.
kadın masanın düzeninin, etrafın derli toplu olmasının,
yemeğin lezzetinin derdindeyken, adam karısına karşı içinde yeniden filizlenen
aşkı dışarı vurmaya çalışmaktadır; ona sarılmaya, onu öpmeye, onunla
cilveleşmeye…
bu duygularla kadın ile adamın anıları canlanır; kadın
merkezli dramaturjide sahnenin gerisindeki üç kadın dansçı ile bir erkek dansçı
yaşlı kadın ile adamın anılarıdır: flört ettikleri, seviştikleri, birbirlerine
karşı tutkulu oldukları zamanlar, evliliklerinin ilk günleri, hatta
evlendikleri gün..
dört ayrı zaman dilimi (kadının yaşlı hali ve gençliğinin üç
ayrı evresi) altı dansçı tarafından eşzamanlı olarak sahneye taşınır; örneğin,
yaşlı adamın sandalyeye oturup kucağına almaya çalıştığı yaşlı kadın elinden
kaçınca, kadının gençlik hallerinden biri yaşlı adamın kucağına oturur, hemen
arkasından yaşlı adamın kucağından genç kadını çekip alan adamın gençlik
halidir..
sona doğru; dört farklı zaman ve altı dansçı stravinski’nin
“tango”su eşliğinde iyice girift bir kurguyla üst üste bindirilerek, eğlenceli
ve komik bir koreografinin malzemesi olurlar.
….
1975 tarihli “wind von west” ve “der zweite frühling” pina
bausch’un ileriki 34 yılda sahneleyeceği bütün diğer yapıtlarının özünü barındırıyorlar
sanki: “wind vom west” koreografik olarak, “der zweite frühling” ise
komik-ironik öğeler, kadın-erkek ilişkileri ve “durumların sergilenmesi”
açısından.
“wind vom west”te topluluğun koro olarak kullanımında,
mekansal konumlandırılmalarında ve koreografik hareketlerinde bir yıl önceki “iphigenia
auf tauris”ten ve özellikle bir yıl sonraki “orpheus und eurydike”den izler
görmek mümkün.
“wind vom west”in soloları ve duoları ise “café müller”den
başlayarak “sweet mambo”ya kadar bausch’un opus magnum’unun nüvesini
oluşturuyor sanki.
“der zweite frühling”de ise, 1970’lerin sonlarından başlayıp
1980’lerin başlarında başyapıtlara dönüşen pina bausch yapıtlarındaki melankoli
ile insanı gülümseten hafiflikler ve ironi arasında gidip gelen ruh hali yoğun
olarak hissediliyor.
pina bausch’un yapıtlarını besleyen iki damar: bedenin ve
kolların kıvrıldığı, kırıldığı, döndüğü tipik bauschvari hareket cümleleri ve
insan ilişkilerinin gündelik gidişatı içinden ustaca süzülmüş, aynı anda hem
melankolik hem komik olan durumlar.
….
başa, ilk akşam gösteri öncesi yapılan söyleşiye dönersem;
“frühlingsopfer – dreiteiliger tanzabend von pina bausch”
(bahar ayini – pina bausch’tan üç bölümlü dans akşamı) için tanzfonds.erbe’nin
temsilcisi madeline ritter “amaçlarının genç bedenlerde yaşayacak yeni bir
arşivin yaratılmasını sağlamak” olduğunu söylerken; dominique mercy, onları bu
projeye iten en başat nedeni “pina için” olarak gerekçelendirdi ve sözünü
“umarım bu dans akşamını özgün haline en yakın şekilde
gerçekleştirebilmişizdir” dileğiyle noktaladı.
pina bausch neden hayattayken bu iki küçük yapıtını yeniden
gün yüzüne çıkarmadı; o dönemden başka bir sürü yapıtı tekrar sahnelediği halde
bunlar için zamanı mı yoktu; yoksa istemedi mi; diğerlerinin yanında bunları
daha az değerli buluyor olabilir miydi; pina bausch’a kalsa bu iki yapıt belki
de bir daha hiç ortaya çıkmayacaktı; bilmiyoruz..
mirasçılarının onun yerine verdikleri bir kararla, dans
camiası ve seyircisi 38 yıl öncesinden bu iki küçük yapıtı izleme, keşfetme
şansını elde etti. kişisel olarak tek dileğim, yaşasaydı pina’nın tercihinin de
bu yönde olma ihtimali..
....
merak edenler;
"wind von west"in rekonstrüksiyonu sırasında juilliard okulu'nda gerçekleşmiş work&process toplantısını buradan izleyebilirler.
toplantı; pina bausch'un 2008 dance magazine ödülünü alırkenki enfes konuşmasını, "wind von west"in ilk sahneleşinin video kaydından görüntüleri, dans eleştirmeni ve tarihçisi deborah jowitt'in jo ann endicott, mari dilena, john giffin ve lawrence rhodes ile yaptığı söyleşiyi ve en önemlisi juilliard öğrencilerinin kostümsüz ve dekorsuz dans ettikleri "wind von west" bölümlerini içeriyor..
toplantı; pina bausch'un 2008 dance magazine ödülünü alırkenki enfes konuşmasını, "wind von west"in ilk sahneleşinin video kaydından görüntüleri, dans eleştirmeni ve tarihçisi deborah jowitt'in jo ann endicott, mari dilena, john giffin ve lawrence rhodes ile yaptığı söyleşiyi ve en önemlisi juilliard öğrencilerinin kostümsüz ve dekorsuz dans ettikleri "wind von west" bölümlerini içeriyor..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder