marakeş'te jemaa el-fnaa meydanı'nın ve şehrin genel keşmekeşliğine karşıt, müthiş huzur dolu bir yer var: saadi türbe yerleşkesi. mezarlık olması dolayısıyla huzurlu olması baştan öngörülebilir, ama burada mezarlık olmanın dışında/yanısıra mekansal olarak da bir huzur var sanki.
daha ilk sekans; dış dünyadan türbe yerleşkesine giriş, sizi yüksek duvarlar arasındaki dar bir geçitten geçirerek, şehrin keşmekeşinden farklı bir dünyaya, ortama, atmosfere ilerlediğinizi hissettiyor ve adeta hazırlıyor. "diğer taraf"a geçtiğinizde ilk karşılaştığınız görüntü aşağıdaki fotoğraf: adeta bir cennet.
yerleşkenin nüvesi olan lalla massaouda kubbesi 16.yy'ın ortasında sultan el-galib tarafından babası, saad hanedanının kurucusu muhammed şeyh için inşa edilmiş. 16.yy'ın sonunda da burası ünlü saad sultanı ahmed el-mansur tarafından büyütülmüş ve güzelleştirilmiş. kubbe'ye ismini veren sultanın annesi de burada yatıyormuş. buraya 18.yy'a kadar sultanlar defnedilmişler. yani burası fas'ın kraliyet mezarlığı.
ilginç bir bilgi ise bütün olarak bu yerleşkenin ilk defa 1917 yılında keşfedilmiş olması; herhalde dışardan girişi yukarıdaki fotoğraflardaki gibi dar ve yüksek bir geçitten olduğu için bilinmiyordu, gizliydi, ya da kraliyete ait olduğu için zaten girilmesi yasaktı.
yerleşke camiye bitişik. caminin yüksek ve sağır duvarları yerleşkenin ortamını belirleyen en başat öğelerden biri. duvarlar soluk kırmızı, pembe renkleriyle sizi sıcak bir şekilde sarmalıyorlar.
.
yerleşkenin en gösterişli ve büyük parçası sultan ahmed el-mansur'un kendisi ve yakın aile üyeleri için yaptırdığı ve üç mekandan oluşan kompleks.
solda mihrabın olduğu dua odası, ortada 12 kolonlu oda ve onun sağıda, ziyaretçilerin türbenin içine giremedikleri için görülmeyen üç nişli oda var.
mihraplı oda
mihraplı oda
sultan ahmed el-mansur'un kendisi ve yakın aile üyeleri için inşa ettirdiği, türbe kompleksinin en gösterişli salonu: 12 kolonlu oda.
.
yerleşkenin içindeki tek modern mimari tasarım, ziyaretçilerin dinlenmesi için yapılmış bu gölgelik. bu tasarımı sadeliği ile çok beğendiğimi, bu ortama çok yakıştığını söylemeliyim. altındaki banklardan birinde yer bulunca kaçırmadım ve hemen eskiz defterimi açıp, beni çok etkileyen bu mekanın hakkını vermese de bir eskiz karaladım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder