hayır, şizofren piyanistin aya irini’deki konseri değil, festival’deki “paris’te son konser” filmi de değil bahsettiğim.
benzersiz kemençe ustası derya türkan ile benzersiz kontrabas ustası katalan müzisyen renaud garcia-fons’un yanlarına, ailesinin kökenleri bosna’ya zülfika paşa’ya giden, kendisi belgrad doğumlu, uzun yıllardır paris’te yaşayan caz piyanisti bojan zulfikarpasic de alıp oluşturdukları yeni projelerinin cemal reşit rey konser salonu’ndaki konseri; bir dünya prömiyeri, çünkü daha yeni yeni olgunlaştığını söyledikleri projenin ilk konseri.
neler mi çaldılar; bosna sevdalinkaları, bosna valsi, mostar dükkanı... sırp halk ezgileri... kendi besteleri, örneğin zulfikarpasic’in bir blues’u, derya türkan’ın saraybosna izlenimlerinden yola çıkarak bestelediği ağıt’ı…
konserin olağanüstülüğü bir yana, derya türkan sayesinde aynı sezonda ikinci kere renaud garcia-fons’u istanbul’da dinlemek büyük bir nimet bizim için; nedense garcia-fons akbank caz’a geldi mi tıklım tıklım oluyor, crrks’na gelince boş koltuklara çalıyor; reklam eksikliğimi yoksa entelijansyamızın crrks’nu belediye malı olarak görüp orada konser izlemeyi küçümsemesinden mi kaynaklanıyor, bilemiyorum. neyse ki, dün akşam crrks’nun üçte birini bile zor dolduran bizler o kadar çoşkuluyduk ki, dolu salonu aratmadığımız gibi bis parçası da çaldırmayı başardık.
umarım bu projenin albüm kaydı da çıkar…
7 Nisan 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
galiba enfes bile yeterli kalmıyor bu konser için. sazlarına hakim üç önemli müzisyenin severek ve gönül vererek yaptıkları işbirliklerini canlı olarak izlemek seyirciler içinde apayrı bir lezzet bırakıyor kulaklarda. sonuçta tabldot müzik yapmıyorlar. ben yemeğimi yemekhanede değil bistroda yediğimi düşünüyorum. konseri izleyen tüm şanslı azınlığa afiyet olsun. bu arada kalan stüdyolarında 4-5 deneme kayıt yaptıkları duyumlar arasında. 2010 sonu 2011'de kokusu çıkar herhalde.
YanıtlaSilKEREM BEY,FILM FESTIVALI NEDENIYLE NELER KACIRDIGIMI DA GENE SAYENIZDE FARK EDIYORUM.
YanıtlaSilHEYHAT !TESEKKURLER
Ben de çok üzüldüm şimdi gidemediğime..
YanıtlaSilKişisel olarak Cemal Reşit Rey Kongre ve Düğün Salonu’na bir miktar mesafeli dursam da, orada konser izlemek şu koşullarda yine de en iyisi diyebilirim.
YanıtlaSilKonserde, boş koltuklarda olması gereken kişilerin de David Helfgott ve Charlie Haden konserinde olduklarını ve kalan kısmının da İstanbul Film Festivali’nde filmde olduklarını ve eğer kalan oldu ise de şu an kafalarını duvarlara vurduklarına eminim.
Enfes bir konser, umarım enfes diğer konserlerin/gösterilerin habercisidir.
işsanat, lütfi kırdar, akm ile karşılaştırırsak cemal reşit rey konser salonu akustik, koltuk düzeni, seyirci-sahne ilişkisi gibi bir konser-sahne gösterisi salonu için önemli kriterlerin hepsinden başarı ile geçiyor bana kalırsa; bir de keşke seyirci kısmının zemini halı değil de ahşap olsa.
YanıtlaSilgözümüz gibi bakmalıyız; sahibi olan belediye kıymetini bilmeli, kullanan istanbullular da.
ve gülda hanım ne yazık di mi, koca 17 milyonluk kentte aynı akşam bir kaç etkinlik oldu mu, bazıları kaçınılmaz olarak boş kalıyor, çünkü malesef kültür-sanat etkinliklerine gidenlerin sayısı belli. aynı bu akşam neredeyse yarısı boş salona çalan jordi savall ve 13 müzisyen gibi.