duyuyor şafak sökerken
sevdalarının hüznünü
düşleriyle uzakların.
Getiriyor tan ışığı
tohumlarını özlemin,
gözleri olmayan hüznü
canevimin ta dibinden.
Gecenin büyük mezarı
çekiyor kara örtüyü
saklamak için gündüzle
yıldızlı, sonsuz kubbeyi.
Böyle neyleyim kırlarda
yuvalar, dallar toplayıp,
tanla kuşatılmış böyle
ve içim geceyle dolu!
Saklarsan böyle neylerim
ölmüş gözlerini günden,
duymazsa bakışlarının
sıcaklığını vücudum?
..."
..."
federico garcia lorca
(cem yayınevi, çeviren: sait maden)
el sesi, ayak sesi, ahşap sesi, çelik sesi, topuk sesi, gitar sesi, yanık erkek sesi, tok kadın sesi...
bunların hepsi bu akşam crr sahnesindeydi. bu akşam crr'de paco peña ve topluluğu vardı; istanbulluları büyülediler, çoşturdular, kendilerine hayran bıraktılar.
damıtılmış, has, öz bir flamenko dinledik ve seyrettik bu akşam.
tek bir fazla nota, tek bir aşırı hareket yoktu.
boşluğa dansçıların bedenleriyle ışıktan çizikler atan, bazen bütün bir sahneyi endülüs'te dolunaylı bir gece atmosferine çeviren, ardından tan ağırırkenki sıcaklığı hissettiren enfes bir ışık tasarımı vardı. kostümler sade ve zevkliydi.
her şey paco peña'nın yıllardır biriktirdiği deneyiminden süzülmüş, bir dengeye oturtulmuştu.
üç gitarcı, üç dansçı, iki şarkıcı ve bir perküsyoncu; "flamenco vivo" ile hepsi birbirinden mükemmel bu dokuz sanatçı bizlere sahnede endülüs'ü yaşattılar; sesleriyle, müziğiyle, tutkusuyla, keskinliğiyle, ay ışığıyla, portakal çiçeği kokusuyla...
bu benzersiz gösteriyi yarın akşam da (5 mayıs) seyretme imkanı var. kaçırmamalı!
[yukarıdaki fotoğraf paco peña topluluğunda dans eden muhteşem dansçı angel muñoz'a ait.]
yıllardır birçok temsilini izledim pena'nın ama bu bambaşkayd. hiç bu kadar keyif aldığımı hatırlamıyorum. komple yazılmış sağlam,ciddi bir eserle ve olağanüstü bir performansla karşılaştı istanbul seyircisi. temsil sonrası maçka parkında bir kız telefona sarılmış arkadaşlarını arayarak bilmiyorum bilet var mı ama yarında aynı gösteri var, ben konservatuar kimliğimle tekrar girmeye çalışacağım ömrünüze ömür katmak istiyorsanız sizde muhakkak gelin diye arkadaşlarını ikna etmeye çalışırken yüzümde tebessümle tespitini onaylayarak yanından uzaklaştım.
YanıtlaSil