toumani diabaté batı afrika'ya özgü 21 telli bir harp olan kora'yı çalan ve babadan oğula geçen 71 kora müzisyen kuşağından birine mensup. kendisi, grubuyla birlikte dün akşam istanbul'da, crr konser salonundaydı; sezonun unutulmaz konserlerinden birine imza attı.
diabaté konserin başında sahneye tek başına çıktı; üzerinde kimonoya benzeyen ama etekleri ve kollarıyla kimonodan daha hacimli ve görkemli, beyaz desenlerle süslü koyu mavi bir kıyafet vardı. muhteşem gözüküyordu.
sahnenin ortasındaki alçak banka oturdu ve ilk önce, ilk defa istanbul'a geliyor olmaktan ne kadar mutlu olduğunu ve türk kültürünü, yemeklerini ve müziğini yurtdışında takip ettiğini söyleyerek başladı söze. sonra uzun uzun, önünde duran, kendi kadar görkemli kora enstrümanını tanıttı bize; tarihini, kora ile icra edilen müziğin ruhani boyutunu, tel-akord sistemini, malzemesini, nasıl çalındığını...
sadece dört parmakla (sağ ve sol ellerde baş ve işaret parmakları ile) çalınan kora, diabaté'nin kendi geliştirdiği teknik ile ritm, melodi ve doğaçlamanın aynı anda icra edilebildiği bir çalgıya dönüşmüş.
toumani diabaté "ister meditasyon yapın, ister şarkı söyleyin, ister hoplayıp zıplayın bu müzikle" diyerek konserine başladı. başta, koca sahnede tek başına, solo kora iki parça çaldı ki, bu iki parça bizi başka alemlere götürmeye yetti.
sonra hepsi, ortaçağ'daki mandé imparatorluğu parçası olan bugünün batı afrika ülkelerine ait müzisyenlerden oluşturduğu grubu çıktı sahneye. kuzeni, piyano'nun atası dediği [adını anlayamadığım] bir çalgıyı, komşu bir ülkenin müzisyeni ise blues'un kökenini oluşturan çalgı ngoni'yi çalıyordu. abisi vokaldeydi; konserin sonunda doğru ayakkabılarını çıkararak çırılçıplak ayaklarla her bir müzisyenle şakalaşarak söylediği şarkılar ve cüssesine rağmen enerjik hareketleriyle salonu çoşturdu.
konseri, "sizleri seviyorum" diyerek anons ettiği mali'nin yerel aşk şarkıları jarabi'lerden biri ile bitirdi. istanbul, 2.5 aylık turnesinin son durağıymış. ilerde başka turnelerinde umalım yine yolu düşsün kentimize...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder