13 Mayıs 2009 Çarşamba

flamenkonun kadın hali: maria pagés

istanbullu sanatseverler flamenkoyu carlos saura'nın filmlerinden öğrendi desem yanlış olmaz sanırım. "nalınlar", "kanlı düğün", "karmen" ve "büyülü aşk" film festivali sinema günleriyken akm'nin küf kokan sinema salonunda oynayan saura filmleriydi.

tabii hepimizin idolü antonio gades'tir. o yıllarda topluluğu ile istanbul festivali'ne konuk olmuş, açıkhava'da herkesi kendisine bu sefer kanlı canlı olarak hayran bırakmıştı.
saura'nın filmlerinden tanıyıp hayran olduğumuz bir de kadın flamenkocu vardır: cristina hoyos. o da topluluğuyla açıkhava'ya gelmişti; ilk yarıda kötü bir "karmen" uyarlaması bizi hayal kırıklığına uğratmış [filmde karmen'i canlandırmadığı için bu rolün içinde kaldığını ve bu yüzden "karmen"i sahneye koyup yaşına başına bakmadan bu karakteri canlandırıdığını düşünmüştük], ama ikinci yarıda hoyos ve topluluğu geleneksel flamenko gösterisi ile bizleri büyülemişlerdi. [cristina hoyos daha sonraki yıllarda bir kere daha uğradı istanbul'a.]

bu akşam crr'ye konuk olan kadın flamenkocu maria pagés ise cristina hoyos gibi cılız, dar omuzlu, kısa boylu bir dansçı değil, tam tersine, fiziğiyle ihtişamlı bir kadın. ve bu özelliğini çok ustaca kullanıyor, adeta sergiliyor; bedeni kıvrılıyor, kolları bükülüyor, kalçaları sabit dururken bedeninin üstü kendi etrafında dönüyor, kolları sarmal hareketi katmerlendiriyor.
maria pagés bu akşam sekiz kişilik dans ve beş kişilik müzik grubu eşliğinde "flamenco republic" adlı gösterisini sundu.
gösterinin ışık tasarımı paco pena veya antonio marquez'inkiler kadar sofistike değildi, ancak kostümler renkleri ve aksesuarlarıyla bu üç gösteri arasında en zevkli olanıydı.
diğer ikisinde erkek dansçılar ön plandayken, "flamenco republic"te toplulukla dans etmeyip, sadece üç kere solo yaparak sahneye çıkan maria pagés akşama damgasını vurdu.
"flamenco republic"in son 15 dakikasında ise müzik yerini yelpaze, baston ve kastanyet kullanılarak oluşturulan ritimlere ve onlar eşliğinde yapılan danslara bıraktı. maria pagés sadece bu bölümde topluluk ile dans etti.
kastanyet ve baston ses üretmek için daha bildik objelerse de, özellikle yelpazenin bir müzik/ses aleti gibi kullanılması çok yaratıcı, uygulaması da çok sürprizli, heyecan verici bir fikirdi. bu bölüm içinde kısa tutulan yelpazeli kısım daha zenginleştirilebilirmiş.

mayıs ayının ilk iki haftasında crr'de birer mükemmel flamenko gösterisi seyrettik. salon tıklım tıklım dolu, seyirciler de çoşkuluydu. maria pagés de paco pena gibi istanbulluları hayran bırakarak ayrıldı sahneden; keşke dinmeyen alkışlara düzgün bir bis parçası ile cevap vermiş olsaydı.

son bir not: maria pagés ile yapılan bir röportajdan sidi larbi cherkaoui ile ortak bir projesi olacağını öğrendim ve çok heyecanlandım. merak ile bekliyorum...

1 yorum:

  1. gösteride belki gül yoktu ama zil, şal ve yelpaze ziyadesiyle vardı. endülüs'te raks'ın görkemli dansçısı pages'e selam olsun. evet final neydi öyle ya. tamam klasik flamenkodan farklı modern açılımlar yapıyor pages ama modern dansçılar gibi selamlama beklemezdim kesinlikle ondan. sonrasında yapmak zorunda kaldığı atraksiyonda zaten cılız ve sönük kaldı.yine sidi'yi bulmuşsun bir helal de sana bu arada :)

    YanıtlaSil