2 Mayıs 2012 Çarşamba

1921 / f. w. murnau / nosferatu, eine symphonie des grauens

bu filmin daha ekspresyonist olacağını zannetmiştim, öyle değilmiş. gerçi nosferatu karakterinin tasarımı yeterince ekspresyonist, ancak çekimlerin genelinde bir doğallık, hatta romantiklik var; bazı çekimler neredeyse caspar david friedrich'i andıracak kadar romantik. 
filmin son 15 dakikası çok çok etkileyici; gerek kentsel gerek kırsal mekanlardaki kovalamaca sahneleri, gerekse de finaldeki ünlü yatak odası sahnesi oldukça tüyler ürpertici.
filmin genelinde gölgenin kullanımı çok başarılı. final sekansında bildik merdivendeki nosferatu gölgesi dışında da, sokaklara düşen ev gölgeleri, orman içindeki ağaç gölgeleri ve ters-ışık çekimlerle yaratılan silüetler bir vampir hikayesi için enfes bir görsel atmosfer yaratılmasını sağlamış.


"nosferatu"ya yönetmeni murnau kadar emeği geçen diğer isim set, kostüm ve afiş tasarımcısı albin grau. zaten vampir hikayesini murnau'ya getiren de oymuş. grau'nun nosferatu tasarımı tek kelimeyle büyüleyici; gözlerinin etrafındaki grotesk makyaj, iki dişi ve kemerli burnuyla nosferatu karakteridehşetin cisimleşmiş hali. bedeninin kamburu, gittikçe incelen uzun parmakları ve upuzun bacakları da cabası.

2 yorum:

  1. nosferatu benim enlerimden. hatta o kadar çok seviyorum ki geçen hafta peline de artık seyrettirme zamanı gelip gelmedi mi diye düşündüm :)
    amerikanların drakulası bela lugosi var örneğin, nispeten sakindir, karizmatiktir. sonraki vampirler yakışıklı ve haşmetlidir, anthony hopkins mesela. oysa nosferatu'da kont orlock fiziksel görünüşüyle anti kahramandır.

    YanıtlaSil
  2. evet, gerçekten de öyle.
    "dracula"da gary oldman da fena değildir, nosferatu'yla yarışamasa da.
    anti olmasa da çok karimatik olduğunu düşündüğüm bir vampirse lestat'ta tom cruise'dur; bence filmografisinin en iyi rolüdür.

    "nosferatu"yu kızınıza seyrettirmek için biraz daha bekleseniz :)

    YanıtlaSil