23 Ekim 2010 Cumartesi

yorgun / ilyas odman




(fotoğraflar: neslihan başak)


yorgun ve yalnızsanız…

yalnızlıktan yorulmuşsanız…

hayatta sigaraya dudağını bile değdirmemiş olsanız bile; bir şeyi, mesela aşkı veya bir kişiyi, mesela bir sevgiliyi beklerken arka arkaya yakılan her bir sigarayla derin derin içe çekilen sancı, iç burkulması ve hüzün dolu nefesi hissetmemenize imkan yokken...

yalnızlık, bekleyiş ve sıkıntıyla insanın kendi kendisiyle konuşması, kendi kendisiyle oyun oynaması, bedenini kendine yoldaş etmesi, icat ettiği oyunlara bedenini alet etmesi…

bütün bir bekleyişi, sıkıntıyı ve yalnızlığı yüklenen sigaranın dumanı gibi kıvrılması, bükülmesi, dolanması insanın; masanın etrafında, yerde, havada...

dayanabilmek için yalnızlığa, bekleyişe, sıkıntıya; çevresinde olan tek objeye, masaya sarılması, masayla kenetlenmesi; güç alması, dayanak bulması masadan…

dozunu arttırması sigaranın; oyalanmak, unutmak için yalnızlığını, bekleyişini, sıkıntısını, iç burkulmasını; kaybolmak için dumanında, tadında sigaranın; başa çıkmak için, bir ve tek olmak sigarayla...

yaktığı her yeni sigarayla; ayak parmaklarının arasına yerleştirdiği her yeni sigarayla kendine eziyet ederek kaçmaya çalışması yalnızlığından...

kendine işkence ederek yenmeye çalışması bekleyişini...

...


dört türkçe şarkı,
üç paket sigara, üç çakmak, üç küllük,
bir masa, bir sandalye,
dayanılacak bir duvar, ilişilecek bir köşe
ve
ilyas odman.

"yorgun"

...


("yorgun" 3 kasım'da tekrar kumbaracı50 sahnesi'nde.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder