"ben büyürken evimdeki bütün kadınlar iğne kullanırdı. iğneye, iğnenin sihirli gücüne her zaman hayranlık duymuşumdur. iğne hasarı onarmak için kullanılır. bu bir bağışlama talebidir. asla saldırgan değildir. iğne şiş değildir."
louise bourgeois'nın, "the woven child" başlıklı sergiye konu olan, yaşamının son 20 yıllık dönemindeki işlerinde, kendi kıyafetleri dahil olmak üzere kumaş malzemeyi kullanımı, bu yapıtlarına; tensel bir nitelik ve -ziyaretçide bu yapıtlara neredeyse dokunma (ve şefkat gösterme, avutma) hisleri uyandıran- bir kırılganlık ve yakınlık duygusu katıyor.
kumaş malzemenin kullanımı bir yandan da, önceki yazımda bahsettiğim gibi, bourgeois'nın aile geçmişine geri dönmesiyle ilgili. serginin küratörleri, aile geçmişine geri dönüşün, tamir etmenin anlamlarını düşünmeye sevk ettiğini belirtmişler; herşeyi düzenli ve sıkı bir şekilde dikerek kapatmaktan çok, duygusal olarak tamir ederek yenile(n)mek ve bu sayede farklı perspektiflere aç(ıl)mak.
aşağıda bu yapıtlardan bazılarını paylaşıyorum:
pierre, bourgeois'nın kumaş malzemeden yaptığı büstlerin ilkiymiş. yapıt adını bourgeois'nın, hayatının uzun yıllarını akıl hastanesinde geçiren ve orada ölen erkek kardeşinden alıyormuş. büstün bir kulağının eksik olması, bourgeios'nın, kardeşi ile olan iletişiminin kaybolmasını ve onun hayatında yer alamamış olmasını simgeliyormuş.
bunda ve bundan sonraki üçünde de olduğu üzere, heykeller hem aynı kumaşın (ya da aynı renk kumaşın) küçük parçalarının bir araya getirilmeleriyle oluşturulmuş, hem de dikiş yerleri belirgin şekilde dikilmiş.
küçük parçalardan bir araya getirilmiş olmaları "parçalanmış benlik" fikrini, dikiş yerlerinin belirgin olması ise yara izlerinin iyileşmenin kalıntısı olması fikrini çağrıştırıyor. küratörler bu durumun "psikolojik tamirin fiziksel temsili" olarak okunabileceğini belirtmişler.
isimsiz, 2009
birlikte, 2005
beni terk etme, 1999
bu sözü hangisi hangisine söylüyor olabilir; anne mi yeni doğmuş bebeğine, yoksa bebek mi annesine?
bourgeois, bütünüyle oğlu alain'i konu alan (ve bu sergide de olan, ama fotoğrafını buraya koymadığım) "suskun çocuk" isimli yerleştirmesi hakkında şunları söylemiş: "doğmayı açıkça reddeden bir çocuk. doğumu oldukça geç oldu. acaba algıladığı, onu anne karnından çıkıp dünyaya gitmekten alıkoyan bir şey mi vardı? bu ortaya çıkmayı reddetme nasıl biri olacağının ve, duygularının ve eylemlerinin ne kadarını önceden belirleyecek? bu çocuk geleceği nasıl karşılayacak? utangaç, sessizliğe indirgenmiş, garip ve hatta düşmanca mı davranacak?"
bu sözlerden terk edilmek istemeyenin, yani anne karnından çıkmak istemeyenin bebek olduğunu varsayabiliriz sanırım.
femme maison (kadın-ev), 2001
mimari bir motif barındırmasından dolayı mimar olmamla mı ilgili yoksa figüratif olmasından dolayı kolay ilişki kurup yorumlayabiliyor olmamla mı, bilmiyorum, ama bourgeois'nın bu yapıtını çok sevdim;
bedenin kıvrımlı hatlarıyla yapının sert hatları arasında kurulan karşıtlığı, yapının bir ev olması ile kadınların evlerin başat bileşeni olmalarının yanısıra evin kadına bir yandan da yük olmasının arasındaki ilişkiyi, evin kadının karnının (çocuk doğururken büyüyen/genişleyen kısmının) üzerine yerleştirilmiş olmasını, evin adeta bütün ataların/tanrıların anası ve de toprakla özdeşeleşen ana tanrıça gaia'nın üzerinde durmasını.
kafası, kolları ve bacaklarının olmaması, antik heykellerin günümüze ulaşan durumlarına bir gönderme de olabilir, zamanla erkek egemenliğine geçen toplumda kadının bastırılması, gücünün ve etkisinin iğdiş edilmesine de, belki ikisi de.
çift iv (couple iv), 1997
çift'ten bir tane daha vardı: çift iii. her ikisinde de altta olan kadın figürün bir uzvu takma; bunda kolu, diğerinde bacağı.
sergideki bu iki yapıt hakkında yorumunu kaleme almış, kendisi de bir sanatçı olan alison wing yin poon'un yazısına bu bağlantıdan ulaşılabilir.
isimsiz, 1999
spiral kadın, 2003
tek/yalnız (single), 1996
kadın, 2005
yüksek topuklar, 1998
"bana göre bir heykel bedendir. bedenim heykelimdir."
bourgeois, yaşamının son beş yılında, içerinde çeşitli heykelsi motifleri yan yana getirdiği dört büyük ahşap vitrin tasarlamış. aşağıda görüleceği üzere biri dışında hepsinde zemindeki çelik yüzey ikili bir yerleştirmenin altlığını oluşturuyor. ikiliğin bir tarafına tülbentlerin, peynir süzme torbalarının ya da kumaş çay süzme poşetlerinin istiflenmesiyle tasarlanmış motifler yerleştirilmiş, diğer tarafta ise kauçuktan bir damla ile iplik makaralarının çelik bir sırığa bağlanmasından oluşan motifler bulunuyor. oldukça soyut oldukları için anlamlandırmak çetrefil, ama etkilenmemek imkansız.
serginin küratörleri bu vitrinlerin bourgeois'nın karşıtlıkları uzlaştırmaya duyduğu ilgi üzerinden okunabileceğini belirtiyorlar: sert-yumuşak, geometrik-organik, travma-tamir, figüratif-soyut.
isimsiz, 2010
bourgeois'nın, ölümünden hemen önceki aylarda bitirdiği yukarıdaki vitrinde (isimsiz 2010) ise; çelik bir masanın üzerinde, kendi berelerini doldurarak yaptığı bir torso heykeli yatıyor. bu motifi, bereleri göğüslere benzeterek, kolsuz bir torso olarak yorumlayabileceğiniz gibi, tepelerden oluşan bir peyzaj betimlemesi olarak da okuyabilirsiniz. çünkü motif şekil olarak soyut ve gizemli duruyor, etkileyiciliği de burada zaten.
gökyüzündeki onarımlar, 1999
bu yazıda paylaştığım yapıtlardan, malzeme olarak çok farklı olsa da, dikme ve tamir fikri ekseninde sergide bulunan etkileyici bir görselliğe sahip bu yapıtla bu yazıyı noktalandırıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder