27 Haziran 2023 Salı

aziz george şövalyesi joseph bologne adında sıradışı biri



joseph bologne, le chevalier de saint-georges; bu adı, ünlü olduğu kadar iyi bir icracı olan keman sanatçısı anne-sophie mutter'in 13 haziran'daki istanbul konseri programına bakmadan önce bilmiyordum, konserde duyana kadar onun hiç bir yapıtını dinlememiştim. bologne'nun op.5 2 numaralı keman konçertosu programın son yapıtıydı; şaşırtıcıydı. mutter programın ilk yarısını çağdaş bir yapıtla sonlandırdığı için, cahillik ya bunun da öyle olacağını sanmıştım, değildi, mozart'ınkilere çok benzeyen bir müzikti. bologne meğer zaten 1745 doğumluymuş, yani mozart ve haydn'ın çağdaşıymış. mozart 11 yaşında fransa'ya seyahat ettiğinde bologne marie antoinette'in sarayının en gözde sanatçılarından biriymiş; mozart'ın onu kıskanmış olduğu bile söyleniyor.

sadece besteci değil, keman sanatçısı ve orkestra şefi olan bologne, ilginç bir şekilde, usta bir eskrimciymiş de, ki hayatında sadece bir karşılaşmayı kaybetmişmiş. bologne hayatının ilerleyen yıllarında fransız ordusunda albaylığa terfi ederek 1000 kişilik bir alayı yönetmiş; chevalier (şövalye) ünvanını da bu sayede almış. dönemin abd başkanı john adams'ın onun hakkında "avrupa'daki en donanımlı insan" demesi boşuna değil.


bologne hakkında öğrendiğimde beni şaşırtan en ilginç şey siyahi olması. şimdiye kadar yazdıklarıma bu bilgiyle yeniden baktığımda şunları ekleyebilirim: 
bologne fransız kolonisi guadaloupe'de beyaz bir efendi ile siyahi bir köle kadının oğlu olarak dünyaya geliyor, babası onu yanında fransa'ya götürüyor. fransa'da eskrim ve binicilik eğitimini académie royale polytechnique des armes et de l’équitation'da aldığı biliniyor ancak müzik eğitimini kimden aldığı bilinmiyor; keman tekniğini kemancı antonio lolli'den, kompozisyon derslerini ise besteci françois-joseph gossec'ten aldığı tahmin ediliyor.
bologne fransız devrimi sonrasında ordunun çoğunluğu siyahilerden oluşan ilk alaylarından birinin ilk albaylarından oluyor. hatta bu alaya légion saint-georges adı veriliyor.

bologne'nu müzik tarihçileri yakın döneme kadar "siyah mozart" (the black mozart) olarak anmışlar, ama bazılarına göre esas mozart'a "beyaz chevalier" denmeliymiş. bologne'nun sayısız senfonileri, oda müziği eserleri, operaları ve konçertoları varmış, ancak günümüze maalesef bunlardan çok azı ulaşabilmiş. bunun bir nedeni fransız devrimi sırasında notaların kaybolmasıysa, diğeri de bologne'nun zaman içerisinde unutulmuş olması.

bologne, uzun yıllar unutulmuş olsa da, döneminde avrupa'nın en büyük orkestralarından biri olan le concert des amateurs'ün şefliğini yapmış, bu orkestranın dağılmasından sonra kurduğu le concert olympique ile 1786'da haydn'a ısmarladığı ünlü altı paris senfonisi'nin prömiyerini yapmış.
bologne'nun, marie antoinette'in piyano öğretmeni olduğu da biliniyor. aralarında aşk ilişkisinin yaşandığı ve bu yüzden saraydan uzaklaştırıldığı ise söylenti. 
bologne'nun o dönemde boşalan paris operası'nın müzik direktörlüğüne koyduğu adaylığı, üç sopranonun marie-antoinette'e yazdıkları melez şef istemeyiz mektupları sonrasında geri çektiği bir gerçek, mozart'ın kıskançlığından onu sihirli flüt operasındaki kötü siyahi karakter monostatos olarak düşündüğü ise belki de sadece müzik yazarlarının sansasyon peşindeki tahayyülleri.
ernestine (1777) adlı ilk operasının librettosunun, hayran olduğum tehlikeli ilişkiler (les liaisons dangereuses) romanının yazarı pierre choderlos de laclos'a ait olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım. bologne'nun müziği takdir edilse de, laclos'un librettosu beğenilmediği için opera sadece bir kere sahnelenebilmiş, günümüze de ulaşamamış.

bologne hakkında alain guédé'nin yazdığı kapsamlı bir kitap (monsieur de saint-george: virtuoso, swordsman, revolutionary: a legendary life rediscovered - 2015), boston senfoni orkestrası'nın siparişi vesilesiyle bill barclay'in yazdığı bir konser-tiyatrosu oyunu (the chevalier - 2018) ve daha henüz geçen yıl vizyona girmiş bir hollywood filmi (chevalier - 2022, yönetmeni: stephen williams) var.



spotify'daki kayıtlara bakıldığında, 2021'den beridir bologne kayıtlarında adeta bir patlama yaşandığı fark edilebiliyor. demek ki batı'da hem tiyatro oyunu hem sinema filmi bologne'na ilginin artmasını sağlamış. ancak bu kayıtlar arasında henüz ünlü icracılarınki yer almıyor.

kayıtlardan en sıklıkla karşılaşılan bestecinin keman konçertoları. bu da çok doğal, çünkü her biri enfes melodiler, ilginç fikirler, oyunlar içeren, keyifle dinlenen yapıtlar. melodinin sunumu, serimi, varyasyonları, ondan ikinci bir melodiye geçiş; oldukça zevkle takip ediliyor. her bir melodisi de ayrı güzel.
operalarından sadece bir tanesinin kaydına ulaşabildim (zaten sanırım sadece o, günümüze ulaşmış): l'amant anonyme (1780). üç saati aşan kaydı sıkılmadan, keyifle dinledim. yapıtta oldukça gluck hissi (belki etkisi mi demeli) edindim ve bu hoşuma gitti. 
bologne'nun gerek symphonie concertante'ları gerekse quartetto concertante'ları da sıkılmadan dinleniyor. "[sıkılmak" fiilini sıklıkla kullanıyorum, çünkü, müzik tarihçileri ve klasik müzik severler duymasın, haydn beni çok sıkar. müzik tarihçilerinin klasik müziğin babası saydıkları haydn'ın yapıtlarının değerini anlayamadım gitti, bana çok bayık be biteviye geliyorlar.]

müzik tarihinin derinliklerinden ya da modern/çağdaş/güncel üretimlerden daha az rağbet gören, kenarda köşede kalmış yapıtlar anne-sophie mutter gibi seyirciyi etkilemek için bildik melodilere ihtiyaç duymayan popülerlikte ve yetkinlikteki sanatçıların konser programlarına almaları veya kayıtlarını yapmaları sayesinde gün yüzüne, daha geniş seyirci kitlesine ulaşıyor. bu tür bir misyon sayesinde ben de joseph bologne ile tanışmış oldum. hiç şikayetçi değilim, mutter konserinden beridir sıklıkla, hatta mozart'tan daha çok, spotify'dan bologne'un müziklerini dinliyorum ve çok memnunum. tavsiye ederim...

bologne'un yaşamı hakkında daha geniş bilgi için tıklayın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder