19 Haziran 2023 Pazartesi

on soruluk sohbetler 88 : michael maurissens

© Joerg Letz


Brüksel doğumlu ve Almanya’da yerleşik Michael Maurissens, hem dansçı/koreograf hem de özellikle dans filmlerini odağına alan bir yönetmen olarak işler üretiyor. Almanya Kültür Fonu aracılığıyla 3 aylığına İstanbul'a gelen sanatçı, Goethe Enstitüsü ve Tarabya Kültür Akademi ile de Türkiye’de çeşitli ortak çalışmalar yürütüyor. Film alanında yapımcı, kameraman ve kurgucu olarak üretimlerine devam eden Maurissens’in, bir arşiv olarak bedeni ve bedenin hafızayı saklama ve işleme mekanizmalarını merkezine alan, aynı zamanda özellikle gösteri sanatları alanında farklı arşivleme yollarını araştıran belgesel filmi The Body as Archive’ın (Arşiv olarak Beden) 9 Mayıs’ta Kadir Has Üniversitesi’nde, 7 Haziran’da ise Zone60 Atölye’de gösterimi gerçekleştirildi. Daha sonra başka gösterimlerinin de gerçekleşmesini beklediğimiz belgeselin yönetmeni Maurissens, ayrıca 8-11 Haziran arasında Kunststiftung NRW desteği ile Duende’de bir dans- filmi atölyesi gerçekleştirdi. 

Dansın özü sizce nedir?
Benim bakış açıma ve deneyimime göre dans, beden ve çevresi arasındaki bir müzakere, etkileşim ve hibrid ifade biçimleri alanı: Kültürel çeşitlilik gösteren toplumlara dair fikirler dans ortamında ortaya çıkıyor.

Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl?
Dans ve kültürlerarasılık arasında deneyimlenebilen çok yönlü bağlantılar ve diyalog alanları özellikle ilgimi çekiyor. Örneğin, kültürel aktarım, göç ve toplumsal cinsiyet gibi metodolojik ve teorik kavramlar aracılığıyla dansa dair kültürlerarası perspektifleri müzakere etmek. Ayrıca, dans uygulamaları sosyal ve politik çatışma bölgelerinde değişim için güçlü araçlar oluşturabilir ve direnişin başlatılması ile eyleme geçilmesini tetikleyebilir.

Bir iş üretirken hangi kaynaklardan beslenir, nelerden ilham alırsınız? Rüyalarınızın işlerinizde etkisi olur mu?
Her seferinde farklı ama her zaman bir şeyi merak etmekle başlar süreç. Bir yapıt, biriyle karşılaşma ile, anlama, deneme, sorgulama ihtiyacıyla tetiklenebilir. Bir kavramla, alışılmadık bir unsurlar kümesinin merak uyandırmasıyla. Hazırlık aşamasını da keyifle gerçekleştiriyorum: araştırmak, araştırma yapmak, analiz etmek, süreç ve yaratım için bir yol, bir eylem planı oluşturmak.

Eğer zaten halihazırda bir adı yoksa, üzerinde çalışmakta olduğunuz yapıta adını vermeye ne zaman karar verirsiniz?
Başlık genellikle başlangıçta gelir. Bir odak oluşturmaya, bir yön korumaya yardımcı olur. Süreç sırasında bazen başlık değişir, ancak orijinal başlık her zaman önemli ve yönlendirici bir çıkış noktası oluşturur.

Sanatınızı etkilediğini düşündüğünüz biri veya bir sanatçı var mı, varsa kim?
Besteci Jóhann Gunnar Jóhannsson, İtalyan ressam Botticelli, İzlanda-Danimarka’lı sanatçı Olafur Eliasson.

Sohbetin devamını okumak için tıklayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder