16 Ağustos 2024 Cuma

iyonya'da yedi gün 3 - kefalonya'nın coğrafyası


son sabahımızda


akşam güneş batarken

günün herhangi bir anında

bu fotoğrafların hiçbirinde herhangi bir filtre veya oynama yok. fotoğraflar ham halleriyle böyleler; nefes kesici derecede etkileyiciler. bu etkileyicilikte marifet fotoğrafları çeken bende değil ama. çekilenin kendisinde, yani kefalonya'nın coğrafyasında.
argostoli-fiskardo yolu üzerinde assos sapağından gözüken bu manzara, günün hangi vakti karşılaştıysak nefes kesiciydi. son sabah assos'taki otelimizden ayrılmış, akşamki zakintos feribotuna kadar vakit geçirmek için yola çıkmıştık ki, o zamana kadar gördüklerimizden de nefes kesici, sıradışı bir güzellikle karşılaştık. rüzgar şiddetli bir şekilde doğudan, yani bu kıyıya göre karadan estiği için kumsallardaki kireçtaşı tozlarını denize sürüklüyordu; bu da, adeta suluboya fırçasının maviliğin içinde dolanması gibi bir etki bırakmıştı denizde. bir akşam önceki güneş batışında hayran kaldığımız doğa bir kere daha bizi şaşırtmış, daha da hayran bırakmıştı bizi kendisine. 

.

kefalonya'da karadan ulaşılan iki mağara var: drogatari ve melissani mağaraları. iki mağaraya kombine biletle gezmek daha uygun fiyata geliyor. biz pek mağara meraklısı olmadığımız için drogatari'yi es geçtik, ama ilginçliğinden dolayı melissani'ye gittik.

melissani'nin adı mağara ama göl olarak da geçiyor. bin yıllar önce mağaranın çatısı çöküyor ve ortasında içeriye gün ışığı alan kocaman bir delik açılıyor. 10-12 kişilik sandallara biniyorsunuz, bir kürekçi hem kayıkla sizi 15 dakika mağarada gezdiriyor hem de kısa kısa bilgiler veriyor; hem de isterseniz fotoğrafınızı çekiyor.

gölün derinliği yer yer 30 metreye çıkıyormuş, 15 metrelik yerleri de olduğu gibi.
buradaki su adada rastladığımız en berrak suydu; 30 metrelik derinlik bile yukarıdan cam kadar net görülebiliyordu. suyun berrak olmasındaki nedenlerden biri deniz suyu ile zemin altı suyunun karışıyor olmasıymış. ilginç olansa zemin altı suyunun buraya taa adanın diğer ucundaki argostoli'den geliyor olmasıymış.









melissani'ye vardığımızda öğleye doğru 11:00 gibiydi. müthiş uzun bir giriş kuyruğu ile karşılaştığımızda şok olduk, kuyruğun bazı kısımları gölgesizdi, vaz geçmeye çok yakındık, ama yılmadık, bir saat kadar bekledik. 
fotoğraflardan anlaşılacağı üzere, beklediğimize değdi. sonradan bir sitede okudum; adaya büyük gemi turlarının uğramadığı günlerde burası daha tenha oluyormuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder