3 Haziran 2010 Perşembe
ajans-2010'un pina bausch macerası
eğer akm'nin yenilenmesi vaktinde başlayıp bitmiş olsaydı, haziran sonunda "nefes"e ek olarak üç akşam da "vollmond"u izleyecektik pina bausch'un dansçılarından.
"nefes" bile muhsin ertuğrul sahnesi'ne zor sığacakmış deniyor... [yeniden yapılmış/tasarlanmış bir salon neden uluslararası standartların altında diye sorarak oyunbozanlık etmiyim!]
pina bausch'un iki farklı yapıtını izlemek istanbullular için büyük bir şans olacaktı. dans tiyatrosunun kraliçesi pina bausch altı senedir kentimize gel(e)medi;
.bu yedi senenin üçünde topluluğun idari yöneticisi bir türk, koza tamdoğan, olduğu halde!
.ilk defa 1998'de istanbul'a gelmesini sağlayan tiyatro festivali genel sanat yönetmeni dikmen gürün her an onu getirmek için hazır olmasına rağmen!
.pina bausch'un kendisi de çok istekli ve istanbul'a özlem dolu olmasına karşın!
şimdi, artık pina bausch hayatta değilken, sanki daha da zor olacak topluluğun bir daha istanbul'a uğraması...
2007 yılında wuppertal'de "vollmond"un prömiyeri sırasında fuayede koza hanım ile dikmen hanımı yanyana görünce, dayananamış, daha kendimi tanıtmadan "neden pina bausch'u istanbul'a getirmiyorsunuz?" diye "hesap sormuştum"!
cevap hep ekonomik nedenler oldu. hele de, istanbul üzerine hazırladığı bir gösteri için bile sponsor bulunamamışken! [benim güzel ülkem!]
geçen haftasonu gazetelerde çıkan tam sayfa "istanbul 2010 ajansı haziran ayı etkinlikleri" ilanında en üstte pina bausch'un "nefes"i yazılmıştı.
altındaki kısa metinde ise [belli ki eskiden kalmış (ne kadar eski olabilir, nasıl eski olabilir, anlamadım; sormıyım daha hayırlı belki de) ve kontrol edilmemiş olsa gerek] pina bausch'un istanbul'a iki yapıtıyla birlikte geldiği, diğerinin "dolunay" (vollmond) olduğu yazılı! [gülmek bile az gelecek ağlanacak halimize!]
geçen gün "nefes"in biletleri satışa çıktı, bilet fiyatları 23 tl. ve 12 tl.; şaka gibi!
yani; yedi yıl önce bilet başına lale indirimiyle birlikte 63.500.000 tl. [ekonomiden çok anlamasam da, herhalde bugünün en az 63.5 tl'sidir] ödeyen bizler kazıklandık mı!
bıraktım yedi yılı, iki ay önce bile kazıklanmış olabiliriz! akram khan gösterilerinin ne kadrosu ne teknik donanımı ne sahne tasarımı, koskoca tanztheater wuppertal pina bausch topluluğunun "nefes" prodüksiyonu ile yarışabilir; neden onun biletleri 34 tl. idiydi de bununkisi 23 tl.
anlamak imkansız, sormak abes!
yanlış anlaşılmasın bu fiyata karşı değilim, değilim de, acaba dünya üzerinde bir pina bausch yapıtını bu kadar "da" ucuza [şehir tiyatrolarının 1 tl.'ye tiyatro kampanyası aklıma gelmedi değil!] seyretmek ne kadar doğru; var mıdır dünya üzerinde başka bir örneği, yoksa; ajans-2010'nun akm'yi bitiremedi diye istanbul halkına yaptığı bir kıyak mıdır bu durum!!!
doğru - yanlış bilemeyeceğim ancak, yıllardır ekonomik nedenlerle istanbul'a gelemediği söylenen bir topluluğun bilet fiyatı için garip olduğu kesin!
işin başka güzel bir tarafı ise; pina bausch'u iksv getirmiş olsa, salonun yarısının baştan davetliye-sponsora ayrılacağı düşünüldüğünde, ajans-2010'un sadece 1.-2. sıranın tamamı ile 6.-7. sıraların yarısını kapatmış olması rüya gibi!
zaten, salı günü çıkar çıkmaz aldığım biletlerin gerçek olduğundan hala şüpheliyim; nasıl ki ajans-2010 bu haftasonu haydarpaşa garı'nda gerçekleşecek etkinlikler için "haydarpaşa garı'nda bahar" sloganını kullanıyorsa, pina bausch'un "nefes"iyle de rahatlıkla bir 1 nisan şakası yapıyor olabilir!!! hiç şaşmam; paşa paşa gider biletlerimi geri veririm, koyun gibi bir millet olmuşsuz zaten, buna mı baş kaldıracağım!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2010 ajansı'nın içindeki ortamı bir görseniz, oturur sadece ağlarsınız. böyle bir bürokrasinin herhangi bir sanat etkinliği gerçekleştirmesi bir yana sanat kelimesiyle yan yana geçmesi bile büyük hata.
YanıtlaSil2003 yılı programlarında Pina Bausch'un kadim dostları arasına girmiş, Heybeliada'da Pina ve dansçılarını misafir etmiş İKSV İnsan Kaynakları Direktörü ve Başkan Danışmanı gibi makamlara sahip ajans kurulduğu ilk tarihten itibaren ajansta görev almış ve halen ajansta Dış İlişkiler Direktörlüğü gibi yüksek makamlarda görev yaparak mesai harcayan Esra Nilgün Mirze nasıl oluyorda mayıs sonunda gazetelerde tam sayfa yeralan ajansın ilanındaki Vollmond rezaletini ve diğer yanlışlıkları görmüyor, göremiyor. Bu da apayrı komedi.
YanıtlaSilbirilerini ad vererek itham ediyorsanız lütfen siz de "adsız" kalmayın!
YanıtlaSil