korfu büyük bir ada; bir sürü kumsalı var. uzun süre sığ devam eden ve kum olan kumsallar derin ve çakıllı-taşlı olanlara göre sayıca daha fazla. sığ ve kum olanlarda deniz haliyle bayağı sıcak; ilerde derinleşince de sıcaklığı azalmıyor; dolayısıyla bu kumsallarda ağustos sıcağında serinlemek için değil ancak ıslanmak için denize giriyorsunuz. neyse ki derin ve çakıllı olanlar hem suyun berraklığı hem de soğukluğu açısından idealler; ama hiç biri, örneğin bir bozcaada denizi gibi, ürpertmiyor insanı.
bu yazıda adanın doğusundaki bazı kumsallar hakkında yazacağım.
kavos'un biraz üstünde çakıllı ve derin olan boukari koyu ise muhteşem. koyda birkaç otel ve birkaç lokanta var; dolayısıyla sessiz sakin dingin bir yer.
otelde yemekten sıkılırsanız koydaki lokantaların hepsi iyi. ben bir öğlen boukari beach fish tavern'de yemek yedim ve çok memnun kaldım. kalami tavern'i de tavsiye ediyorlar.
adanın kuzey doğusundaki kalami koyu iki lokanta ve iki barın olduğu, konaklama imkanları ise boukari'ye göre daha fazla olmasına rağmen kumsalının vıcık vıcık insan dolmadığı, güneş battıktan sonra ise hoş bir tenhalığa bürünen, geceleyin sadece ağustos böceklerinin seslerinin duyulduğu muhteşem bir yer.
bu koyun bir önce ve bir sonrasında küçük küçük koylar var; onlar da çok güzeller. tam korfu'ya özgü olarak hepsinde selvili zeytinlikler direkt deniz ile buluşuyorlar.
bayan margarita odaya girerken yerel üretim kırmızı şarap, ayrılırken de bahçenin zeytinlerinden yağ hediye etti. mutfakla espresso ve filtre kahve aletleri vardı; ben yunan/türk kahvesini tercih ettiğimizi söyleyince, bayan margarita gitti cevze ve fincanlar getirdi.
kalami koyu lawrence durrell'den dolayı ünlü; 1937-38 tarihlerinde adaya geldiğinde durrell ve eşi bu koydaki bir evde yaşamışlar. ev hala duruyor ve beyaz ev (the white house) olarak geçiyor. günümüzde giriş katında bir lokanta var. adaya gelmeden okuduğum bütün yorumlar istisnasız buranın hem yemeklerinin hem de servisinin çok kötü olduğuna dairdi. ben de şansımı denemedim.
koyda yemek yeri olarak thomas' place'i öneririm. sahipleri çok ilgili. yemekleri de ortalamanın üzerinde; ancak fiyatlar da ada ortalamasının biraz üzerinde.
kalami koyu'nda yürüyerek bir sonraki koya ulaşmak mümkün; 5-6 dakika sürüyor. bu koy iyice bakir. koydaki koulura taverna'sı iyi yorumlar almış, ancak denemeye fırsatım olmadı.
çok memnun kalınca ertesi gün arabayla agni koyu'na tekrar gidip, öğle yemeğini tekrar nikolas taverna'da yedim. önünden denize girilebiliyor, güneşlenmek için şezlongları var. bu yaz perşembe akşamları yunan gecesi yapıyorlarmış; maalesef kalami'de kaldığım günler perşembeye denk gelmediği için gidemedim. ama eminim çok keyifli oluyordur.
agni koyu'nda toula's seafood isimli bir yer daha var; hakkında çok iyi yorumlar yapılmış. ancak uzaktan garsonları, afişi ve dekoru bana çok fazla "tasarım tasarım" geldi. şehir medeniyetinden uzaktayken, daha otantik ve yerel mekanları tercih ediyorum; o yüzden burayı denemedim.
İnanmıyorum! Danzon tatilde:) Çok sevindim!
YanıtlaSilherkes yılda en az, iki hafta kışın iki hafta yazın, bir ay tatil yapabilmeli!
YanıtlaSilo zamanların bir an önce gelmesi dileğiyle :))