30 Eylül 2018 Pazar
"arama"nın her türlü hali: "searching"
biçimsel kararını sonuna kadar götüren sanat eserlerini seviyorum, hele o biçimsel karar içerikle de örtüşüyorsa daha da çok. evet başta, masa başında verilmiş biçimsel bir karar uygulama aşamasında zorluklara, zorlamalara yol açabiliyor. mimarlıkta tasarım yaparken de karşımıza çıkan bir şey bu. ancak, eğer zorlamalar karşılığında elde edilene değiyorsa, bir noktaya kadar biçimsel karara sadık kalmaya ve zorlamaları tolere etmeye değiyor. sinema sanatında mesela filmi tek bir uzun plan olarak çekmek böylesi biçimsel kararlardan biri.
dün sinemada bir film seyrettim: "searching" (kayıp aranıyor). sinema salonuna film izlemeye giden bir seyirciye 100 dakika boyunca büyük ekranda, günümüzün gündelik hayatında çok da uzak kalamadığı bilgisayar ekranını seyrettirmek cesaretli bir karar; bütün bir filmi sadece bilgisayar ekranında açılan pencereler yoluyla anlatmak da. ama doğrusu değiyor; "searching" çok çok iyi bir film!
filmde; hem ailenin kayıp ferdinin "aranması", hem de hepimizin internette, örneğin google'da, yandex'te mütemadiyen yaptığımız "arama"lar şahane bir şekilde üstüste çakıştırılmış.
ailenin kayıp ferdini bulamamanın verdiği çaresizliğin bir ekranın ve ekranın içinde açılan pencerelerin sınırlarına, çerçevelerine hapsoluyor olmakla anlatılması bir yanda; o pencerelerin kişiye bilmediği şeyler hakkında bilgi veriyor, yani ona dünyayı açıyor, sınırlarını genişletiyor hatta yok ediyor olması arasındaki tezatın da ötesinde, yaptığı "arama"larda ona sunulanların gerçekliğinin sorgulanması diğer yanda.
"black mirror" serisinin izinden giden "searching"de biçim-içerik bu kadar isabetli bir şekilde örtüşebilir, bir film günümüz toplumunun vazgeçilmezi interneti ve onunla bağlantılı olarak kullanılan haberleşme ve sosyalleşme kanallarını bu kadar ustaca biçim ve içeriği için kullanabilirdi. film ayrıca bir dedektiflik öyküsü olarak da her seferinde şaşırtıcı virajlar alması ve her virajın ondan önceki yolda karşılaşılan ve mantıksız gibi gözüken durumları temize çıkarması bakımından da çok başarılı ve zekice yazılmış bir senaryoya sahip.
aneesh chaganty bu bence şahane ilk yönetmenlik denemesinde senaryo yazarlarından biri de aynı zamanda. dikkat çekici bir ayrıntı olarak filmin görüntü tasarımından üç, kurgusunda ise iki kişinin sorumlu olduğunu eklemeliyim. dolayısıyla bir filmde bu dört kalem çok çok iyi olunca, oyunculuklardaki sırıtan acemilikleri ve yapım tasarımındaki ucuzlukları görmezden gelmeyi tercih ettim. "searching"i şiddetle tavsiye ederim. hemen şimdi hangi sinemalarda oynadığını öğrenmek için internette bir "arama" başlatın :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder