madredeus perşembe akşamı 7 yıl aradan sonra ikinci kere istanbul'a, işsanat'a konuk oldu.
istanbul konseri, madredeus'un alameti farikası, yüzü ve aynı zamanda topluluktaki erkeklerin aşık olup birbirine düştükleri vokalisti, melek sesli teresa salgueiro ayrıldıktan, grup dağılıp tekrar toplandıktan sonra çıkardıkları "esséncia" albümünün turnesi kapsamında gerçekleşti.
yeni vokalist beatriz nunes'in sesi teresa'yı hiç aratmıyor; gözünüzü kapadınız mı teresa'yı dinliyor gibisiniz, açtığınızda ise teresa'nın duru ama mesafeli güzelliğine karşılık daha sempatik, güleryüzlü ve kanlı canlı bir endamın keyfini çıkarıyorsunuz. belki de beatriz hanım'ın sıcakkanlılığı hamile olduğundandır, kim bilir.
şurası kesin ki, madredeus'un beyni pedro ayres magalhães'in tahayyülündeki ses değişmemiş. bu yeni vokalist ve gruba yeni katılan müzisyenlerle değişen tek şey düzenlemeler.
doğrusu, istanbul'daki ilk konserlerinde gruba çok kızmıştım; ilk defa geldikleri bir şehirde hiç eski şarkılarından çalmayıp, sadece, daha yeni çıkmış, hiç birimizin tek bir melodisini bile bilmediği yeni albümlerinden söyleyip gitmişlerdi. bis parçası olarak bile eski güzel günlerden bir sedayı kulaklarımıza çok görmüşlerdi.
bu seferse sadece ve sadece eski albümlerden söylediler; "esséncia" konseri tam bir "madredeus best of"u idi. eh, beatriz'in sesi de teresa'yı aratmayınca; eskilerinden daha etkili, yaylı çalgıların muhabbetine daha ağırlık verilmiş yeni düzenlemelerle eski bildik ve sevdiğimiz madredeus şarkılarını dinlemek tam bir keyif oldu.
bence yeni vokalist teresa kadar iyi değil. teresa gibi nasıl söyleyebilir ki? hiçbir vokalist madredeus şarkılarını onun kadar ruhlu söyleyemez ama nunez'de iyi bir vokalist tabii orası doğru. sezarın hakkı sezara. mesela essencia'daki o paraiso yorumu hiç olmamış.:)
YanıtlaSil