telouet köyünden ayrıldıktan sonra ounila vadisi başlıyor. çorak, bitkisiz, sarp tepelerden oluşan coğrafya yarılmış, yılan gibi kıvrıla kıvrılan ilerleyen yarığın dibinden akan ounila nehri, içinde aktığı vadiyi yamaçlarıyla birlikte yeşile boğmuş; müthiş etkileyici bir doğa çıkmış ortaya. insan da doğanın suyuna gitmiş, kerpiçten yataylık hissi güçlü, bütün bedeniyle yere oturan yapılar inşa etmiş.
ounila vadisi haritada mavi ile işaretlediğim bölge
biraz araştırma yapınca öğrendiğime göre, tam da bu vadi hattı marakeş'ten sahra çölünün içine giden ticaret güzergahının üzerindeymiş; o yüzden bu vadideki köyler çok zenginmiş, ticaret kervanlarına güvenli sağlamak karşılığında aldıkları haraçlarla. vadi boyuncaki köylerin ve günümüzde, son depremin de etkisiyle çoğu yıkılmış da olsa kasbahların sayısının bu kadar çok olmasının nedeni buymuş.
ve ounila vadisi ilerledikçe iki yakasındaki yüksek tepeler açılıp genişliyor, uçsuz bucaksız çöl uzamına doğru giderken ait benhaddou'ya da yaklaşıyorsunuz...
ait benhaddou köyünün tepesinden geriye, ounila vadisinin güney ağzına bakış
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder