"..., çünkü gerçekten de Sanat Tarihi Müzesi'nde hiç hakkım olmayan bir şeyi istiyorum, saatlerce Bordone Salonu'ndaki bankta oturuyorum, dedi Reger, düşünmek için, derin düşüncelere dalmak için, hatta kitap ve yazılar okumak için, benim için değil, hele otuz yıldan daha uzun bir süredir asla benim için olamayacak, normal müze ziyaretçileri için ortaya konulmuş olan Bordone Salonu'ndaki bankta oturuyorum, dedi Reger. Irrsiegler'den benim günaşırı Bordone Salonu'ndaki bankta yer almamı sağlamasını istiyorum, bunu isteme hakkım olmadığı halde, nihayet çok sık olarak insanlar Bordone Salonu bankında oturmak istiyorlar ve oturamıyorlar, çünkü Bordone Salonu bankında ben oturuyor oluyorum, dedi Reger. Bordone Salonu bankı nerdeyse artık düşüncem için koşul oldu, dedi dün gece Reger, düşünmek için ideal bir oturma yerine sahip olduğum Ambassador'dan çok daha uygun düşüyor Bordone Salonu bankı, Bordone Salonu bankında Ambassador'da olduğundan çok daha büyük bir yoğunlukla düşünebiliyorum, hoş orada da düşünüyorum, çünkü düşünmeye hiçbir zaman ara vermiyorum, dedi Reger, bildiğiniz gibi, her an düşünüyorum, evet, uykuda bile düşünüyorum, ama Bordone Salonu bankında düşünmem gerektiği gibi düşünüyorum, yani düşünmek için Bordone Salonu bankına oturuyorum. Günaşırı Bordone Salonu bankında yerimi alıyorum, dedi Reger, doğal olarak her gün Bordone Salonu bankında oturuyor olsaydım, benim için biraz değeri olan her şeyimi mahvederdim ve benim için doğal olarak artık düşünme dışında hiçbir şeyin kıymeti yok, düşünüyorum, öyleyse yaşıyorum, yaşıyorum, öyleyse düşünüyorum, dedi Reger, böylece de her gün en az üç dört saat Bordone Salonu bankında oturursam, bu, benim üç ya da dört, hatta bazen beş saat Bordone Salonu bankını tamamen kendim için tutmam ve hiç kimsenin Bordone Salonu bankına oturmaması demektir. Yorgun müze ziyaretçileri, yorgunluktan canları çıkmış olarak Bordone Salonu'na girdiklerinde ve Bordone Salonu bankına oturmak istediklerinde tabii ki bankın üzerinde benim oturuyor olmam bir felaket, ama elimden başka türlüsü gelmez, daha evdeyken uyanır uyanmaz olabilecek en kısa zamanda, umutsuzluğa kapılmak zorunda kalmamak için Bordone Salonu bankına oturacağımı düşünüyorum; günün birinde Bordone Salonu bankına oturamasaydım, en umutsuz kişi olurdum, dedi Reger. Otuz yıldan fazla bir zamandır Irrsiegler Bordone Salonu bankını benim için boş tuttu, dedi Reger, yalnız bir kez Bordone Salonu'na girdim ve Bordone Salonu bankı doluydu, ..."
Thomas Bernhard
(Çeviri: Sezer Duru)
Yapı Kredi Yayınları
Thomas Bernhard okumuşsun Danzon en favori yazarım. neredeyse
YanıtlaSiltüm kitaplarını okudum. Bir müzenin bankında oturmasını
anlatan paragrafını seçmen tam senlik:) Thomas bu işte bir köşe bulur
kendine, kabuğuna çekilir, kendi kedine konuşur da konuşur. kafası hep doludur...
henüz iki-üç kitabını okuduğum bernhard'ı okumaya yeni başlamış sayılsam da, anlattığı avusturya ortamına hiç yabancı değilim, bana çok tanıdık. ve tabii ondan okuduğum satırlar içime su serpiyor çünkü öğrenci olarak 8 yılımı geçirdiğim avusturya lisesi'ndeki duygularıma tercüman oluyor!
Silama onun yaşadığım bu duygudaşlığa rağmen, bernhard benim favori yazarlarımdan biri olmayacak sanırım..