14 Ağustos 2018 Salı

samos'ta 4 gün - I


samos, kuşadası'nın karşısındaki ada. tekne seferleri eskiden adanın başkenti vathy'ye olurdu, şimdilerde küçük liman kasabası, hatta köyü denilebilecek pythagoreio'ya yapılıyor, yaklaşık 1.5 saat sürüyor. günübirlik turla aynı güne rastlarsanız, vah halinize; iki tekne kuşadası limanından yaklaşık aynı dakikalarda ayrılıyorlar, dolmuş misali kaldırıldıkları için de 9:00 olan kalkış saati 40-45 dakika kadar gecikiyor. yunan tarafında ise pasaport kontrolünde iki görevli var, upuzun bir kuyruk oluşuyor, haklı olarak günübirlikçilere öncelik veriliyor, sizin o kuyruktan çıkmanız 1.5-2 saati buluyor. normalde 11:00 gibi ayak basmanız gereken pythagoreio köyünün sokaklarında gezinmeye başlamanız 13:00'i buluyor.

pythagoreio köyü ve denizin gerisinde anadolu toprakları

pythagoreio, ünlü matematikçi pitagoras'ın doğduğu yer. küçük bir liman, rıhtım boyunca lokantalar, geriye doğru geniş olmayan bir ana caddenin iki tarafında hediyelik eşya dükkanları, dondurmacılar, marketler, araba kiralama firmaları, ne isterseniz dizilmiş durumda.


kutsal yol

kutsal yol


arkada anadolu'nun dilek yarımadası büyük menderes deltası milli parkının içindeki dağlar

pythagoreio'daki arkeolojik müzeyi ziyaret etmeye vaktim olmadı ama yakınındaki iki arkeolojik ören yerini gezdim. bunlardan biri, zeus'un karısı hera'ya adanmış kutsal tapınak kompleksi: heraion. malum pitagoras gibi hera da samos'lu.

pythagoreio'ya 7 km uzaklıktaki heraion'da hera'ya adanmış 155 sütunlu dünyanın en büyük tapınağı varmış; günümüze sadece basamakları ve tek bir sütunu kalmış. bu kadar görkemli bir tapınak zamanında neden antik dünyanın 7 harikasından biri sayılmamış, merak ettim doğrusu.
heraion çok etkili bir ören yeri. sıcağın alnında, yere yumurta kırsanız pişecek sıcakta gezsek de, çok etkilendik. ayakta kalmış tek bir sütun bile tapınağın özgün halinin ihtişamı konusunda yeterli fikri veriyor. ayrıca, hera tapınağına giden kutsal yol da, iki tarafındaki tapınakların hiç biri kalmamış olmasına rağmen etkili.







ören yerinin içindeki ağaçların altına taştan seyir bankları yapmışlar. sade, sırıtmayan, ören yeriyle yarışmayan tasarımlar. ören yerindeki tuvalet de aynı minvalde; az ve öz malzemeyle nitelikli mimari yaratmak konusunda güzel bir örnek.

 



pythagoreio'ya 2 km uzaklıkta ise başka bir görülmeden geçilmemesi gereken ilginç bir arkeolojik alan var: köye dağdan su sağlamak için yapılmış yer altı tüneli. tünel; pitagoras'ın öğrencisi olmuş eupalinus'un eseri, onun adıyla da anılıyor, m.ö. 6.yüzyılda inşa edilmiş, herodot'un anlatımı sayesinde 1853'te ilk defa arkeologlar tarafından girişleri keşfedilebilmiş, 1971-73 yıllarında da kazılarak ortaya çıkarılmış.

tüneli gezmek için iki ayrı rota var: biri kısa (20 dakikalık), diğeri uzun (40 dakikalık). biletinizi buna göre alınıyorsunuz, kafanıza baret veriyorlar ve daracık bir merdivenden aşağıya iniyorsunuz. dışarısı sıcaktan yanarken, orası püfür püfür esiyor ve müthiş serin. yürüdüğünüz tünel kotunun 4 metre altında esas, suyun geçtiği kanal var; zemindeki mütemadi yarıktan aşağıdaki tünel gözüküyor.
biz kısa geziye denk gelmiştik, uzununun saatini bekleyecek vaktimiz yoktu, ama eminim uzun olanına katılmak çok daha etkileyicidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder