wim wenders'in üç boyutlu "pina"sı yarın akşam berlinale'de prömiyer yapacak; 21'inde essen, 22'sinde wuppertal prömiyerlerinin ardından 24'ünde almanya genelinde vizyona girecek.
filmin facebook sayfasına üye yüzlerce uluslararası pina hayranı filmin kendi ülkelerinde ne zaman gösterime gireceğini soruyor; şimdilik sadece fransa, avusturya ve isviçre tarihleri belli. darısı istanbullu pinaseverlerin de başına...
wenders'in "pina"sı dünyayı kasıp kavurmadan önce, arte geçenlerde muhteşem bir dans filmi gösterdi.
bu konuda -bence- otoritelerden biri olan thierry de mey'in 2001'den 2010'a üç kısa metraj dans filminin bir araya getirildiği 60 dakikalık bir debussy-ravel seçkisi: "danser ravel et debussy!"
filmin facebook sayfasına üye yüzlerce uluslararası pina hayranı filmin kendi ülkelerinde ne zaman gösterime gireceğini soruyor; şimdilik sadece fransa, avusturya ve isviçre tarihleri belli. darısı istanbullu pinaseverlerin de başına...
wenders'in "pina"sı dünyayı kasıp kavurmadan önce, arte geçenlerde muhteşem bir dans filmi gösterdi.
bu konuda -bence- otoritelerden biri olan thierry de mey'in 2001'den 2010'a üç kısa metraj dans filminin bir araya getirildiği 60 dakikalık bir debussy-ravel seçkisi: "danser ravel et debussy!"
film ravel'in "ma mère l'oye" (kaz ana)'sı ile başlıyor; 2001'de çekilmiş.
yaklaşık 60 belçikalı dansçı-koreograf görev almış 28 dakikalık filmde; herkes kendi partisini hazırlamış ve dans etmiş. anne teresa de keersmaeker, michele anne de mey, jonathan burrows gibi isimlerle, o zamanlar az tanınan sidi larbi cherkaoui, damien jalet, erna omarsdottir bir aradalar.
film bütünüyle ormanda çekilmiş. müthiş güzellikteki doğal gün ışığının eşliğinde; genellikle hayvanların hareketlerine öykünen, ama su perilerini ve orman cinlerini de es geçmeyen enfes bir toplam.
koreograflar gibi, thierry de mey de yönetmenliğini konuşturmuş. ekranı bazen üçe bazen ikiye bölmüş; bazen kamerayı sabit tutmuş, bazen hareketli el kamerası kullanmış; görüntülerin renkleriyle oynamış; kurguyla oynayarak ileri-geri sıçramalar yapmış.
herşeyden önemlisi, bu yönetmenlik oyunlarının hiçbiri koreografileri zedelememiş. tersine, ravel'in ruhuna ve koreografilere cuk oturmuş.
filmin içindeki ikinci kısa film debussy'nin "prélude à l'après-midi d'un faune" (bir faun'un öğleden sonrası)'ndan esinlenen "prélude à la mer". 19 dakikalık bu filmde koreografi anne teresa de keersmaeker'e ait.
genellikle debussy'nin yapıtıyla özdeşleşen orman yerine bu filmde mekan olarak; göz alabildiğine düz, beyaz toprak zeminin ve üzeri bulutlarla bezeli masmavi gökyüzünün fon oluşturduğu bir coğrafya seçilmiş.
film 2009 ekim'inde, aral gölü'nden geriye kalan tuz çölünde çekilmiş.
genellikle sert, kesik hareketleri ve tekrara dayalı koreografileriyle bilinen keersmaeker bu sefer bambaşka bir koreografi hazırlamış; hem yapıtın ilk ve en ünlü yorumcusu nijinsky'nin koreografisine atıflar var hem de bütünüyle keersmaeker'e ait. müthiş şiirsel, ve aynı zamanda vahşi!
filmi ravel'in "la valse" (vals)'i noktalıyor.
orman ve çölden sonra bu sefer bir kent peyzajındayız; brüksel'in en yüksek gökdeleninin çatı terasında ve devasa bir hangarın içinde.
thomas hauert ve ZOO dans topluluğu'nun ortaklaşa koreografisi hazırladıkları "la valse"de dansçılar sanki kent semalarında dans eden sığırcıklar gibi dalgalar halinde dönüp duruyorlar. "la valse"in hipnotik, gittikçe yükselen ve kendi içinde sarmallanan ritmiyle ustaca örtüşen koreografi bir ara -kurgu marifetiyle bile engellenemeyip- biteviyeliğe düşse de, genelinde ravel'in fırtınaya dönüşen valsinin atmosferini yansıtmakta başarılı.
filmi arte'de seyrettikten sonra internette araştırma yapınca öğrendim ki; thierry de mey'in, bu üç dans filmini canlı orkestra eşliğinde her defasında canlı olarak yeniden kurguladığı bir projesi varmış. 2009'da charleroi/danses bienali için hazırladığı "equi voci" adlı bu proje 24-26 şubat 2011'de lyon'da ek müziklerle birlikte son haliyle sergilenecekmiş.
belki lyon'dan bildiren birileri olur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder