5 Mayıs 2010 Çarşamba

avrupa üniversiteleri tiyatro şenliği, izlenim 1


avrupa üniversiteleri tiyatro şenliği’nde “beckett ve solo” adlı bir atölye çalışması düzenleyen gare st. lazare players ireland oyuncusu conor lovett ertesi akşam da (pazartesi, 3.5.10) garajistanbul’da atölye çalışması konusunun canlı bir örneğini istanbullularla paylaştı: “molloy”.
atölye çalışmasına katılma imkanım olmadı, oyunu seyrettim.

bomboş bir sahnede, mavi ışıkla tanımlanmış bir dikdörtgen ve bir koridor yüzeyde, sadece üzerine düşen beyaz spot ışığıyla aydınlanan tek bir oyuncu, 60 dakika boyunca samuel beckett’in “molloy” adlı romanından uyarlanmış bir monolog sundu.
oyun tek kelime ile nefeskesiciydi, oyuncu conor lovett tek kelime ile muhteşemdi; o kadar doğal, öylesine, kendiliğindenmiş gibi; sanki bize bir kentin meydanında rastladı da başından geçenleri anlatıyormuş gibi; bir ortaoyunu, veya bir ortaçağ sokak tiyatrosu basitliğinde, samimiliğinde, sıcaklığında; birinci tekil şahısta anlattığı hikayede karşısına çıkan karakterleri, bedensel ve şive özellikleriyle taklit ederek ete kemiğe büründüren bir ustalıkta.
"molloy"un yönetmeni judy hegarty lovett'ti.


dün akşam (4.5.10) ise beyoğlu küçük sahne’de sahne yine fakirdi. bu sefer tek değildi oyuncu sayısı, altıydı. yine ne ışık ne müzik kullanımı özellikliydi; sade ve basitti, hatta yoktu. yine “insan” olarak oyuncu ön plandaydı; bütün marifetleriyle; sesini, bedenini kullanışıyla. ancak bu sefer bambaşka bir tiyatro tarzıyla: belli bir hikaye anlatmak yerine, bir ana fikrin duygusunu sesler, kelimeler, tekrarlar üzerinden kurgulayarak seyirciye geçiren bir oyundu.
bahsettiğim; japon kaki-kuu-kyaku tiyatro topluluğunun “the heavy user” (ağır müptela) adlı oyunu.

istanbul avrupa kültür başkenti 2010 ajansı’nın [o dönemde sahne sanatları bölümünün direktörü prof. dikmen gürün hoca sayesinde] imza attığı bir avuç ciddi ve kapsamlı (2007’den beri her yıl devam eden projenin üçüncü ve en geniş ayağındayız) projeden biri olan avrupa üniversiteleri tiyatro şenliği’nin ikinci gününde, şenliğe avrupa dışından katılan tek topluluk olan kaki-kuu-kyaku bu fişek gibi performanslarıyla küçük sahne’yi tıklım tıklım dolduran -çoğunluğu genç- seyircileri “avuçlarının içine alarak” [“we got you”] eğlenceli bir 50 dakika yaşattılar.

gösteri sonrasındaki soru-cevaplarda; oyunun sadece iki günde çıktığını öğrenince, az önce tanık olduğumuz her anlamda (oyuncuların birbirine uyumu, oyuncuların ses kalitesi, oyunun kurgusu, vb…) mükemmeliyetin sırrını sorduk; birbirlerini çok iyi tanıdıklarını ve altı yıldır birlikte çalıştıklarını söylediler.
ses ve beden kullanımı mükemmel ve had safhada enerjik altı genç japon oyuncu bizleri o kadar büyüledi ki, soru-cevap seansı 45 dakika kadar sürdü.
sorular birbirini kovaladıkça anladık ki, bu olağanüstü yaratımın arkasında tek bir isim var: yönetmen norihito nakayashiki. müzik, dans, tiyatro, sinema, geleneksel japon tiyatrosu disiplinlerinde eğitim almış bu gencecik adam altı yıl önce topluluğu kurarken oyuncuları teker teker kendisi seçmiş, oyunları o yazıyor [oyuncuların katkısı yokmuş, sadece onun dediklerini yaptıklarını söylediler], doğaçlama kadar serbest duran oyunu o kurgulamış; hepsi onun fikri! [ve oyuncuları ona tapma derecesinde saygılılar!]

...

avrupa üniversiteleri tiyatro şenliği tıklım tıklım salonlara perdelerini açıyor.
dün akşam, bir önceki akşam da olduğu üzere bir sürü insanın kapıdan geri çevrildiğine tanık oldum. “taa karşıdan geldim” diyen orta yaşlı hanım bile üzülerek gerisin geriye evinin yolunu tuttu.
ücretsiz sahnelenen oyunları izlemek isteyenlerin erken davranmaları tavsiye olunur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder