19 Aralık 2023 Salı

on soruluk sohbetler 106: muhammed kaltuk

© Laura Gauch

İsviçre'de muhafazakar bir Türk ailesinde doğup büyüyen Muhammed Kaltuk orta eğitim sonrasında ilk olarak tıp eğitimini tamamladıktan sonra, tutkusunun peşinden giderek dans alanında profesyonel bir kariyer hayalini gerçekleştirebilmek için 25 yaşında Zürih Çağdaş ve Kentsel Sahne Dansı Yüksek Okulu’na girdi ve dans eğitimini aldı. İsviçre hip hop sahnesinde ve World of Dance gibi önemli uluslararası yarışmalarda adından söz ettiren Kaltuk kariyeri boyunca Basel Tiyatrosu, Dampfzentrale Bern, Kaserne Basel, Tanzhaus Zürih, Lucerne Tiyatrosu, St. Gallen Tiyatrosu, Gauthier Dans Topluluğu (COLORS Festivali), Theatre der Junge Welt Leipzig, Theatre Plauen/Zwickau ve Breakthrough Festival Zürih gibi topluluk, kurum ve festivallerde çalıştı. 

2017 yılında kurduğu ve genel sanat yönetmeni olduğu Company MEK çatısı altında hip hop ile çağdaş dans, kültürel ile dansa dair gelenekler, ve bilinen ile yeni metodlar arasında salınan üretimler gerçekleştiren Kaltuk; dansçıların hareket repertuarından malzemelerle kompozisyon ve tasarım yaparak, dansçıları kendi sınırlarının ötesine taşıyarak ve bunu kendi dans malzemesiyle ve dansa ilişkin estetik fikirleriyle iç içe geçirerek yapıtlarını ortaya çıkarıyor. Company MEK’in, ilk defa konuk olduğu İstanbul’da, 22-23 Aralık 2023 akşamlarında Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahneleyeceği Father Politics "sistemin bir parçası olmayan veya marjinalize edilmiş insanlara politikaların hissettirebileceği güçsüzlük hallerine” odaklanan bir yapıt.

Şimdi sözü hem “Muhi” lakaplı Muhammed Kaltuk’u daha yakından tanımak, hem de Father Politics hakkında birinci elden bilgi almak için Muhi’nin kendisine bırakıyoruz…

Performansın özü sizce nedir?
Bana göre bir performansın önemi, gerçekleri ortaya çıkarma, bazen susturulanlara ses verme ve iktidar yapılarına doğrudan meydan okuma becerisinde yatıyor. Hareketlere dönüştürülen ifadeler, izleyicilere yeni yollarla dokunma potansiyeline sahip; hem derinlemesine düşünmeyi sağlıyor hem de düşünceye ilham oluyor.

Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl?
Sanatın dönüştürücü gücüne yürekten inanıyorum. Kişisel olarak beni değiştirdi, şekillendirdi ve güçlendirdi. Sanat, çeşitli perspektifleri ele almamı ve gerçeklere görünürlük getirmemi sağlıyor. Hareketlerin kimseye zarar veremeyeceğine kesinlikle inanıyorum, ancak bazı kelimelerin zarar verebileceğine inanıyorum.

Bir iş üretirken hangi kaynaklardan beslenir, nelerden ilham alırsınız? Rüyalarınızın işlerinizde etkisi olur mu?
İlhamı hayattaki durumlardan ve duygulardan alıyorum. Dans benim dünyayda dolaşmam için bir filtre görevi görüyor. Dansçılar, müzisyenler ve set tasarımcıları da dahil olmak üzere iş birliği yaptığım kişiler çok önemli bir rol oynuyor. Onların farklı yetenekleri ve bakış açıları sürekli olarak çalışmalarıma ilham veriyor ve etkiliyor. Ayrıca geleceğe dair hayallerim beni hedeflerim doğrultusunda çalışmaya teşvik ediyor.

Eğer zaten halihazırda bir adı yoksa, üzerinde çalışmakta olduğunuz yapıta adını vermeye ne zaman karar verirsiniz?
Bir yapıta bir başlık verme kararı ana fikrin başlangıcıyla birlikte gelir. Bazen yapıt geliştikçe ortaya çıkıyor. Father Politics başından beri aklımdaydı ve işin özünü mükemmel bir şekilde özetlediğini hissettim.

Sanatınızı etkilediğini düşündüğünüz biri veya bir sanatçı var mı, varsa kim?
Kişisel deneyimlerin yanı sıra, Nina Simone, Stromae ve Germaine Acogny gibi bireylerin hem kişisel hem de sanatsal gelişimimde önemli etkileri oldu. Nina Simone'un yerinde bir şekilde söylediği gibi, "İçinde yaşadığımız ortamları yansıtmak bir sanatçının görevi."

Sohbetin devamını okumak için tıklayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder