2 Aralık 2018 Pazar

seslerin mekandaki seyahati: taldans'tan DO KU MAN


"DoKUMAN"ı 2009 yılında idans'ta seyretmiştim, ama doğrusu hafızamda pek bir şey kalmamış, dolayısıyla bu akşam istanbul tiyatro festivali'nde ilk defa seyrediyor gibiydim. adının heceleri arasına boşluk giren, kadrosu dörtten sekiz kişiye çıkan "DO KU MAN" galiba iki kurucusunun dans etmediği ilk taldans işi.

"DO KU MAN" bütünüyle ses üzerine, sesler ile bir "oyun"; sadece ağızdan çıkan söz ve seslerin değil, hareketlerin de, örneğin ayağı yere basış şekli ve gücünün veya zıplayışın sesiyle "oynanan" bir oyun; kah tekdüze, kah renkli, kah ritmik, kah aritmik, kah çoklu, kah tek, kah tek defalık, kah çoğalan, kah tiz kah pes sesler bunlar.
dolby surround ses sistemi kullanmadan, dansçıların ürettikleri seslerle seyirciyi çepeçevre sardığı başlangıç sekansının vaatkarlığı yapıt boyunca devam ediyor; ilginç, eğlenceli, absürd ve beklenmedik durum ve olaylar birbirini takip ediyor.

sekansların yan yana/arka arkaya getirilişlerinde belirgin bir izlek, bir anlatı yakalayamadım. yapıtın kurgusunun daha çok; soyut, serbest ve parçalı olduğunu düşünüyorum. bu açıdan bence "DO KU MAN" gerçek bir dadaist iş; bir hikaye anlatmaktan ve anlam içermekten ziyade eylemler ve oyunsu olma hali ön planda.

aklınızla sebep aramaz, kendinizi sahnedeki duyguya teslim edebilirseniz, ki hepsi şeytan tüylü performansçıların sizi baştan çıkarmaması çok zor, keyif almamanız imkansız. taldans'cılar filiz sızanlı ve mustafa kaplan'a tebrikler.
"DO KU MAN" istanbul tiyatro festivali kapsamında yarın (2 aralık pazar) 15:00'te msgsü bomonti'de tekrar edecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder