6 Şubat 2012 Pazartesi

bari, bir kaç delik açsaydınız!




sanat tarihi doktoralı yüksek mimar büyükşehir belediye başkanımız acaba hayatında hiç saraçhane'deki tünelimsi kısacık alt geçitte otobüs veya dolmuş beklemiş mi?
kısa mesafesine rağmen orası bile ne kadar sevimsiz, izbe ve havasızken; hangi akla hizmet (neye hizmet ettiği belli ya, neyse) bu köstebek yollarını hediye edecek bizlere?

önümüze sunulan proje sanki bir marifet ürünü, bir de animasyonu yapılmış, gerine gerine seyrettiriliyor. yahu, filmde bariz bir şekilde görünüyor meydanın altının ne kadar yaşanmaz, karanlık bir yer olacağı; fazla söze ne hacet!

belli ki, kafalara konmuş yapılacak. her köşe tutulduğu için, ne yazık ki öyle geri dönüşü olabilirmiş gibi gelmiyor bana. bari, delikler açılsaymış!

[ayrıca; yeraltına giren yolların oluşturacağı duvarlar, meydana çıkan sokakların yaya kullanımının sıfıra inmesi, şimdi bile tanımsız ve ölçeksiz olan meydanın devasa bir boşluğa dönüşmesi say say bitmeyecek olumsuzluklardan en başta olanları. dünyanın hiç bir "uygar" yerinde böyle bir uygulama olmaması da cabası. dünya "ulaşılabilir", "engelsiz", "ekolojik" tasarım derdine düşmüşken, tam bir zihni sinir projesi. kışla da "bonus"u!
literatüre böyle geçmek de varmış kaderde.]

2 yorum:

  1. sanırım yapılmak istenene en iyi örnek muhsin ertuğrul tiyatrosu etrafında yapılan beton alan olabilir. azıcık yağmur yağınca buz pistine dönen, insansız, ağaçsız, kedi köpeklerin bile tercih etmediği, buz gibi bir zevksizlik abidesi boşluk...

    YanıtlaSil
  2. kesinlikle!
    çok iyi bir benzetme/öngörü oldu.

    YanıtlaSil