"Elinde o ezeli bavuluyla evden çıkışını, sessiz ve müthiş bir kararlılıkla istasyona gidişini, gece treninin kasvetli, boş kompartımanlarından birinde, başını koltuğa dayayıp saatlerce gözünü kırpmadan, kımıldamadan ve belki de hiçbir şey düşünmeden hayatına koyduğu noktanın yorgunluğunu yaşadığını; sabaha karşı indiği küçük istasyonda, faytoncunun, bu saatte tek başına yolculuk eden ve karşılayanı bile olmayan, mazbut giyimli bir genç kadını yadırgayan bakışları arasında, dünyadaki tek varlığı hardal rengi bavuluna sarılmış, kardeşinin evinin kapısını çaldığını, evden çıktığından beri ilk kez o an, elini zile bastırdığında korktuğunu, ürperdiğini, "Şimdi ne olacak?" sorusunu kendi kendine sorduğunu, bir an geri dönmeyi bile düşündüğünü, o mu anlatmıştı, ben mi yazmıştım, bilmiyorum."
- oya baydar
("elveda alyoşa" öykü kitabından,
can yayınları)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder