17 Haziran 2021 Perşembe

on soruluk sohbetler 39 : cherish menzo


Fotoğraf: Mélanie Musisi 

Kundura Sahne'nin bu yıl ilki düzenlenen, performans alanında disiplinler-arası ve uluslararası konsept ve pratik geliştirme programı olan PerformLab, Türkiye’den ve Hollanda’dan sanatçıları bir araya getirerek 29 Mayıs- 6 Haziran tarihleri arasında Beykoz Kundura’da gerçekleşti. Kundura Sahne ile Productiehuis Theater Rotterdam ortaklığında ve Dutch Performing Arts’ın desteğiyle hayata geçirilen PerformLab programı boyunca, yapılan açık çağrı sonucu seçilen, kariyerlerinin farklı aşamalarındaki Türkiye’den sanatçılar Barış Arman, Dilan Onay, Doğan Can Serinkaya, Filiz İzem Yaşın, Halil İbrahim Aygün, Nadir Sönmez, Nursev Irmak ve Selen Gürmen bir hafta boyunca Hollanda’dan gelen sanatçıların katılımıyla, çalışmalarını paylaşma ve geliştirme imkânı buldular. PerformLab’e ayrıca, sanatçı İlyas Odman da, sanatsal süreçlere fermantasyon kavramı üzerinden yeni bir bakış açısı kazandırarak Sanat Fermantoru olarak eşlik etti. Fermantasyonu, sanatsal süreçlere yeni bir perspektifle bakmayı sağlayan bir araç olarak kullanmayı öneren bu yaklaşım, PerformLab'in omurgasını oluşturdu. Hollanda’dan katılan sanatçılar ise dansçı ve koreograf Benjamin Kahn, Amsterdam Fringe Ödüllü dansçı ve performansçı Cherish Menzo, oyuncu ve performansçı Khadija El Kharraz Alami ve Green Room ödüllü eğitimci, sanatçı, tiyatrocu ve yönetmen Samara Hersch’den oluşuyordu. On Soruluk Sohbetler ‘de Samara Hersch’den sonra, dansçı, koreograf ve performansçı Cherish Menzo’yu ağırladık. Çağdaş dansla, sokak dansları ve rock konserleri gibi popüler formların biçim ve estetiklerini harmanlayan, bedenin sahne üzerindeki dönüşümü ve farklı fiziksel imgelerin vücuda getirilmesi ile ilgilenen sanatçı Menzo, performanslarıyla izleyicilerini, beden, ses, müzik gibi hem bedene ait hem de dışsal farklı malzemeleri kullanarak, tanıdık sanılan imgelerin yabancılaştığı, yabancı sanılanlarınsa ne kadar tanıdık olduklarının berraklaştığı tekinsiz bir yolculuğa çıkarıyor ve de var olan toplumsal normları sorgulatıyor.

Performansın özü sizce nedir? Performansı günümüzde nasıl tanımlarsınız?
“Şimdilik...” devam eden bir süreç olarak görüyorum ve/veya zamana dair kafa patlatılan bir süreç. Geçmiş, şimdi, gelecek ve aradaki tüm gri spekülatif alanlar... Güzellik, grotesk, kaos, yapı, gerçekçilik ve gerçeküstücülüğün çatışabileceği, çarpışabileceği, dönüşebileceği, bağlanabileceği, sürtüşme bulabileceği, çözülebileceği ve aşılarak bizi tekrar dünyaya getirebileceği bir araç, bir arena ve/veya bir platform.

Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl?
Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyorum. Benim için gösteri sanatları veya bu alandaki herhangi bir sanat formu, bireysel ve kolektif hayal gücümüze yer açmak için bize bir oyun alanı sunuyor. Bu, fiziksel performatifliğin dönüşümü, maddenin ve/veya malzemelerin dönüşümü ve fiziksel (olmayan) alanların dönüşümü şeklinde olabilir. Bu dönüşümün genellikle gerçeklikle bağlantılı veya gerçekliğin bir yansıması olduğuna inanıyorum.

İnsanlığın küresel ölçekte içinden geçmekte olduğu pandemi süreci sizce gösteri sanatlarını gelecekte nasıl dönüştürecek?
Gelecekte gösteri sanatlarını nasıl dönüştüreceğinden emin değilim…. Bence biz ya da belki kendim, hala işlerin daha önceden nasıl yapıldığını yansıtmanın peşinde ve alandaki dinamikleri, kalıpları, yapıları ve sistemleri anlamak için kendimize zaman ayırma sürecindeyiz. Umuyorum ki, lüzumsuz turne trafiği yeniden başladığında çevreyi daha fazla düşünebilir ve ona daha fazla özen gösterebiliriz. Bunun yanı sıra umarım, gösteri sanatları, alanımız dışındaki insanlarla daha erişilebilir bir bağlantı kurabilir ve toplumumuzda daha fazla değer görebilir.

Bir performansçı olarak, pandeminin yarattığı zorlu koşullarla kişisel olarak nasıl başa çıkıyorsunuz? Yaratım sürecinde COVID-19'un getirdiği kısıtlamalara uymak zorunda kalmak yaratıcılığınızı nasıl etkiledi?
Pandeminin yarattığı koşullarla ilgili en zorlayıcı bulduğum şey, meslektaşlarımız arasındaki dengesizliğin gerçekten kendini göstermesi veya daha da vurgulanması oldu. Fırsatlar, görünürlük ve erişilebilirlik anlamında.

Size ilham verdiğini düşündüğünüz biri/leri var mı, varsa kimler?
Sanırım eğitimim sırasında, belirli performatif/dans tekniklerinde ve yöntemlerinde ustalaşmanın peşindeydim ve bu da bana başkalarının bu tekniklerde ustalaştığı veya bu teknikleri usta olarak öğrettiği fikrini düşündürdü. Yine de hayran olduğum ve ilham aldığım birçok sanatçı var.

Söyleşinin devamını okumak için tıklayın: unlimited

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder