28 Mart 2012 Çarşamba

“bu vücutların içinde ne işimiz var?”


antonio tabucchi vefat etmiş.
tabucchi, kitaplarında yarattığı dünyalarda kaybolmayı sevdiğim bir yazardı.

ilk, iletişim yayınları baskısı “hindistan’a gece müziği”nde kaybolmuştum, 1994’te.
uzun süre alain corneau’nun o güzelim novelladan yaptığı film uyarlamasının, “nocturne indien”in peşine düşmüş, 2002’de sinema-tarih buluşması’nda izleyebilmiştim.

tabucchi, hepsi birbirinden kısa kitaplarında, “requiem”de, “ufuk çizgisi”nde, her seferinde geniş atmosferler yaratmayı, hikayelerin kapasitesini fersah fersah aşan dünyalar kurmayı başarmıştır.
tabucchi kolay okunur, zor sindirilir.

tabucchi vesilesiyle dolaylı yoldan tanıdığım dulce pontes portekizli sesler arasında hala favorimdir. belki tabucchi tanıştırdığından olmalı, pontes’i kendi jenerasyonundan kimselere değişmem; ne misia’ya ne mariza’ya.
“dolaylı yoldan” dedim ya; tabucchi’nin “pereira iddia ediyor” romanından uyarlanan ve başrolünde marcello’nun (mastroianni) oynadığı filmdeki morricone imzalı şarkıya takılmıştım. filmin bitiş jeneriğinde, takıldığım adı yakaladım: dulce pontes. barcelona’ya ilk gidişimde corte ingles’in müzik kısmında harıl harıl pontes cdleri aranmış ve o muhteşem iki disklik konser albümünü bulmuştum.

tabucchi bir çok başka kapılar da açtı bana. portekiz’i, lizbon’u, fado’yu, pessoa’yı daha çok sevmemi sağladı. alain tanner’in bruno ganz’lı lizbon filmi “beyaz kentte”ye bile tabucchi referansıyla ulaştım.

portekiz, fado hüzündür. tabucchi de hüzün yüklüdür. tabucchi’nin bana hatırlattıkları da nostaljik, hüzün dolu anılar… uzun zaman önce kapanmış afa yayınları mesela.
afa’nın beyoğlu’ndaki kitap dükkanın sıcak atmosferinde kitaplar arasında avare avare dolanmak, sahibi ve eşini kasanın arkasında, kapıda, kapı önündeki masada görmek; ve hatta, afa’nın organize ettiği ve sanırım havanın sıcaklığından dolayı sokakta yapılan antonio tabucchi imza günü.

tabucchi’nin ölüm haberi bir dostumu, onunla yıllardır hiç eksiltmeden sürdürdüğümüz dostluğumuzu, paylaştıklarımızı, anılarımızı da hatırlattı bana tekrar. o zamanlar birbirimize tabucchi kitapları vermiştik, madredeus dinlemiştik, yanılmıyorsam tabucchi imza gününe de beraber gitmiştik.
sevgili nuraycığım, ortak yazarımız vefat etmiş; onun toprağı bol olsun, bizim başımız sağ olsun. "hindistan’a gece müziği"nde tren istasyonunda bekleyen adama jainist rahibin sorduğu soruya adamın verdiği cevabı hatırlıyor musun:
belki içlerinde yolculuk ediyoruzdur…

5 yorum:

  1. ahh kerem'ciğim hatırlıyorum, çok üzüldüm, ne güzel yazmışın.. ne
    güzel bir gündü çok iyi hatırlıyorum.
    sevgiler.n.

    YanıtlaSil
  2. yalnızca Pereira iddia Ediyor'unu okumuştum. sonra neden diğer kitaplarını okumadım bilmiyorum. ölümüne üzüldüm. diğer kitaplarını da almayı not alıyorum kendime..

    YanıtlaSil
  3. yazınızı okudum, youtube da dulce pontes'i buldum, raftan "hindistan'a gece müziği" kitabını indirdim. bugün oldukça zor şartlarda yaşama tutunan bir arkadaşımı kaybettim. uzaktan uğurladım onu. iyi geldi okuduklarım. sevgiyle...

    YanıtlaSil
  4. başınız sağolsun aprile..
    sevgiler..

    YanıtlaSil
  5. teşekkür ederim danzon, sevgiyle...

    YanıtlaSil