sidi larbi cherkaoui çok verimli bir sanatçı; durmaksızın üretiyor. sadece son dört yılda cullberg balesi (end), monte carlo balesi (in memoriam, mea culpa), cenevre balesi (loin) ve danimarka kraliyet balesi (l'homme de bois) gibi büyük dans toplulukları için kalabalık kadrolu koreografiler tasarladığı gibi dansçı-koreograf arkadaşları ile birlikte iki kişilik (zero degrees) üç kişilik (apocrifu) dört kişilik (d'avant) işlere de imza attı. iki yıldır het tonnelhuis'in yaratıcı kadrosunda. 2007'de onlarla myth ve origine'i sahneye koydu, 2008'in mayısında shaolin'li rahiplerle sutra'yı.
ve tezgahta yeni işleri pişmekte; 2009'un ilk aylarında vitrinde olacaklar arasında inanç üçlemesinin (foi, myth) sonuncu halkası babel, three spells ve 2002 tasarımı ook'un yeniden sahnelenmesi var.
sidi larbi cherkaoui bu dolu takvimi esnasında pina bausch festivalinde apocrifu'yu sahnelemek dışında, küçük de olsa sırf bu festival için tasarladığı bir eserin dünya prömiyerini gerçekleştirmeyi de ihmal etmedi: barasey.
boş bir sahne, yalın kıyafetler içinde iki dansçı ve kenarda oturan bir şancı.
maurice béjart, peter brook ve bartabas ile çalışmış olan ve son yıllarda pina bausch'un konuk dansçılarından olan shantala shivalingappa ile sidi larbi cherkaoui'nin birlikte tasarladıkları 20 dakikalık bu küçük ama pırıl pırıl, mücevher değerindeki eser 16 kasımdaki 7 saatlik gala gecesinin son gösterisi olarak sahneye kondu.
maurice béjart, peter brook ve bartabas ile çalışmış olan ve son yıllarda pina bausch'un konuk dansçılarından olan shantala shivalingappa ile sidi larbi cherkaoui'nin birlikte tasarladıkları 20 dakikalık bu küçük ama pırıl pırıl, mücevher değerindeki eser 16 kasımdaki 7 saatlik gala gecesinin son gösterisi olarak sahneye kondu.
shantala ile larbi'ye eski çağ ve ortaçağ müzikleri konusunda uzman olan italyan sanatçı patrizia bovi eşlik etti.
barasey'de shantala ile larbi'yi tanıyanlar için yeni bir şey yoktu belki, ama insan bu iki mükemmel "varlığın" dansları hiç bitmesin, sonsuza kadar sürsün istiyor; ne benciliz değil mi! ama birlikte o kadar harikuladeler ki insan doymuyor, "daha" istiyor, aynı gece 6.5 saat boyunca dünyanın en iyilerini seyrettikten sonra bile!
harikuladelik neresinde derseniz; larbi'nin yumuşaklığına eklenen shantala'nın zarifliğiyle meydana çıkan tek defalık kimyada.
umarım onlar da bunun farkındadırlar ve bu kısa ortaklıklarını daha uzun bir eserde yeniden değerlendirirler.
ve, her şey bir yana barasey'in en şaşırtıcı yanı sidi larbi cherkaoui'nin eser boyunca canlı söylenen şarkılarda patricia bovi ve shantala shivalingappa'ya eşlik etmesiydi. d'avant'da kendisinin latince ilahiler söylediğine, veya foi'de dansçılarına şarkı söylettiğine şahit olmuştum ama bizzat "sanskritçe" şarkılar söyleyeceği aklımın ucundan geçmezdi. hem de ne şarkılar; hint ragalarının bu kadar içlisine, bu kadar sakinine ancak içinde sidi larbi'nin bulunduğu bir sahnede rastlanabilirdi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder