29 Nisan 2020 Çarşamba

on soruluk sohbetler 14: melih kıraç (ÇAK)

2020’nin ilk günlerinde Selen Ansen’in üstlendiği Arter Performans Programı’nın Katılma başlıklı ikinci bölümü kapsamında work-in-progress olarak sunulan Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın "Gölge Veri" adlı çalışması dansın geçmişten geleceğe aktarımını ve kaydını hareketin geçiciliğine dikkat çekerek sahneye taşıyordu. Dans ile hafıza arasındaki ilişkiyi irdeleyen, dansı Çıplak Ayaklar Kumpanyası dansçılarının kişisel hafızalarının performansı olarak sunan yapıtın koreografisine imza atan Melih Kıraç’la sohbet ettik.

Ayşe Draz Orhon & Mehmet Kerem Özel



Sizce dansın özü/ruhu nedir? Çağdaş dansı bugün nasıl tanımlarsınız? 
Dansı bedenselleşen tüm ruhların ortak edimi olarak görüyorum. Oldukça kişisel ve bir o kadar da herkese ait. Çağdaş dans ise bu gerçeklikte tüm alanlara erişimi olan ve farklı meseleleri gündemine alarak ana getiren ve canlı kılan bir sanat alanı.

"Ustam" olarak tanımlayabileceğiniz sanatçı(lar) ya da fikirlerinden etkilendiğiniz kişi(ler) var mı, varsa kim(ler)? 
Karşılaştığımız tüm sanatçıların öğretilerini taşıdığımıza ve bunları dönüştürdüğümüze inanıyorum. Aydın Teker’in sanata olan tutkusundan ve işlerinden çok etkileniyorum.

Bir yapıt üzerinde çalışırken, hangi kaynaklar size ilham veriyor? Rüyalarınız işlerinizde rol oynuyor mu? 
Rüyalarını hatırlayan biri değilim ve bunun üzerinde hep çalışmam gerekiyor. Üzerinde odaklandığım bir iş varsa, özellikle uykuya dalmadan hemen önce zihnim çok aktif olabiliyor. Uykuyla uyanıklık arasında düşündüğüm her şey ve bulduğum çözümler normalde olabileceğinden daha büyülü gözüküyor.

Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl? 
Sanatçının niyetinin bunu gerçekleştirmek için temel unsur olduğunu düşünüyorum.

Küresel ölçekte insanlığın içinden geçmekte olduğu bu yeni pandemik sürecinin sonrasında bu sürecin gösteri sanatlarını nasıl dönüştürmüş olacağını düşünüyorsunuz?     
Beden ve mesafe konularının yeniden tanımlandığı bu günlerde gösteri izleme eyleminde seyirci açısından oldukça büyük değişimler olacağını düşünüyorum. Bir yandan da canlı olana bakmanın değer kazanacağı günlerden geçiyoruz. Temel ekolojik ve insani değerler üzerine çaba sarf etmeyi ön planda tuttuktan sonra, kültür çalışanlarının, üretimleri için neden ve nasıl sorularını gündemlerine alacağını umuyorum.

devamını okumak için tıklayın: unlimited

2 yorum: