3 Ağustos 2012 Cuma

“Bir Ölünün Anıları”ndan...



“Bana tek bir şey söyle, Anna rolünü kime vermek istiyorlardı?”
“Doğal olarak, Ludmila Silvestrovna Pryakhina.”
Bunun karşısında büyük bir öfkeye kapıldım.
“Ne-ee? Ludmila Silvestrovna mı?” Masadan ayağa fırladım. “Şaka ediyor olmalısın!”
“Neden, yanlış olan ne?” diye soruşturdu Bombardov neşe dolu bir merakla.
“O kaç yaşında?”
“Bu, korkarım, herkes için bir sır.”
“Anna on dokuzunda! On dokuz! Anlıyor musun? Ama bu bile en önemli şey değil. En önemli şey bu rolü o oynayamaz!”
“Anna rolünü mü demek istiyorsun?”
“Sadece Anna rolü değil, hiçbir şey yapamaz o!”
“Ah, hadisene.”
“Hayır, sen hadisene! Zulmedilmiş ve haksızlığa uğramış bir kişinin dövünmesini temsil etmeye çalışan bir aktris; rolünü o kadar kötü oynuyor ki, bir kedi bile çılgına dönüp perdeyi paramparça ediyor, o kadın asla rol yapamaz.”
“O kedi gerizekalının biri,” diye cevap verdi Bombardov, benim öfkemin tadını çıkararak. “O kalp kası iltihabı ve nevrasteninden çekiyor. Günlerce bir yatakta oturuyor ve kimseyi görmüyor, bu yüzden doğal olarak çok korktu.”
“Kedinin nevrastik olduğunu biliyorum, bu konuda sana katılıyorum!” diye bağırdım. “Ama içgüdüleri sağlam ve sahneden de çok iyi anlıyor. Yanlış bir şey duydu! Anlıyor musun, kulak tırmalayıcı derecede yanlış bir nota duydu. Hayvan şok oldu!” 
...
-Mihail Bulgakov
(çev.: Osman Çakmakçı)
Pinhan Yayıncılık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder