…
“Bana tek bir şey söyle, Anna rolünü
kime vermek istiyorlardı?”
“Doğal olarak, Ludmila Silvestrovna
Pryakhina.”
Bunun karşısında büyük bir öfkeye
kapıldım.
“Ne-ee? Ludmila Silvestrovna mı?”
Masadan ayağa fırladım. “Şaka ediyor olmalısın!”
“Neden, yanlış olan ne?” diye
soruşturdu Bombardov neşe dolu bir merakla.
“O kaç yaşında?”
“Bu, korkarım, herkes için bir sır.”
“Anna on dokuzunda! On dokuz! Anlıyor
musun? Ama bu bile en önemli şey değil. En önemli şey bu rolü o oynayamaz!”
“Anna rolünü mü demek istiyorsun?”
“Sadece Anna rolü değil, hiçbir şey
yapamaz o!”
“Ah, hadisene.”
“Hayır, sen hadisene! Zulmedilmiş ve
haksızlığa uğramış bir kişinin dövünmesini temsil etmeye çalışan bir aktris;
rolünü o kadar kötü oynuyor ki, bir kedi bile çılgına dönüp perdeyi paramparça
ediyor, o kadın asla rol yapamaz.”
“O kedi gerizekalının biri,” diye cevap
verdi Bombardov, benim öfkemin tadını çıkararak. “O kalp kası iltihabı ve
nevrasteninden çekiyor. Günlerce bir yatakta oturuyor ve kimseyi görmüyor, bu
yüzden doğal olarak çok korktu.”
“Kedinin nevrastik olduğunu biliyorum,
bu konuda sana katılıyorum!” diye bağırdım. “Ama içgüdüleri sağlam ve sahneden
de çok iyi anlıyor. Yanlış bir şey duydu! Anlıyor musun, kulak tırmalayıcı
derecede yanlış bir nota duydu. Hayvan şok oldu!”
...
-Mihail Bulgakov
(çev.: Osman Çakmakçı)
Pinhan Yayıncılık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder