28 Ocak 2012 Cumartesi

korhan başaran ile istanbul'da karlı bir cuma akşamı



kariyerini 3.5 yıldır new york'ta sürdüren, zeynep tanbay dans topluluğu'nun eski dansçılarından korhan başaran geçen hafta istanbul'daydı. aksanat'ta haftaboyu süren atölye çalışması cuma akşamı dans, film ve söyleşiden oluşan bir programla sonlandı.

...

önce; korhan başaran ile jenna otter aksanat'ın -hele de dans için iyice olanaksız- sahnesinde başaran'ın yeni projesinden yaklaşık 20-25 dakika süren bir bölümü sundular.
belki de salonun küçük ve samimi olmasının etkisiyle pekişen bir duyguyla; başaran ile otter'in birbirine bağlanan solo ve düetleri bende yoğun hisler bıraktı. bütün fazlalıklardan (fazla ışık, fazla müzik, fazla dansçı, fazla dekor, fazla derinlik, fazla yükseklik...) arınmış olarak sadece hareketlere, dansa, beden diline, nefeslere, seslere, seslerin hareketlerle kurduğu ilişkiye, bedenin parçalara ayrışmasına, parçaların kendi başlarına kontrolsüzce hareket etmesine, iki bedenin bazen birbirlerine el verip bazen bağımsızlaşmalarına, bazı hareketlerde örtüşüp sonra ayrılmalarına odaklandım.
gösteri öncesi "aksanat'ın kısıtlı sahnesinde dans nasıl olur ki!" dediğime pişman oldum.

ve ardından; keşke dans gösterisinin ardındaki film parçaları olmasaymış dedim. ya da, bir arkadaşımın dediği gibi, daha komprime olsaymış.
dans o kadar güçlü ve sahiciydi ki, ardından gelen bölük börçük, kötü koşullarda kaydedilmiş film görüntüleri akşamın etkisini/büyüsünü düşürdü.

neyse ki ardından, başaran ile otter'in had safhada içten ve teklifsiz söyleşisi başladı da, dansın samimiyeti, sahiciliği geri geldi.
bir işe, bir stile baş koymak, yılmamak, risk almak ve sonuna kadar gitmek, geçmiş ve gelecek, new york ve istanbul... sadece dans ile sınırlı olmayan, neredeyse bir hayat dersi niteliğinde, son derece pozitif ve yapıcı cevaplarıyla korhan başaran içimi ısıttı.

...

başaran'ın hayal ettiği üzere, umarım yakın zamanda new york-istanbul hattında ortaklaşa projeler hayata geçirilir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder