30 Haziran 2025 Pazartesi
29 Haziran 2025 Pazar
aegina'da iki gün - 2: asırlık zeytinlik ve arkeolojik alanlar

arkadaşımla geçen yaz gittiğimiz zakintos'taki zeytinliklerde bin yıllık zeytin ağaçlarıyla karşılaşmıştık, hatta turistik nesneye döndürülmüş olan bir tanesi 2000 yaşındaydı; hepsinden çok etkilenmiştik. aegina'ya gelirken buranın fıstıklarıyla ünlü olduğunu biliyorduk ama kadim bir zeytinliği olduğunu ve o zeytinlikte müthiş etkileyici şekilde ayakta duran zeytin ağaçlarıyla karşılaşacağımızı bilmiyorduk.
adanın güneybatısında sahil yolundan dik bir yokuşla doğuya sapıp, belli bir süre toprak yolda gittikten sonra, arabayı park edip, 15 dakika kadar yürüyerek ulaştığınız bir zeytinlik burası; (eğer araziye uygun taşıtınız varsa dibine kadar da gidebiliyor.
zeytinlik makilik dağ ve tepelerle çevrili, etrafında bol bol da kayalar var. zakintos'takinden farklı olarak buradaki zeytin ağaçlarının, özellikle de en etkileyici olan bir tanesinin köklerinin toprakla kurduğu ilişki, benzersiz; ortada tek başına duran bu ağacın kökleri sanki, yere oturmuş bol etekli bir kadının eteğinin onu zeminde çepeçevre sarması gibi bir görüntüye sahipti. ayrıca, içi boşalmıştı, süzülerek girilebiliyordu, ki içerideki görüntü de çok etkileyiciydi.
arabaya dönüş yolunda patikanın iki tarafındaki eflatun-mor çiçekleri açmış kekiklerden topladık avuçlarımıza. bunlara da yine ilk defa zakintos'taki manastırda rastlamıştık; papazlar çiçek zamanı toplamış, küçük paketler halinde satıyorlardı.
.
aegina'da iki arkeolojik alan var. biri analimanda colonna (apollon tapınağının da bulunduğu akropolis), diğeri kuzeydoğu tarafındaki dağların atina'ya bakan tepelerinin birinin üzerindeki aphaia tapınağı.
aphaia bir peri. zeus'un kızlarından biri. bakire tanrıça artemis'e benzer bir külte sahip olan aphaia'ya aegina adası'nda milattan önce 2. binyıldan beridir tapınılıyormuş. zaten adına inşa edilmiş aphaia tapınağının bulunduğu konumun kült niteliği/anlamı/kullanımı da çok daha kadim zamanlara kadar inse de, günümüze kalmış hali milattan önce 500-490'lara tarihleniyor. bu yapı yunanistan'da ayakta kalmış en eski tarihli tapınakmış.

milattan önce 500-490'lar aegina ada devletinin kültürel ve politik olduğu kadar ticaret yolları üzerinde olmasından dolayı da ekonomik olarak en güçlü ve zengin olduğu yıllarmış. tapınak dor stilinde bir yapı. iyon ve korint'le birlikte tarihsel sıralamada üç stilden biri olan dor, aralarından kişisel olarak en sevdiğim, çünkü yalın ve kunt bir tasarıma sahip, diğerleri gibi inceltilmemiş, kıvrımlaştırılmamış.
.
akropolisin bulunduğu alana colonna denmesinin nedeni, venedikli denizcilerin apollon tapınağının ayakta kalmış tek kolonunu denizden oryantasyon için kullanmalarından dolayıymış. buradaki apollon tapınağı geç 6.-erken 5. yüzyıla tarihleniyormuş. akropolis'teki diğer yapılar ise m.ö. 4000 ile m.s. 9. yüzyıl arasındalarmış; yani tarih öncesinden bizans dönemi kadar..

colonna'nın bir burun yapıyor, iki yanında birer koy var, ikisinden de denize giriliyor.
colonna sit alanının içinde mütevazi bir müze var. kırma çatılı, avlulu, yalın ve gösterişsiz tasarımıyla insancıl bir yapı. sergilenen koleksiyon pek ilgi çekici değil, ama hazır alana girmişken göz atılabilir.
.
aksi belirtilmedikçe bütün fotoğraflar © mehmet kerem özel, 6-8 haziran 2025, aegina adası
Etiketler:
aegina,
arkeoloji,
müze,
tapınma mekanı,
yunan adaları,
yunanistan,
zeytin ağacı
25 Haziran 2025 Çarşamba
23 Haziran 2025 Pazartesi
aegina'da iki gün - 1: fıstıklar, konaklama ve yemekler
aegina, atina'ya katamaranla 40 dakika, arabalı vapurla 90 dakika uzaklıkta bir ada. atina'ya bu kadar yakın olduğu için kalabalık olacağı düşünülebilecek ada, aslında o kadar da kalabalık değildi. hele de, batı tarafındaki ana limanı yerine doğu tarafındaki agia marina limanının etrafı daha da tenha. atina'dan buraya da katamaran kalkıyor, daha seyrek, ama daha kısa süreli bir yolculukla, 30 dakikada.
aegina'nın adı yunan mitolojisinden geliyor; nehir tanrısı asopus ile su perisi metope'nin kızı olan aegina'dan. zeus'tan olan oğlu aeacus. zeus aegina'yı attika'ya yakın bir ada olan oenone'ye kaçırıyor, aegina burada zeus'tan, daha sonra oenone'nin kralı olacak olan aeacus'u doğuruyor; ve bundan sonra adanın adı aegina oluyor.
aegina (antep) fıstıklarıyla ünlü bir ada. adanın kırsalı fıstık bahçeleri, dükkanları fıstıklı ürünler, tavernaları fıstıklı yemekler dolu.
fıstığın her şeyini yapmışlar; dondurması, krakeri, reçeli, konservesi, ballı ya da şekerli kavurması, likörü... çeşit çeşit ezmesi, sade, az şekerli, çok şekerli, ballı, bitter çikolatalı... her türlü kavurması; tuzsuz, az tuzlu, çok tuzlu..
ada 1950'lerde yetiştirilmeye başlanan fıstık 1996'a gelindiğinde fistiki aeginis olarak tescillenmiş. aegina fıstığı'nı dünyadaki diğer türlerinden farklı yapanın, adanın kurak iklimi ve volkanik toprağı olduğu söyleniyor.
aegina'da fıstığa doyup dönebilirsiniz, ya da benim gibi doyamazsınız ve ayrılmak istemezsiniz...
arkadaşımla kurban bayramında iki gece üç gün kaldığımız agia marina'ya ağustos sonunda bir gece iki günlüğüne tekrar gideceğiz; yani adayı, ama özellikle de ag. marina'yı o kadar beğendik.
ag. marina'da kaldığımız panorama otel yerleşimin biraz dışında ve kendi plajı var. plaj dediğim, bütünüyle kayalar üzerinde düzenlenmiş küçük düzlüklerden oluşuyor, dört farklı alan, hepsi farklı yönlere bakıyor, dolayısıyla birisi sabah güneşini alırken diğeri batı güneşini alıyor. denize kayalıklardan giriyorsunuz, dolayısıyla doğrudan derin denize girmiş oluyorsunuz. hemen yakında bir kumsal var, oraya kolaylıkla yüzülebiliyor. bir de; su buz gibiydi, yani enfesti!
oda fiyatına kahvaltının dahil olduğu otelin, almanya'dakiler kadar çeşidi olmasa da, iyi bir kahvaltı menüsü var.
otel öğlen ve akşam yemekleri de çıkarıyor. menü tipik yunan mutfağının yanısıra, iki kişilik ıstakoz'lu makarna (ıstakoz kanada'dan geliyormuş, iki kişi için doyurucu olan menü 60 avro) gibi özel yemeklerle de cezbediyor. biz ilk akşam otelde yedik, memnun kaldık. tavsiye ederiz.
ag. marina'nın yerleşim kısmında bir çok lokanta/taverna var. bazılarında bazı akşamlar canlı müzik oluyor. lokantalar yunan mutfağından, dünya yemeklerine, gyros'tan pizza'ya bir çok seçenek içeriyor.
biz ikinci akşam, sahil tarafında, bazı masalarını kayaların üzerine atmış olan kaliva tavernaya gittik, gündüzden kayaların üzerindeki masalardan birini ayırttık (google'dan rezervasyon yapılabiliyor, konfirmasyonu hemen geliyor). atmosfer çok güzel; önünüzde sadece kayalar, deniz, tekneler ve ay var. müzik uzaktan geliyor. etrafınıza kediler yanaşıyor. ancak, hem taverna genel olarak çok kalabalık, hem de kayalardaki masalar garsonlara iyice uzak olduğu için servis çok geç geliyor. dört tabak yemeğin dördüncüsü o kadar geç geldi ki, artık zaten doygunluk seviyesindeydik, yiyemedik bile.
bir dahaki sefere mutlaka, atmosferi biraz yenekhane gibi olan, ama tıklım tıklım da dolan kriakakis'i deneyeceğiz. aslında arkadaşım önceden biraz araştırmış, orayı işaretlemişti ama kaliva manzarası ve ortamıyla bizi cezbedince vazgeçmiştik.
adadaki iki öğlen yemeğimizden ilkini iç tarafta bir tavernada, ikincisini atina dönüş feribotuna binmeden önce adanın başkenti aegina'da yedik. ikisinden de çok memnun kaldık.
ilki, taverna argyris genellikle yerli turistin gittiği bir lokanta. bundan da lokantanın iyi olduğu anlaşılıyor zaten. ne yediysek çok memnun kaldık ve fiyatlar ada geneline göre ucuzdu.
meğer kendileri ev şarabı olarak retsina yapıyorlarmış, denedim, beğendim. hatta satıyorlarmış, eve de aldım. yemek üzerine gelen dondurma ikramdı.
başkentteki limanın kenarında kalan bir konumdaki babis aegina tavernası adadan ayrılmadan önce, bütün lezzetleriyle mest etti bizi. nasıl bu kadar kenarda bir yeri bulduk derseniz, kiraladığımız arabayı hemen arkasındaki otoparktan aldık ve oraya bıraktık, dolayısıyla feribottan geliş ve gidiş yolumuzun üzerindeydi. zaten adaya henüz inip de önünden geçerken gözümüze kestirmiş, adadaki son yemeğimiz için buraya gelmeye daha o zaman karar vermiştik.
lokanta hemen denize bitişik. önünden denize giriliyor, hatta çoğu müşteri denize girip çıktılar.
arabayı car rental plan adlı bir şirketten kiraladık. araba düzgündü, sorun çıkarmadı ve iki günlük fiyatı uygundu, 90 avro. şirketin sahibi dimitris'in telefonu: +30 695 544 0073. adaya gidecek olanlara tavsiye ederiz.
bütün fotoğraflar © mehmet kerem özel, 6-8 haziran 2025, aegina adası
Etiketler:
aegina,
antep fıstığı,
fıstık,
yemek,
yunan adaları,
yunanistan
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
















































