4 Kasım 2020 Çarşamba

on soruluk sohbetler 20: thylda bares (collectif 2222)

Mevcut koşullardan ötürü fiziki mekânda ve gerçek zamanda bir araya gelmek halen çok mümkün olmasa da, Türkiye'de ilk kez 2019 yılında gerçekleşen İstanbul Fringe Festivali'nin ikinci edisyonu bu sene seyircisiyle, bazen canlı yayın aracılığıyla olmak üzere, dijital mecralarda buluşuyor. 21-27 Eylül 2020 tarihlerinde YouTube, Zoom, WhatsApp ve diğer sosyal medya mecralarından ücretsiz takip edilebilecek festivalde dans, performans ve tiyatro gösterileri, atölye çalışmaları, sanatçı-izleyici buluşmaları, söyleşiler ve kapanış partisi yer alıyor. Biz de bu fırsattan istifade sizler için programda yer alan yerli ve yabancı sanatçıları ve onların yapıtlarını yakından tanımak, içinden geçmekte olduğumuz koşullarla nasıl başa çıktıklarını anlamak istedik. Fringe dizimizin bir diğer yabancı konuğu, festivalde Traverser le Pont Sous la Pluie adlı yapıtları ile yer alan Collectif 2222’nin yönetmeni Thylda Bares. 



Tiyatronun/dansın özü sizce nedir? Çağdaş tiyatroyu/dansı günümüzde nasıl tanımlarsınız? 
Pencereler açmak. Sadece iyi fikirler ve güzel laflarla olmaz, sahne üstünde de çalışması lazım. 

"Ustam" olarak tanımlayabileceğiniz bir sanatçı ya da size ilham verdiğini düşündüğünüz biri var mı? 
Bizim ekip daha çok Lecoq’tan ilham alıyor. Ama listenin sonu gelmez, yine de her gösterimizde farklı bir ekibin etkisi oluyor, örneğin Semiyaniki. 

Bir iş üretirken hangi kaynaklardan beslenir, nelerden ilham alırsınız? Rüyalarınızın işlerinize etkisi oluyor mu? 
Diğer gösteriler, diğer işler. Filmler, kitaplar ve buluşmalar, tanışmalar. Diğer insanların hayalleri. 

Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl? 
Asıl soru neye dönüştürdüğü. Sürekli dönüşüyoruz aslında. Peki, nasıl pozitif anlamda dönüşebiliriz kısmı önemli. İyi sanat bunu yapar, başka bir vizyon katar ve gözümüzü açar. 

Söyleşinin devamını okumak için tıklayın: unlimited

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder