“... Olay şu, size sadece bugün gördüğüm rüyayı yazmak, yani aktarmak istedim, faydası olur diye düşündüğümden. Pradan, dünyanın en çirkin ve gülünç ülkesi Avusturya’dan kaçtığım için çok yoğun bir Avusturya rüyası gördüm. Bu ülkede insanların hep güzel ve hayranlık verici buldukları ne varsa sadece iğrenç ve gülünçtü, evet hep tiksindiriciydi, ben bu Avusturya ‘da kabul edilebilir bir yan bulamadım. Ülkem hep sapkın bir çoraklık ve korkunç bir duyarsızlık olarak göründü bana. Sadece gri, kötürüm şehirler ve insanı yıldıran bu manzara içinde hain ve yalancı ve alçak insanlar. Bu şehirleri öyle kötürümleştiren, bu toprağı o kadar çoraklaştıran, bu insanları o kadar hain ve alçak yapan ne idi, anlaşılamıyordu. Manzara da insan kadar gaind, öyle kötürüm, öyle alçak, o da beriki gibi tamamen, ölümüne yıldırıcı, açık söylemek gerekirse. İnsanlara bakıyordum, çehreleri olması gereken yerde alçak suratlar vardı, gazeteleri açıyordum, onlarda yazılı-basılı olan duyarsızlık ve alçaklıktan kusasım geliyordu, gördüğüm, duyduğum her şey, ayırdına varmak zorunda olduğum her şey midemi bulandırıyordu. Haftalarca bu iğrenç Avusturya’yı görmeye ve duymaya mahkumdum, açık söylemek gerekirse, sonunda bu duyma ve görmenin verdiği ölümüne umarsızlıktan bir deri bir kemik kaldım: bu Avusturya’ya duyduğum tiksintiden bir lokma yiyemez, bir yudum içemez olmuştum. Ne yana baksam sadece çirkinlik ve alçaklık görüyordum, çirkin ve riyakar insanlar, bu insanların mutlak kirliliği ve alçaklığı ve rezilliği. Ve sanmayın ki, sadece hükümeti ve tabir caizse Avusturya’nın kaymak tabakası denen şeyi görüyordum, Avusturyalı olan her şey benim için çirkinliğin, aptallığın, iticiliğin doruğuydu. Ağır hasar görmüş vaziyette sizin kullanacağınız tabirle, nihayet bu çirkin ve alçak ve aptal Avusturya’yı baştan başa defalarca, altını çizeyim, hep yaptığım gibi nefes nefese katettijten sonra, Salzburg Haubsberg’de bir kayanın üzerine oturup aşağıyı, sakinleri tarafından tamamen ile yaramaz hale getirilmiş, mimarlar, meslektaşlarınız tarafından tamamen mahvedilmiş, ama hala sapkın kendini beğenmişliğinde demlenen Salzburg’u seyrettim. ...”
-Thomas Bernhard
Çeviri: Fatih Özgüven
Çeviri: Fatih Özgüven
Yapı Kredi Yayınları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder