23 Mayıs 2019 Perşembe

ersan mondtag diye biri



ersan mondtag adını ilk ne zaman duydum hatırlamıyorum. belki iki yıl önce almanca konuşulan ülkelerdeki yapımların davet edildiği en prestijli tiyatro festivali theatertreffen listesinde görmüşümdür. münchner kammerspiele'den thalia theater hamburg'a, maxim gorki theater'dan berliner ensemble'a, almanya'nın en prestijli tiyatro kurumlarının repertuvarlarında rastlamış olmam da olağan onun adına.
adından dolayı türk asıllı bir alman olduğunu zannettiğim ersan mondtag'ın alman kültürünün kalelerinde arka arkaya oyunlar sahneliyor olması kadar, theatertreffen'e bu yıl üçüncü defa davet edilmesi de dikkatimi çekmiş ona olmalı.

peki soyadı; almanca ama hiç alman soyadı gibi durmuyor. türkçeye çevirinceyse çok tanıdık: aygün. soyadının almanca çevirisini kullanmasından onun ilginç biri olduğunu sezmiştim. merak edip, sahnelediği oyunları internetteki görsellerini tarayınca, sezgimin mesnetsiz olmadığını fark ettim. maalesef henüz hiç bir işini canlı veya kayıttan seyretmiş değilim, ama oyunlarının görselleri çok kendine has dünyası olan bir tiyatro insanıyla karşı karşıya olduğumu kanıtlıyor; tabii sadece ben değil, almanya tiyatrosu. işte tam da bu nedenle, boşuna değil ersan montag’ın sadece almanya'da değil, avrupa'da arka arkaya prestijli tiyatro kurumlarında işler üretmesi (belçika’lı nt gent’le bir işi yeni prömiyer yaptı, önümüzdeki sezon antwerp-ghent şehirlerinin operası opera vlaanderen'le çalışıyor mesela), alman tiyatrosu’nun en prestijli festivallerine davet edilmesi (bu haftasonu wiener festwochen’de bir işi dünya prömiyeri yapıyor mesela), işlerinin avrupa çapında turneye çıkması (en yeni işi “de living” haziran’da paris la villette’e konuk oluyor mesela), ödüller alması (yakın zamanda verilmiş olan 2019 theatertreffen 3sat ödülü mesela), theatertreffen’e ikinci defa davet edilmesi...

sahnelediği oyunlara şöyle bir baktığımda "oresteia" gibi yunan tragedyalarından "haydutlar" gibi damardan alman klasiklerine, sibylle berg gibi yaşayan genç yazarların metinlerinden, hikayesini bütünüyle onun oluşturduğu sözsüz yapımlara uzanan bir çeşitlilik içeriyor.
mondtag’ın biçimsel tarzı çarpık, abartılı çizgileriyle 20.yy başı ekspresyonistlerini andırdığı gibi, canlı renkleri, kartonvari kostümleriyle animasyon/çizgi roman estetiğinden de besleniyor. mondtag çoğu yapımının sahne ve kostüm tasarımını da kendisi yapıyor; dolayısıyla tahayyül ettiği dünyayı bütünsel olarak seyircinin karşına çıkarıyor. yapımları hakkında okuduğum yorumlardan hissettiğim, daha önce pek rastlanmamış ilginç mizansen fikirleri kullanması; gözkapaklarına gözler çizilmiş oyuncuların bütün oyunu gözleri kapalı oynamaları mesela..

umarım yakın zamanda denk gelip bir ersan mondtag oyunu seyrederim; çünkü çok merak ediyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder