19 Aralık 2011 Pazartesi

zehra yıldız'ı bir kere daha, aryalarla andık...


aramızdan ayrılışının 14. yılında zehra yıldız'ı andık dün akşam. bu sefer, istanbul'da sahneye çıktığı son salondaydık; cemal reşit rey konser salonunda.

eski yıllardaki kadar kalabalık değildik sanki; belki duyurusu mu yeterince yapılamadı... 17 milyonluk istanbul'da 600 kişi çıkmadı demek ki, türkiyeli opera sanatçılarının en iyilerini bir gala konseri mantığında bir araya getiren bu konseri merak eden ya da zehra yıldız'ı anmak isteyen...
salonda 600 kişi değildik, biletler kapışılmamıştı, kapıda karaborsa bilet arayan yoktu ama içerde dünya operalarında sahneye çıkan şancılarımız vardı: bas burak bilgili, soprano hale soner, tenor murat karahan ve bariton kartal karagedik. ayrıca; leyla gencer yarışmasında ödül almış mezzosoprano anna lapkovskaya ve piyanoda sergey gavrilov.

gecenin yıldızları bilgili-soner-karagedik üçlüsüydü. gerek ikili gerek sololarında, müzikal kalitelerine tiyatral kabiliyetlerini de katarak müziği seslendirmekten öte canlandırdılar.
"italya'da bir türk" düetinde soner ve bilgili, "don pasquale" ve "i purtiani" düetlerinde bilgili ve karagedik, "şen dul" düetinde soner ve karagedik hem başarılı yorumlarıyla kulaklarımıza hem de küçük tiyatral jestlerle gözlerimize ziyafet çektiler. hele, bilgili ile karagedik'in don pasquale - malatesta düeti piyanisti de içine alan dinamik, yaratıcı ve komik buluşlarla zenginleştirilmişti.

hale soner ilk yarıda bernstein'in "candide" operasından eğlenceli ve neşeli "glitter and be gay" aryasında ve ikinci yarıda "la traviata"dan violetta'nın aryasında, anna lapkovskaya "samson ve dalila"dan ünlü aşk aryası "mon coeur s'ouvre a ta voi"da, murat karahan falvo'nun ünlü napoliten şarkısı "dicitencello vuie"de parladılar.
gecenin en dokunaklı, duygulu aryasıysa burak bilgili'nin muhteşem yorumundan dinlediğimiz verdi'nin "don carlo"sundan "ella giammai m'amo" (o beni hiç bir zaman sevmedi) idi.

dolu dolu iki saat süren anma gecesi, her zamanki gibi zehra yıldız'ın görüntüleriyle başladı; bu sefer, 1989'daki bir televizyon kaydından, rossini'nin "2. mehmet" operasından bir aryada izledik yıldız'ı. yıldız'ın görüntüsü de bütün gece boyunca, sahnenin arkasındaki perdeden bizleri ve "zehra'nın genç solistleri"ni izledi.
sahnenin kenarında hazırlanmış köşede yıldız'ın resminin etrafını çevreleyen çiçekler, gece sonunda genç solistlere verildi; sanki zehra yıldız takdim etti o çiçekleri sahnedeki genç sanatçılara, sanki çiçekler ondandı...

önümüzdeki yılki zehra yıldız anma gecesinde daha kalabalık olmak dileğimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder