geçtiğimiz cuma akşamı borusan müzik evi'nde çok özel bir konser vardı: akordeon ustası pascal contet ile dijital sanat alanında ürünler veren multimedya sanatçısı miguel chevalier'in ortak projesi.
iki sanatçıyı da tanımıyordum, konserle de ilgilenmemiştim zaten, ta ki bir görseline ve kısa açıklamasına rastlayıncaya kadar.
bırakın istanbul'da, başka bir şehirde de kolay kolay rastlanamayabilecek bir konser gibi duruyordu; öyle de çıktı. çok ilginç, hoş bir deneyimdi.
sahnenin zeminini ve arkasını bütünüyle kaplayan beyaz bir örtü. ortada bir tabure ve akordeon. ayakkabısına kadar bütünüyle beyazlar giymiş bir müzisyen. müziğe eşzamanlı olarak tepki verecek şekilde tasarlanmış bir yazılım.
takip edilesi melodilerden ziyade anlara odaklanan doğaçlamalara dayalı contet'in müziğine chevalier'in, 60'larda ortaya çıkan LSD etkili psikedelik sanatı andıran tasarım dünyası eşlik etti. neden tasarım dünyası diyorum, çünkü borusan müzik evi'nin sahne-seyirci sınırı belirsizleştirilmiş mekânında sahnenin bütünüyle zeminine ve arkasına projeksiyonla yansıtılan görüntü sadece müzisyeni değil, seyirci olarak bizleri de içine aldı.
contet önündeki ekrandan, doğaçlama çaldığı müziğin nasıl bir resim yarattığını görüyor, oradaki renklerin durumuna göre doğaçlamasını değiştiriyordu; böylece müzik ile resim interaktif olarak birbirleri arasında etkileşimde bulundular.
konser sonrası ayaküstü düzenlediği soru-cevap kısmında pascal contet; temel olarak bas notaların nasıl bir etki yaratacağı, tiz notaların nasıl bir etki yaratacağı, iki klavyesi olan akordeon çalgısının her bir klavyesine bağlı yazılımın nasıl değişiklikler yaratacağı önceden chevalier tarafından belirlendiğini; kendisinin esas yaptığının chevalier'in tasarımının içine girerek onun beyninde dolaşmaya çalışmak olduğunu söyledi. bana göre, aslında biz seyirciler chevalier'in altyapısını hazırladığı ancak contet'nin bizzat o anda, gerçek zamanda doğaçlamalarla yarattığı ve hiç bir konser deneyimini birbirinin aynısı olmayan bir müzikal dünyaya hem tanık oldu ve hem de girdik.
alçakgönüllü ve sıcakkanlı contet "en kısa zamanda tekrar istanbul'da görüşmek üzere" diyerek ayrıldı aramızdan.
hem maalesef çok çok az seyircinin olduğu konsere dair fikir vermesi, hem de kişisel arşivim için burada da bir kopyasının saklanması için konserden iki kısa izlenimi burada paylaşıyorum.
bu sıradışı konser yaşantısı için borusan müzik evi'ne teşekkürlerimle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder