22 Ocak 2010 Cuma

boyutu küçük etkisi büyük sergi


topkapı sarayı has ahırlar'da "onbin yıllık iran medeniyeti, ikibin yıllık ortak miras" sergisi devam ediyor.
sergilere son gününde gitme huyumdan taviz verip, geçen haftasonu yağmur altında sarayın yolunu tuttum.
tabii ki, paris'teki istanbul sergisi ayarında bir sergiyle karşılaşmayacağımı tahmin etmiştim. yine de pişman olmadım; enfes bir kaç parça eseri görmeye değdi.

iran'dan sadece ulusal müze'den parçalar gelmiş. onlar da, serginin başlığındaki ilk kısma tekabül ediyorlar: "onbin yıllık iran medeniyeti"nin sekizbin yılına.
başlığın ikinci bölümü, "ikibin yıllık ortak miras", yani aslında iran'ın islamiyetle tanışmasından sonraki binbeşyüz yıllık dönem ağırlıklı olarak istanbul'daki koleksiyonlardan derlenmiş; topkapı sarayı, arkeoloji müzeleri, askeri müze, türk ve islam eserleri müzesi, millet kütüphanesi ve sadberk hanım müzesi'nden.
iran tarihinin sekizbinbeşyüz yılı serginin 1/4'ünü, islamiyet dönemi ise 3/4'ünü kapsıyor.
iran'dan gelen ilk sekizbinbeşyüz yıla ait objeler, istanbul'dan toplanan islamiyet dönemi objelerinden çok daha ilginç ve görmeye değer.

tematik bir yerleştirme olmadan, tarih sırasıyla izliyorsunuz objeleri; has ahırların büyük tek mekanında vitrinler içine yerleştirilmiş şekilde.
bu sergileme mantığı çok gerilerde kaldı.
yaklaşık 30 yıl önceki muhteşem "anadolu medeniyetleri sergisi" böyleydi; vitrinler içinde yanyana, sıra sıra objeler. türkiye ilk defa müthiş kapsamlı ve sergileme düzeni olarak oldukça profesyonel bir sergi görüyordu.
yaklaşık 10 yaşlarında bir çocuk olarak üzerinde yaşadığım toprakların tarihi ve medeniyetleri ile karşı karşıya gelmiştim ve çok etkilenmiştim.
aradan çok sular aktı, ancak maalesef devletin sergi hazırlama mantığı değişmedi.

(bu aralar bu lafı çok kullanıyorum ama mecburum) "herşeye rağmen" iran medeniyeti sergisi, iran'dan gelen objeler hatırına gezmeye değer:
. eski çağlardan pişmiş toprak kaplar alev ebuzziya'ya taş çıkartıyorlar,
. taht-ı süleyman'dan çini parçası sanki bugün tasarlanmış kadar soyut,
. perslerden kalma bronz kaseler, madeni objeler inanılmaz bir işçilikle yapılmış, inanılmaz güzellikte (örneğin "balıklı kap" muhteşem),
. lake tekniği ile yapılmış, gökyüzündeki yıldızlar ile insan ve hayvan figürlerini süperpoze ederek gösteren astronomi haritası dakikalarca seyredilecek güzellikte,
. sergide sizi ilk karşılayan eski çağlardan iki insan büstü -ki erkek olanı omuzuna, eline konmuş islami bülbüllerle afişi de kaplıyor- küntlükleri, sadelikleri ve ifadeleriyle çok etkileyici,
. sergiyi bitiren, insan boyutunda iki kakma kapı da işçilikleri, renk ahengleri ile muhteşem;
insan, gözü gönlü açılmış olarak terkediyor sergiyi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder