1 Kasım 2025 Cumartesi

New York Üçlemesi 2 - Hayaletler'den

"Yirmi yıl önce, diye düşünürken aradan ne kadar çok zaman geçtiğini fark etmek irkiltiyor onu, acaba bir cennet var mı ve eğer varsa, öldükten sonra babamı görebilecek miyim, diye merak ediyor. O hafta içinde okumuş olduğu sayısız dergiden birindeki bir yazıyı anımsıyor, Kurmacadan Daha Tuhaf adlı yeni bir aylık dergidir bu, az önce aklına gelen bütün öteki düşüncelerin bir sonucu gibi görünmektedir. Fransız Alpleri'nin bir yerinde, diye anımsıyor, yirmi-yirmi beş yıl önce bir adam kayak yaparken kaybolmuştur, bir çığ yutmuştur onu, cesediyse asla bulunamamıştır. O sıralarda küçük bir çocuk olan oğlu da büyüyünce kayakçı olmuştur. Geçen yıl bir gün, babasının kaybolduğu yerin yakınında kayak yapmaya gitmiştir, kendisi bunu bilmemektedir. Babasının ölümünden beri geçen on yıllar boyunca buzun azar azar ve sürekli yer değiştirmesi yüzünden o bölge şimdi eskisinden çok farklıdır. Dağlarda tek başına, insanlardan millerce uzakta olan genç adam buzun içinde bir cesede rastlar; bir ölüye, tıpkı yaşıyormuş gibi hiç bozulmamıştır. Genç adamın durup cesedi incelediğini söylemeye gerek yok, eğilip cesedin suratına baktığında aynaya bakıyormuş gibi kesin ve ürkütücü bir izlenime kapılır. Korkudan titreyerek, denmektedir yazıda, cesedi daha yakından inceler genç adam, buzun içine gömülü, kalın bir pencerenin öte tarafındaki biri gibidir; ve o cesedin babasına ait olduğunu anlar. Ve hâlâ gençtir, hatta oğlundan bile gençtir, bu olayın huşu uyandıran bir yanı olduğunu hissediyor Mavi, insanın kendi babasından yaşlı olması çok tuhaf ve korkunçtur, Mavi, dergideki bu yazıyı okurken gözyaşlarını güçlükle engellemiştir."

-Paul Auster

(Çevirmen: İlknur Özdemir)

Can Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder