27 Mayıs 2025 Salı

on soruluk sohbetler 120: konstantinos rigos

Golden Age'i beklerken (Stavros Niarchos Salonu - Stavros Niarchos Vakfı Kültür Merkezi, Atina - 17 Mayıs 2025) 
© Mehmet Kerem Özel

12 Nisan 2025'te Yunanistan Ulusal Opera (GNO) Balesi ile Belgrad Dans Festivali ortak yapımı olarak Novi Sad'daki Sırbistan Ulusal Tiyatrosu'nda dünya prömiyeri gerçekleşen, Yunan koreograf-görsel sanatçı Konstantinos Rigos’un Golden Age adlı son yapıtı, 9-17 Mayıs tarihleri arasında beş gösterim ile GNO’nun kullandığı Stavros Niarchos Vakfı Kültür Merkezi’nin ana sahnesi Stavros Niarchos Salonu'nda Atina seyircisinin karşısına çıktı. Bütün gösterimleri kapalı gişe sahnelenen Golden Age seyirciden tam puan aldı, coşkuyla ayakta alkışlandı.

Rigos Golden Age'de; dansçı, koreograf, bağımsız bir dans topluluğu olan OKTANA’nın kurucusu, tiyatro gösterilerine hareket tasarımcısı, tiyatro/opera yönetmeni, sahne tasarımcısı, görsel sanatçı, ödenekli bir tiyatro kurumu olan Kuzey Yunanistan Ulusal Tiyatrosu’nun (NGNT) dans bölümünün sanat yönetmeni ve ödenekli bir opera kurumu olan GNO’nun 2018’den beridir bale direktörü olarak geçirdiği 35 yıllık artistik ve idari kariyerinde biriktirdiklerine ve hayat deneyimine geri dönüp bakarak; sürekli dinlediği çeşitli müzik parçaları eşliğinde ve yıllar boyunca oluşturduğu dans kelimelerini kullanarak, onu etkileyen referansları ve imgeleri tekrar ele almış. Rigos bunu kendi geçmişine ne nostaljiyle, ne kolaj mantığında, ne de bir retrospektif mesafeliliğinde yaklaşarak, aksine, geçmiş ile şimdiyi, Her Şey Her Yerde Aynı Anda filminin anlatısı gibi sürekli bir akışta ve amorf bir şekilde birbirinin içine geçirerek yapmış. Seyirci, adeta bir kaleydoskobun rengarenk iç mekanına bakar gibi, Rigos’un bütün samimiyeti ve teklifsizliğiyle seyirciye sunduğu iç dünyasına dair birçok farklı duyguyu bir arada deneyimliyor. Golden Age huzursuz, kışkırtıcı ve coşkulu olduğu kadar minimal, duygulu ve hüzünlü de.

Sahnenin üç bir tarafını kaplayan altın şeritlerin arka planını oluşturduğu mekanda vahşi ama parıltılı da olan ve hiç bitmeyen çılgın bir parti gerçekleşmektedir; arkada hareket eden devasa cep telefonu ekranında kah sahneden naklen kah arşiv görüntüleri, metinler ve sloganlar akmakta, gösterinin son çeyreğinde ise Petros Touloudis imzalı devasa bir heykel, mezbahada kesilmiş büyükbaş bir hayvan kadavrası gibi, ama altın yaldızlı, yukarıda asılı olarak mekanı domine etmektedir.

Yaklaşık 80 dakikalık bir “roller coaster” yolculuğu gibi olan Golden Age, çoğunluğu Yunan bale sanatçılarından oluşan 16 kişilik kadronun tamamı tarafından müthiş bir adanmışlık, özveri ve -de belli ki- keyifle icra ediliyor; Rigos’un alter egosunu temsil eden GNO Balesi baş baleti Vaggelis Bikos, aurası ve performansıyla diğerlerinden bir adım önde. Bizet ve Verdi’nin hüzünlü aryalarından, Yunan şarkılarına, “Hotel California”dan “Sound of Silence”a uzanan çeşitlilikteki playlist’in Ted Regklis’in bestelediği orijinal notalarla birleştiği, kostümleri Daglara tarafından tasarlanan, ışık tasarımı Christos Tziogkas'a, video görüntüleri Vasilis Kehagias'a ait Golden Age, tam da Hotel California’nın “Some dance to remember, some dance to forget” (Bazıları hatırlamak için dans eder, bazıları unutmak için) sözlerinin duygusunu geçiriyor seyirciye. Şimdi sıra Golden Age’in tasarımcısı Konstantinos Rigos’un sorularımıza verdiği yanıtlarda.


Golden Age'i alkışlarken (Stavros Niarchos Salonu - Stavros Niarchos Vakfı Kültür Merkezi, Atina - 17 Mayıs 2025) 
© Mehmet Kerem Özel


Şimdi sıra Golden Age’in tasarımcısı Konstantinos Rigos’un sorularımıza verdiği yanıtlarda.

Sizce performansın özü nedir?
Seyircide farklı bir gerilim yaratmak, bir tekniğin veya türün dar sınırlarından sıyrılmak ve belirli bir sanat formunun sınırlarının ötesindeki bir hedefe ulaşmak için farklı araçları bir araya getirebilmek.

Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? İnanıyorsanız, nasıl olduğunu düşünüyorsunuz? 
Sanat sanatçıyı, dansçıyı, oyuncuyu değiştirir; kişiyi değiştirir ve onun aracılığıyla toplumlar değişir. Gördüğümüz her şey içimize "gizli" bir şekilde kaydedilir ve hayatımız boyunca bizi takip eder. Sabit diskimiz görüntüler, bilgiler ve duygularla dolar. Kişisel hayatlarımızla hiçbir ilgisi olmayan anılar yaratılır, ancak bunlar kamusal yapıtlar yoluyla ortak mülk haline gelir.

Bir yapıt üzerinde çalışırken, hangi kaynaklar size ilham veriyor? Yapıtlarınızda rüyalar rol oynuyor mu?
Etrafımda olup bitenlerden, gördüklerimden, duyduklarımdan ve hissettiklerimden ilham alıyorum; rüyalar düşüncelerimi tamamlıyor. Bir gösteri yaratırken geceleri uyanıyorum ve boşlukları dolduruyorum; yapıyı değiştiriyorum. Bunlara rüya demiyorum; daha çok düşüncelerin uyanışı gibiler. 

Üzerinde çalıştığınız bir yapıta, eğer zaten bir ismi yoksa, ne zaman bir isim vermeye karar veriyorsunuz?
Çoğu zaman, üzerinde çalıştığım bir yapıtın başlığı yoksa, ilk aklıma gelen; düşüncelerimi, bahsetmek istediğim konuları ve dahil etmek istediğim içeriği yansıtan bir başlık oluyor. Ve tüm bunlar bir başlıkta özetlendiğinde, genellikle uzun zaman alan yaratım süreci başlıyor.

Soruların devamını okumak için tıklayın: unlimited

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder