20 Ocak 2024 Cumartesi

on soruluk sohbetler 107: alexandros stavropoulos


16-23 Eylül 2023 tarihleri arasında gerçekleşen 5. İstanbul Fringe Festival’de seyirciyle buluşan gösterilerden biri, 2021’deki 3. Istanbul Fringe Festival’de Müze Gazhane’nin açık hava alanında
Cinderella’s adlı gösterisini sunmuş olan Yunan koreograf Alexandros Stavropoulos’un, o yapıtında işlediği temaları devam ettirdiği On Wednesdays We Wear Pink idi. Popüler kültürdeki kadınlık anlatılarına yüksek enerjisi ve güçlü görselliğiyle akılda kalan farklı bir bakış sunan yapıtlarıyla tanınan Stravropoulos’un On Wednesdays We Wear Pink gösterisi kadınlık temsillerinin doğasında var olan çeşitli formları ve çelişkileri vurguluyordu. Şimdi sözü, yapıtının İstanbul’daki gösterimi Onassis Stegi'nin Outward Turn programı tarafından desteklenen Alexandros Stavropoulos’a bırakıyoruz…

Performansın özü sizce nedir?
Bana göre dans ve sanatın özü, farklı kültürlerden ve geçmişlerden gelen insanları bir araya getirme konusundaki olağanüstü yeteneğinde yatıyor. Ortaya çıkabilecek tüm zorluklara rağmen sanat ve dans varlığını sürdürüyor ve toplumu sürekli olarak ileriye taşıyorlar. Doğal afetler, sel baskınları ve yangınlar gibi sıkıntılı zamanlarda dünyanın kargaşayla dolu olmasına rağmen sanatçıların yaratmaya ve ilham vermeye devam ettiğini görmek çok çarpıcı. Sanatsal ifadeye ait bu kalıcı ruh nesilleri aşıyor. Bunun çarpıcı bir örneği II. Dünya Savaşı sırasında, 1940'tan 1945'e değin Walt Disney'in Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Dumbo ve Bambi gibi sevilen filmleri Avrupa'da yayınlaması. Zanaatımıza olan bu sarsılmaz tutku ve bağlılık beni derinden etkiliyor. Bana göre dansın özü, yaptığımız işe karşı gösterdiğimiz bu dayanıklılık ve sarsılmaz sevgide özetleniyor.

Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor musunuz? Nasıl?
Kesinlikle sanatın dönüştürücü gücüne inanıyorum. Sanat, sınırları aşma, diyalog başlatma ve bireylerle topluluklarda derin duyguları harekete geçirme konusunda çok önemli bir yeteneğe sahip. Bakış açılarına meydan okuma, değişime ilham verme ve insan deneyimine dair daha derin bir anlayış sağlama potansiyeline sahip. Sanat, farklı biçimleri aracılığıyla algıları şekillendirebilir, empatiyi geliştirebilir ve kişisel düzeyde derin bir yankı uyandıran bir ifade aracı sunabilir. Sonuçta bir bütün olarak toplumun zenginleşmesine ve dönüşümüne katkıda bulunabilir.

Bir iş üretirken hangi kaynaklardan beslenir, nelerden ilham alırsınız? Rüyalarınızın işlerinizde etkisi olur mu?
Bir eser üzerinde çalışırken ana ilham kaynaklarım çocukluk anılarımdan ve hayal gücümden geliyor. Çocukluğum hayatımda hayallerin büyük rol oynadığı bir dönemdi. Bu nedenle ilk iki çalışmamda daha genç bir kitleyle, özellikle de çocuklarla ve gençlerle bağlantı kurmayı hedefledim.

Eğer zaten halihazırda bir adı yoksa, üzerinde çalışmakta olduğunuz yapıta adını vermeye ne zaman karar verirsiniz?
Bir eserin koreografisini oluşturma sürecinde, başlık genellikle en son düşündüğüm şey. Bazen son provadan hemen önce bile isme karar verebiliyorum. Ancak On Wednesdays We Wear Pink örneğinde, başlık önceden geldi ve her şey yerli yerine oturdu. Bu başlık sevilen bir Amerikan gençlik filmi olan Mean Girls’ten ilham alıyor. Aynı anda çeşitli yorumlara olanak tanıyan ve hem esprili hem de düşündürücü bir alıntı içeriyor.

Sanatınızı etkilediğini düşündüğünüz biri veya bir sanatçı var mı, varsa kim? 
 Animasyon dünyasının, özellikle de Walt Disney'in eserlerinin sanatım üzerinde büyük etkisi oldu. Ayrıca 90'lı ve 2000'li yılların popüler kültürü de yaratıcı bakış açımı şekillendirmede önemli bir rol oynadı.

Söyleşinin devamını okumak için tıklayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder