covered

This short film has been pulled from official selection at TIFF (Toronto International Film Festival) in protest against their Spotlight on Tel Aviv program and in solidarity with the Palestinian call for a boycott against the Israeli government.

Covered from John Greyson on Vimeo.

It will available here online for the duration of the festival (until September 19th, 2009).

Read the open letter to TIFF here: tiny.cc/tiff_open_letter

Tell TIFF what you think of their Spotlight at tiffg@tiff.net

If you would like more information about Queer Sarajevo or to support the festival contact Organization Q: queer.ba/en/home

mahler, abbado, kozena ve luzern

claudio abbado'nun son yıllardaki en tutkulu projelerinden biri mahler'in bütün senfonilerini yeniden icra etmek. bunun için, her sene luzern festivali'nde kendi oluşturduğu lucerne festival orkestrası ile bir kaç mahler senfonisini seslendiriyor. orkestra tam da isviçre'nin zenginliğine yakışır nitelikte, avrupa'nın en iyi orkestralarının en iyi üyelerinden ve serbest çalışan solistlerden oluşuyor; kendi orkestralarında grup şefleri olan üyeler burada bir aradalar... geçen senelerde natalia gutman viyolonsel grubunun ikinci şefiydi örneğin...

orkestranın bu seneki programında mahler 1 ve 4 vardı.

4'ü, yanında bonus olarak rückert lieder ile biraz önce arte yayınladı. 1'i de 2010'un ilk aylarında yayınlayacaklarının müjdesini verdiler.

bu aralar mezzo'da da abbado & lucerne işbirliğinin geçmiş ürünleri, mahler 3 & 5 yayınlanıyor; ilgilenenlere duyurulur..

mahler 4 & rückert'te solist mezzosoprano magdalena kozena idi. seyirciler arasındaki nice ünlü (örneğin: roberto beningi) arasında kozena'nın sevgilisi (belki de çoktan evlenmişlerdir, klasik müzikçilerin aşk hayatlarını sıkı takip ettiğim söylenemez) "sir" simon rattle, berlin philharmoniker'in -en az- 2012'ye kadarki daimi şefi, de vardı.

claudio abbado müthiş bir kırılganlık ve ihtimamla yönetti mahler'leri. magdalena kozena da, sarı uzun saçları ve bembeyaz kıyafetiyle sanki ortaçağ'dan ışınlanmış bir prensesin inceliğinde eşlik etti maestro'ya.

abbado'nun mahler 4 yorumuna hayran oldum; arte'nin 9 kamera ile yapılmış enfes televizyon kaydı sayesinde yapıtın girift strüktürünün abbado tarafından müthiş bir titizlikle ortaya konan/çıkarılan bütün inceliklerine ve nüanslarına vakıf olmak, keyifli olduğu kadar öğretici de bir deneyimdi. [konser salonundakiler yapıtı ve yorumu bu kadar iyi kavrayabilmişler midir; ayakkabı kutusu formundaki salonu dolayısıyla -fransızların ünlü ve başarılı mimarlarından jean nouvel'in tasarladığı- luzern kültür ve kongre merkezi'nin akustiğinin -kuşkusuz ki çağdaş ses tekniklerinin de yardımıyla- mükemmel olacağını varsaysak da, partisyonu ve şefi olağanüstü bir titizlikle izleyen 9 kamera, kurgucu ve yönetmenden yoksundu salondaki seyirciler!]

rückert şarkıları'na ise, sanki magdalena kozenamsı bir mezzosopranodansa matthias goernemsi bir baritonun derinlikli ve karanlık sesi daha yakışıyor. [bknz: geçtiğimiz baharda işsanat'ta basel oda orkestrası'nın eşlik ettiği matthias goerne'nin yorumladığı rückert'lerden zihinde kalmış kırıntılar..]

[konser keyfini/ziyafetini devam ettirmek için şimdi cd'den kozena'nın enfes mozart aryalarını dinliyorum; simon rattle yönetimindeki, -dönem çalgıları kullanan- the age of enlightenment orkestrası eşliğinde..]

kendisi kanseri yenmiş, ancak geçtiğimiz günlerde kardeşini kanserden kaybetmiş olan maestro claudio abbado'ya daha nice sağlıklı yıllar diliyorum; mahler ziklusunu tamamlaması ve, başka müzikal projelerinin ve ekolojik-kentsel fikirlerinin (16 yıldır opera yönetmediği la scala'ya geri dönmek için milano'ya 90.000 ağaç dikilmesini şart koşması gibi) gerçekleşebilmesi için...

pina bausch'u anma töreni 4 eylül'de wuppertal operası'nda

(3 wochen mit pina bausch, wuppertal-barmen operası, ekim 2004)

Die Trauerfeier für Pina Bausch wird am 4. September ab 15 Uhr aus der Oper in Wuppertal-Barmen auf eine Großbildleinwand in den nahegelegenen Engelsgarten übertragen, da das Opernhaus lediglich gut 700 Gäste fasst. Erwartet werden jedoch neben 750 Geladenen mehrere Tausend Gäste. Das Tanztheater will den Abschied mit Szenen aus Bausch-Choreografien künstlerisch gestalten.
Unter den Gästen im Opernhaus sind den Angaben der Stadt nach allein rund 400 Vertreter der internationalen Tanz-Elite und befreundeter Theater im Ausland, hinzu kämen Künstlerfreunde und Kollegen sowie Vertreter des öffentlichen Lebens.

akbank caz'da bir piyanist

avant-garde cazla aram pek iyi olmadığından, her sene akbank caz'da ancak bir-iki konser ilgimi çeker. ilginçtir, bu konserler o sezonunun "unutamadıklarıma" yazılırlar; geçen seneki stephan micus hala zihnimde bir yerlerde dolaşıyor...

benim için bu seneki akbank caz'ın sürprizi yunanlı piyanist vassilis tsabropoulos oldu; "the promise" başlıklı solo piyano konseri 15 ekim 2009 perşembe akşamı aya irini'de.

tsabropoulos'u, cellist anja lechner ile yaptığı 2004 tarihli "chants, hyms and dances" albümünden tanıyorum. ikilinin, georges ivanovitch gurdjieff'in enfes kafkas ezgileri ile tsabropoulos'un aynı derecede etkileyici bizans ezgilerini minimal düzenlemeler ve aşkın bir duyarlılıkla seslendirdikleri albümü, bana hediye edildiği iki sene önceki yaşgünümden beridir ayrılamadığım, üzüntümde de sevincimde de dönüp dönüp tekrar dinlediğim bir kayıt.

umarım tsabropoulos ilerde lechner ile de kentimize konuk olur...

kentsel mekana nüfuz eden bedenler

(fotoğraflar: ann van poperingen)

willi dorner'in koregrafisi yaptığı "bodies in urban spaces" dans enstalasyonu paris, viyana, stockholm, oslo, bern ve lille'den sonra geçtiğimiz haftasonu berlin'i mekan tutmuş.
orada olmak varmış!

ilk ağızdan izlenimler ve daha fazla görsel için

mathilde monnier istanbul'da!

mathilde monnier'in "gustavia" ile idans'ın üçüncüsünün programında olduğu idans'ın sitesinde yazıyordu, ama monnier'in sitesinde görünmüyordu. 2009 güz programıyla birlikte istanbul gösterileri de gözüktü, tarih kesinleşti: 27-28 ekim. mekan, büyük ihtimalle garajistanbul olacak.

"gustavia" bizzat monnier'in de dans ettiği iki kişilik bir yapıt. diğer koreograf-dansçı ise ispanyol la ribot. monnier ile la ribot, geçen sene montpellier'de prömiyeri gerçekleştirdikleri "gustavia"da burlesk sanatın dünyasında geziniyorlar; el pais "gustavia"daki iki anti-kahraman için marcel marceau ile buster keaton'ı akla getirdiklerini yazmış.
"gustavia"nın tam da "gülmek/ağlamak" temalı üçüncü idans'a yakışan bir gösteri olacağı kesin!

mathilde monnier daha önce istanbul'a 1999'da tiyatro festivali'ne gelmişti; grubu
centre choréographique national de montpellier, müziğini heiner goebbels'in yaptığı "les lieux de la" (o yerlerden)'i sahnelemişti.
meraklısı, bir kaç yıl önceki if bağımsız film festivali'nde boş salonlara oynayan avant-garde sinemacı claire denis'in "vers mathilde" adlı filmini kaçırmamıştır.

cazcılardan bu sezon kimler istanbul'da?

23 ekim 2009 joe lovano, crrks
24 ekim 2009 richard bona, crrks
31 ekim 2009 branford marsalis, crrks
14 kasım 2009 diego el cigala
21 kasım 2009 the overtone quartet with dave holland, chris potter, jason moran, eric harland
06 şubat 2010 joshua redman quartet, işsanat
01 nisan 2010 manu katché, işsanat

prova notları

haluk bilginer'in oyun atölyesi'nin çok güzel bir uygulaması var: prova notları.

oyun atölyesi moda'ya taşındığından beridir oyun kitapçıklarında prova notlarının kısaltılmış bir versiyonu bulunur. oyun öncesinde/arasında/sonrasında bunları okumak çok keyiflidir.
geçen yıl internet sitesinde dolaşırken keşfetmiştim "prova notları" kısmının -doğal olarak- burada da bulunduğunu. o zaman akıl edemediğim ama biraz düşünsem -işin doğası gereği- tahmin edebileceğim :-) bir uygulamaları varmış meğerse: prova notlarını günü gününe internette yayınlamak.

27 temmuz'dan beridir topluluğun yeni oyunu "7"nin yaratım sürecinin sahne üstündeki kısmına bütün keyfi ve karın ağrılarıyla tanıklık etmek mümkün.

tiyatro öğrencilerine eminim çok faydalı, tiyatroseverlere ise işin mutfağını bütün doğallıyla ortaya döken bu "cesaretli" uygulama için oyun atölyesi'ne teşekkürler!

çarşambaları boşaltmak lazım; albert long salonu'nun güz 2009 programı açıklandı

"...

Özellikle bu dönem çağrımızı kabul eden efsanevi piyanist Alfred Brendel bizi müthiş onurlandırdı...

Albert Long Hall’ün eski dostlarından Emma Kirkby ve London Barok topluluğu bu kez Handel’in Italya’da bestelediği yapıtları seslendirecekler...
İlk kez bir erkek sopranoyu da org ve viyol eşliğinde dinleyeceğiz. Tıpkı 17., 18. yüzyılın kastratoları gibi Farinelli benzeri kadife bir ses tonuyla Radu Marian dinleyiciyi büyüleyecek...
Brahms gecemizin birbirinden alımlı üç hanım sanatçısına ünlü viyolacı Ben-Ziony katılıyor. Brahms’ın oda müziğiyle unutamayacağımız bir romantizm yaşatacaklar bize...
La Cetra d’Orfeo, bu kez daha kalabalık bir kadro ve rengarenk bir koreografiyle eski İspanya’dan ve eski İngiltere’den aşk şarkılarını, aşk danslarını canlandıracak...
Geçen yaz uçak kazasında yitirdiğimiz okulumuzun değerli mezunu Ceren Necipoğlu’nu anmak üzere en yakın iki arpist arkadaşı, Pancaroğlu ve Perrin, onun sevdiği yapıtlardan oluşan bir arp-duo dinletisi sunacaklar...

..."

Evin İlyasoğlu
Klasik Müzik Koordinatörü

tam program için

trisha brown dance company istanbul'da!

anlaşılan, cemal reşit rey konser salonu nihayet perdelerini yeniden modern dansa açıyor!

iki senedir genel sanat yönetmeni olan yalçın çetinkaya'ya, salonu eski şaşalı günlerinden daha mükemmel bir seviyeye taşıdığı için çoktandır minnettardık. müzik açısından carnegie hall seviyesine çıkarmayı hedeflediği salonun son iki yılki programı hem kalitenin yükseliği hem de bilet fiyatlarının uygunluğu açısından rüya gibiydi.

tek eksik, salonunun çok elverişli olduğu küçük ölçekli çağdaş/modern dans gösterilerine kapalı olmasıydı.
salonun eski dönemlerinde gerek sezon içinde gerekse nisan'da düzenlenen mini festivalde çok iyi toplulukları izleme şansımız olmuştu.
yalçın çetinkaya bence yanlış bir seçimle salonu çağdaş dansa kapatırken, rusya'dan klasik bale topluluklarına açıyordu ki, crr'nin sahnesi klasik bir bale için yeterli ölçülere sahip olmadığından koreografiler sahneye sığmıyordu.

neyse ki, salonun politikası yavaş yavaş değişiyor olmalı çünkü 04-05 kasım tarihlerinde çağdaş amerikan dans sahnesinin en önemli ve popüler isimlerinden trisha brown'un dans topluluğu crr'ye konuk olacak.
program daha belli değil, ancak grubun internet sitesinde "repertuvar programı" başlığıyla sunulduğuna göre büyük ihtimalle "l’amour au théâtre" (2009), "you can see us" (1995) ve "set and reset" (1983) sahnelenecek.
iki akşam farklı program mucizesi gerçekleşirse trisha brown'un erken dönem yapıtlarından bir seçkiyi de izleme imkanımız olabilir.

kasım'da trisha brown, nisan'da paul taylor; amerikalıların istanbul'a ilgisi artmaya başladı gibi...

antenleri hotbird'e çevirme zamanı

efsanevi televizyon kanalı arte'nin eylül sürprizleri inanılacak gibi değil!
işte bunlardan birkaçı:

5 eylül 2009, cumartesi : 24h berlin
yaklaşık bir yıl önce, 5 eylül 2008'de tam bir gün boyunca berlin'de yapılan 750 saatlik çekimlerin kurgulanmasıyla oluşturulan bir kent belgeseli.
belediye başkanı klaus wowereit'tan daniel barenboim'a, sokaktaki evsizden, çöpçüye kadar her "çeşit" berlinli ile yapılmış çekimlerin gerçekzamanlı gösteriminden oluşan program 5 eylül cumartesi sabahı 6.00'da başlayıp 6 eylül pazar sabahı 6.00'da bitecek.

6 eylül 2009 pazar : dört mevsim - vivaldi
akamus (akademie für alte musik berlin) üyeleri ile sacha waltz'ın dansçılarından koreograf juan kruz diaz de garaio esnaola'nın ortak projesi olan "4 elemente 4 jahreszeiten"ı geçtiğimiz ocak ayında işsanat'ta seyretme şansına ermiştik.
o zamanki izlenimlerimi "...taş, toprak, ateş, mum, hava, su, taze yaprak, kağıt, elma, su, tüy, kar, kumaş, kırmızı kurdele, güneş, kuru yaprak, orman, merdiven, ateş, rüzgar, sandalye, çıplak ayak, kırık çalgı, yağmur, gökgürültüsü, şimşek... hepsi, hepsi vardı sahnede, bir de alçakgönüllü müzisyenler ve müthiş bir dansçı!" diyerek bitirmiştim.
canlı izleyemeyenler ve tekrar tekrar izlemek isteyenler için, bu projeden "vivaldi - 4 mevsim" kısmının 2009 tarihli, 44 dakikalık televizyon kaydı vazgeçilmez olacak.
o zamana kadar, ısınmak için:


7 eylül 2009 pazartesi: shakespeares sonette
evet, yanlış okumadınız, daha geçtiğimiz nisan'da prömiyer yapmış, rejisi robert wilson'a, müzikleri rufus wainwright'a ait berlinli kumpanya'nın şekspir gösterisi.
inanılmaz, di mi!
wainwright'ın nasıl "oscar"ı aldığını, wilson'un nasıl seyirciye gülme izni verdiğini ve gösteriden sahneleri merak edenlere:

rufus wainwright'ın tatlı şımarıklığı ile nasıl almanca şarkı söylediğini merak edenlere:

arzu tramvayı

"arzu tramvayı" (a streetcar named desire); tennessee williams'ın 1947 tarihli başyapıtı şu aralar dünya tiyatro sahnelerinde oldukça revaçta.
işte bir kaç güncel örnek:


berlin'in, yapımlarıyla günün nabzını tutan tiyatrosu schaubühne am lehninger platz geçen sezon oynamaya başladı "arzu tramvayı"nı.
yönetmeni, kurumun ayrıksı adamı thomas ostermeier değil, benedict andrews. ama oyuncu kadrosu topluluğun "starlarından" oluşuyor: blanche'da jule böwe, kowalski'de "benzersiz" lars eidinger. fotoğraflarından anladığım kadarıyla oyun, şaşmaz schaubühne tarzına sadık kalarak, orijinal mekan ve zamanından kopartılmış.

tam da bugünlerde londra'da donmar theatre'da sahnelenen "arzu tramvayı"nın en "cazip" tarafı ise blanche dubois'yı oynayan rachel weisz. oyunu sahneye amerikalı bir koreograf, rob ashford koymuş. kowalski'yi tanımadığım bir aktör, elliot cowan canlandırıyor.
oyun hakkında iyi eleştiriler de var, alacalı bulacalı olanlar da. neyse ki her türlüsünde rachel weisz'ın hakkı teslim edilmiş.
[michael winterbottom'un kıyıda kalmış bir filmi vardır: "i want you" (1998). adını elvis costello'nun aynı adlı şarkısından alan bu film bana göre tutku, saplantı, arzu üzerine yapılmış en etkileyici filmlerden biridir. iki şeyi; berberliğin (saç kesmenin, berber-müşteri ilişkisinin) aslında ne kadar "intim" bir alt-ton barındırabileceğini ve, filmin "arzu nesnesi"ni oynayan rachel weisz'ın ne kadar iyi bir oyuncu olarak varlığını ben ilk defa o filmde fark etmiştim. sonradan, maalesef ender olarak kalitesine uygun filmlerde oynayan weisz'ın, genç yaşına rağmen, blanche dubois karakterine çok yakışmış olacağını düşünüyorum.]
londra'daki yorumda bir de; aynı 1951'deki elia kazan imzalı film versiyonunda olduğu gibi, oyunun esas etrafında döndüğü karakter olan blanche'a yoğunlaşılmış olması takdir toplamış. [elia kazan'ın filmden önce yönettiği 1947 tarihli tiyatro versiyonunda kowalski'yi oynayan marlon brando'nun, jessica tandy'den (blanche) rol çaldığı, ve hatta elia kazan'ın filmi başta yönetmek istemeyip sonradan fikir değiştirmesinde, sinema sanatının imkanlarını (örneğin kurguyu) kullanarak blanche-kowalski dengesini daha doğru kurmak istemesinin yattığı söylenir.]

başka benzersiz bir kadın oyuncu, cate blanchett da blanche dubois'ya hayat vermeye hazırlanıyor.
ingmar bergman'ın fetiş oyuncusu ve eski eşi liv ullmann "arzu tramvayı"nı sydney theatre company'nin bir yapımı olarak yönetecek. oynadığı filmler kadar, yönetmenliğini yaptığı filmlerde de "kadın"a eğilen, "kadın bakışı"nı koruyan liv ullmann'ın "arzu tramvay"ına farklı bir yorum getireceğinden eminim.
1 ekim'de sydney'de prömiyer yapacak oyun kasım'da washington'da, aralık'ta new york'ta olacakmış.

son olarak; avrupa tiyatrosu'nun "haşarı çocukları"ndan leh krzysztof warlikowski, önümüzdeki sezon paris'te odeon tiyatrosu'nda sahneleyecek "arzu tramvayı"nı.
fransızca çevirisi olarak, zamanında jean cocteau'nun yaptığını değil, şimdilerde fransa'da pek tutulan (bu seneki avignon'da üçünü arka arkaya 11 saat süren, akşamdan başlayıp sabaha karşı biten bir maratonla olmak üzere, dört oyununu sahneleyen) lübnan asıllı kanadalı yazar-yönetmen wajdi mouawad'ın yapacağı yeni çeviriyi kullacak warlikowski.
başrollerde ise; kowalski'yi bir leh aktör, andrez chyra oynayacak, ve esas bomba: blanche'ı ise isabelle huppert canlandıracak! prömiyer 04 şubat'ta.

bize gelirsek; maalesef "arzu tramvayı"nın istanbul'da akılda kalıcı bir yorumunu seyrettiğimi hatırlamıyorum.
çok yıllar öncesinden, hayal meyal, kent oyuncuları'nın yapımını hatırlıyorum; blanche'ı oynayan yıldız kenter her zaman her türlü role bürünebilme becerisine sahip olsa da, kowalski rolünde müşfik kenter'in "biraz" yaşlı kaçtığını, o küçük yaşıma rağmen ben bile hissetmiştim.
bir kaç yıl önce ise, bu oyunu istanbul'da en son sahnelemeye yeltenmesi gereken kurum olan şehir tiyatroları'nın programındaydı, hem de "ihtiras tramvayı" adıyla! dayanamamış, kötü olacağını bile bile gitmiştim ve maalesef, beni hayal kırıklığına uğratmamışlardı.
filme çekildiği yıllarda amerikan sansürüyle başı oldukça derde girmiş bu oyunu, ne akla hizmet, ne amaçla, neyi anlatmak üzere sahnelemeye kalkıştıklarını anlamış değilim. neyse..
bizde bu oyun "hakkıyla" ancak özel bir tiyatroda sahnelenebilir; o da cesaretli ve yeniliğe açık olanında!

sidi larbi cherkaoui ve yapıtlarının 2009-2010 yolculuğu

2009-2010 tour schedule of sidi larbi cherkaoui & his pieces
2009-2010 termine von sidi larbi cherkaoui & seinen stücken

d'avant, 2002 (damien jalet, luc dunberry ve juan kruz diaz de garaio esnaola ile)
foi, 2003 (toneelhuis antwerpen ve capilla flamenca ile)
myth, 2007 (toneelhuis antwerpen ve ensemble micrologus ile)
apocrifu, 2007 (dimitri jourde, yasuyuki shuto ve a filetta ile)
origine, 2008 (kazutomi kozuki, daisy phillips, valgeour runarsdottir, shawn mothupi ve ensemble sarband ile)
sutra, 2008 (şaolin rahipleri, anthony gormley ve szymon brzóska ile)
adam & eve, 2008 (shantala shivalingappa ile)
three spells, 2009 (damien jalet ve christian fennesz ile)
orbo novo, 2009 (cedar lake contemporary ballet ve szymon brzóska ile)
dunas, 2009 (maria pagés ile)
babel, 2010 (damien jalet ile)


09.09.09 origine hannover, orangerie herrenhausen
10.09.09 origine hannover, orangerie herrenhausen
11.09.09 sutra perm, territory festival
12.09.09 sutra perm, territory festival
15.09.09 sutra belgrad, bite festival
20.09.09 sutra ljubljana, cankarjev dom
24.09.09 sutra düsseldorf, altstadt-herbst festival
25.09.09 sutra düsseldorf, altstadt-herbst festival
25.09.09 origine nitra, international theatre festival divadela nitra
25.09.09 apocrifu paris, cite de la musique
26.09.09 sutra düsseldorf, altstadt-herbst festival
26.09.09 apocrifu paris, cite de la musique
27.09.09 sutra düsseldorf, altstadt-herbst festival
30.09.09 apocrifu antwerp, de singel
30.09.09 sutra hamburg, kampnagel

01.10.09 apocrifu antwerp, de singel
01.10.09 sutra hamburg, kampnagel
02.10.09 apocrifu antwerp, de singel
02.10.09 sutra hamburg, kampnagel
03.10.09 apocrifu antwerp, de singel
03.10.09 sutra hamburg, kampnagel
08.10.09 apocrifu st.pölten, festspielhaus
13.10.09 in the spirit of diaghilev londra, sadlers wells theatre (prömiyer)
14.10.09 in the spirit of diaghilev londra, sadlers wells theatre
15.10.09 in the spirit of diaghilev londra, sadlers wells theatre
16.10.09 in the spirit of diaghilev londra, sadlers wells theatre
16.10.09 sutra pekin, national performing arts centre
17.10.09 in the spirit of diaghilev londra, sadlers wells theatre
17.10.09 sutra pekin, national performing arts centre
20.10.09 origine noisy-le-sec, le théatre des bergeries
20.10.09 orbo novo new york, the joyce theater
20.10.09 sutra şanghay, grand theatre
21.10.09 sutra şanghay, grand theatre
21.10.09 orbo novo new york, the joyce theater
22.10.09 orbo novo new york, the joyce theater
23.10.09 orbo novo new york, the joyce theater
23.10.09 dunas singapur, esplanade (prömiyer)
24.10.09 orbo novo new york, the joyce theater
24.10.09 dunas singapur, esplanade
24.10.09 origine sevilla, teatro central
25.10.09 orbo novo new york, the joyce theater
25.10.09 origine sevilla, teatro central
28.10.09 origine granada, teatro alhambra
30.10.09 dunas girona, teatro municipal

04.11.09 sutra montreal, théatre maisonneuve de la place des arts
05.11.09 sutra montreal, théatre maisonneuve de la place des arts
06.11.09 sutra montreal, théatre maisonneuve de la place des arts
07.11.09 sutra montreal, théatre maisonneuve de la place des arts
07.11.09 in the spirit of diaghilev ipswich, the jerwood dancehouse
08.11.09 sutra montreal, théatre maisonneuve de la place des arts
11.11.09 sutra ottawa, national arts center
12.11.09 sutra ottawa, national arts center
12.11.09 in the spirit of diaghilev ipswich, the jerwood dancehouse
13.11.09 in the spirit of diaghilev barcelona, teatre nacional de catalunya
14.11.09 in the spirit of diaghilev barcelona, teatre nacional de catalunya
15.11.09 in the spirit of diaghilev barcelona, teatre nacional de catalunya
18.11.09 dunas madrid, autumn festival 2009
19.11.09 dunas madrid, autumn festival 2009
19.11.09 in the spirit of diaghilev paris, théatre national de chaillot
20.11.09 dunas madrid, autumn festival 2009
20.11.09 in the spirit of diaghilev paris, théatre national de chaillot
21.11.09 dunas madrid, autumn festival 2009
21.11.09 in the spirit of diaghilev paris, théatre national de chaillot
24.11.09 adam & eve londra, sadler's wells
25.11.09 adam & eve londra, sadler's wells
27.11.09 three spells hasselt, cultuurcentrum hasselt
28.11.09 in the spirit of diaghilev dijon, opera de dijon
29.11.09 in the spirit of diaghilev dijon, opera de dijon

01.12.09 myth antwerp, bourla
02.12.09 myth antwerp, bourla
02.12.09 dunas roma, teatro olimpico
05.12.09 origine antwerp, bourla
16.12.09 in the spirit of diaghilev monako, monaco dance forum
17.12.09 in the spirit of diaghilev monako, monaco dance forum
29.12.09 d'avant berlin, radialsystem
30.12.09 d'avant berlin, radialsystem
31.12.09 d'avant berlin, radialsystem

02.01.10 d'avant berlin, radialsystem
06.01.10 foi antwerp, bourla
07.01.10 foi antwerp, bourla
08.01.10 foi antwerp, bourla
09.01.10 foi antwerp, bourla
22.01.10 sutra lizbon, centro cultural de belem
23.01.10 sutra lizbon, centro cultural de belem
26.01.10 foi leuven, 30cc
27.01.10 orbo novo neuss, stadthalle neuss
28.01.10 orbo novo (bölümler) bonn, theater bonn
29.01.10 in the spirit of diaghilev lüksemburg, grand théatre
30.01.10 in the spirit of diaghilev lüksemburg, grand théatre
30.01.10 three spells roeselare, cc de spil
30.01.10 orbo novo (bölümler) leverkusen, leverkusen forum
31.01.10 orbo novo (bölümler) remscheid, teo otter theater

02.02.10 orbo novo (bölümler) wolfsburg, theater wolfsburg
05.02.10 orbo novo (bölümler) erfurt, theater erfurt
26.02.10 sutra new zealand international festival
27.02.10 sutra new zealand international festival
28.02.10 sutra new zealand international festival

01.03.10 sutra new zealand international festival
02.03.10 sutra new zealand international festival
03.03.10 sutra new zealand international festival
08.03.10 three spells leuven, stuk
08.03.10 origine arras, casino d'arras
09.03.10 three spells leuven, stuk
10.03.10 origine dijon, opéra de dijon
11.03.10 origine dijon, opéra de dijon
12.03.10 sutra londra, sadler's wells
13.03.10 sutra londra, sadler's wells
13.03.10 orbo novo selanik, thessaloniki megaron
14.03.10 sutra londra, sadler's wells
15.03.10 sutra londra, sadler's wells
16.03.10 sutra londra, sadler's wells
17.03.10 sutra londra, sadler's wells
17.03.10 orbo novo atina, athens concert hall
21.03.10 sutra londra, sadler's wells
22.03.10 sutra londra, sadler's wells
23.03.10 sutra londra, sadler's wells
24.03.10 sutra londra, sadler's wells
25.03.10 sutra londra, sadler's wells
26.03.10 sutra londra, sadler's wells

16.04.10 orbo novo baden-baden, festspielhaus
27.04.10 babel brüksel, de munt la monnaie (prömiyer)
28.04.10 babel brüksel, de munt la monnaie
27.04.10 sutra birmingham, international festival
28.04.10 sutra birmingham, international festival
29.04.10 babel brüksel, de munt la monnaie
30.04.10 babel brüksel, de munt la monnaie

01.05.10 sutra lahey, lucent danstheater
04.05.10 babel zürih, theaterhaus gessnerallee
05.05.10 babel zürih, theaterhaus gessnerallee
05.05.10 orbo novo (bölümler) portland, arlene schnitzer concert hall
07.05.10 sutra frankfurt am main, jahrhunderthalle
07.05.10 orbo novo los angeles, royce hall ucla
07.05.10 dunas brugge, concertgebouw
08.05.10 babel cenevre, batiment des forces motrices
09.05.10 babel cenevre, batiment des forces motrices
10.05.10 sutra tilburg, theaters tilburg
11.05.10 sutra hasselt, cultuurcentum hasselt
11.05.10 babel neuchatel, théatre du passage
12.05.10 sutra hasselt, cultuurcentum hasselt
14.05.10 sutra utrecht, stadsschouwburg utrecht
15.05.10 sutra utrecht, stadsschouwburg utrecht
18.05.10 babel londra, sadler's wells theatre
18.05.10 sutra rotterdam, nieuwe luxor theater
19.05.10 babel londra, sadler's wells theatre
19.05.10 sutra rotterdam, nieuwe luxor theater
21.05.10 sutra enschede, stadsschouwburg & muziekcentrum enschede
23.05.10 sutra remscheid, teo-otto theater
07.05.10 dunas rabat, teatro mohamed V
26.05.10 sutra bregenz
27.05.10 sutra bregenz

02.06.10 sutra istanbul, muhsin ertuğrul sahnesi
03.06.10 sutra istanbul, muhsin ertuğrul sahnesi
05.06.10 babel ludwigsburg, ludwigsburger schlossfestspiele
06.06.10 babel ludwigsburg, ludwigsburger schlossfestspiele
06.06.10 sutra köln
07.06.10 sutra köln
08.06.10 babel lüksemburg, grand théatre
09.06.10 babel lüksemburg, grand théatre
17.06.10 foi paris, parc de la villette
18.06.10 foi paris, parc de la villette
19.06.10 foi paris, parc de la villette
24.06.10 myth paris, parc de la villette
25.06.10 myth paris, parc de la villette
26.06.10 myth paris, parc de la villette

01.07.10 babel paris, parc de la villette
02.07.10 babel paris, parc de la villette
03.07.10 babel paris, parc de la villette
05.07.10 babel paris, parc de la villette
06.07.10 babel paris, parc de la villette
07.07.10 babel paris, parc de la villette
09.07.10 dunas lyon, theatres romains de fourviere
10.07.10 dunas lyon, theatres romains de fourviere
14.07.10 babel roma, villa adriani
15.07.10 babel roma, villa adriani
21.07.10 myth ludwigsburg, ludwigsburger schlossfestspiele
22.07.10 myth ludwigsburg, ludwigsburger schlossfestspiele
24.07.10 foi ludwigsburg, ludwigsburger schlossfestspiele
25.07.10 foi ludwigsburg, ludwigsburger schlossfestspiele

07.08.10 babel 's-hertogenbosch, theaterfestival boulevard
08.08.10 babel 's-hertogenbosch, theaterfestival boulevard

17.09.10 babel groningen, stadsschouwburg groningen
18.09.10 babel groningen, stadsschouwburg groningen

08.10.10 babel metz, l'arsenal
09.10.10 babel metz, l'arsenal
09.10.10 d'avant budapeşte, madach theater
10.10.10 d'avant budapeşte, madach theater

(kalın baskılı olanlarda sidi larbi bizzat dans etmektedir)
(cherkaoui himself will be dancing in bold written performances)
(cherkaoui tanzt in fett geschriebenen vorführungen)

[yukarıdaki listeyi hiç bir yerde bulamazsınız. ancak benim gibi bir deli varsa bir yerlerde, saatlerini harcayarak bir sürü farklı internet sitesine girip benzer bir listeyi oluşturabilir. çünkü; sidi larbi'nin kendi sitesi olmadığı ve farklı gruplarla çalıştığı için, ajandasının tamamına tek elden ulaşmak mümkün değil.
sidi larbi cherkaoui "mekansızlıktan" istanbul'a gelemiyor, bari buradan birileri yurtdışına gittiğinde olur da tarihleri denk gelirse, kaçırmasınlar temennisiyle hazırlanmıştır.]

wiener philharmoniker istanbul'da!

kim (iksv mi yoksa başka bir kurum mu?) getiriyor bilmiyorum, çünkü konser düzenleyicisi/mekanı belirtilmemiş ancak wiener philharmoniker -resmi internet sitesindeki bilgiye göre- 23 haziran 2010'da istanbul'da olacak.

["yılbaşı" ve "vals" : klasik müzik, darbe sonrası türkiyesinde bizzat yönetim kademesi tarafından tercih edilmesi dolayısıyla televizyonda da kendine prestijli bir yer edinmişti. her yılbaşı ertesinde, hikmet şimşek'in "şefkatle" sunduğu trt'deki pazar konseri programının vazgeçilmez içeriğini viyana filarmoni orkestrası'nın yeni yıl konseri oluştururdu. çok sonraları özel kanallar tarafından naklen de yayınlanmaya başlandı.
bu bakımdan, türkiye'de en çok tanınan yabancı orkestranın viyana filarmonisi olduğunu iddia etsem abartmış mı olurum; ciddiyim, alay etmiyorum!]

wiener philharmoniker'in önümüzdeki yaz, ljubljana ve atina'nın ardından -bir aksilik olmazsa- 23 haziran'da istanbul'da vereceği konserin şefi riccardo muti olacak, program ise sadece senfonilerden oluşacakmış: mozart'tan "linzer", schubert'ten "bitmemiş", çaykovski'den "patetik".
anlaşılan, katıksız/katkısız bir orkestra konseri dinleyeceğiz; hem de günümüzün en iyi şeflerinden birinin yönetiminde, dünyanın en iyi orkestralarından birinden...

wiener philarmoniker cepte sayılır da, berliner philharmoniker 2010'da gelmeyecek herhalde.
bp istanbul'a sadece bir kere, o da, her yıl avrupa'daki, berlin dışında bir şehirde -"avrupa konseri" adı altında- vermeyi gelenek haline getirdikleri 1 mayıs konserleri dolayısıyla -yanılmıyorsam 2000 yılında- aya irini'ye konuk olmuşlardı.
iksv 2010 dolayısıyla yeniden davet edince, "bir daha kesinlikle aya irini'de olmaz" demişler. geçtiğimiz güz lütfi kırdar'da ölçüm yapmaya gelecekti orkestranın akustik uzmanları. herhalde lütfi kırdar sınavı geçemedi ki, orkestranın 2009-2010 programında istanbul gözükmüyor...

YETER ARTIK!

öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, kentin modern sanatlar müzesi'ne girerken güvenlik kulübesindekiler "nereye?" diye soruyorlar; "lokantaya mı, müzeye mi?" anlamında!

demek ki, istanbul modern'in "işgal ettiği" antreponun tüketicilerinin çoğunluğu sanatseverler değil, boğaz kenarında topkapı sarayı'na nazır tıkınmak isteyen kent sakinleri; o kadar ki, müzenin içinden geçmeden (ve giriş ücreti ödemeden) hedeflerine ulaşabilsinler diye, dışarda, müzeden bağımsız işleyen bir asansöre yönlendiriliyorlar.

dünyanın bütün müzelerinde lokanta var; hatta işletmecilik açısından çoktandır kabul edilen bir gerçek, müzelerin sergilerden ziyade hediyelik eşya ve lokantadan para kazanmaları. ama herhalde dünyanın hiçbir müzesinde, istanbul modern'de olduğu gibi araç amacı aşmıyor!

bunları niye yazıyorum?
çünkü, bir yanım akm'nin "yenileme" adı altında bir ticari mekan haline getirilmemesi için dava açan aşağıdaki kurumlardan yana, diğer yanım ise, günümüzde artık böyle bir dönüşümün kaçınılmaz olduğunu söylüyor. çünkü zihniyet değişti!

yeter ki, bu dönüşümle elde edilecek gelir sanata geri dönsün.
bu temennimin de çok naifce olduğunun farkındayım; koca topkapı sarayı'nın bilet gelirlerinin direkt olarak topkapı sarayı müzesinin kasasına girmediğini biliyorken!

avrupa 2010 ajansı geçen hafta, yanına "liberal" mimarlarımızı alarak bir gövde gösterisi yaptı; ihsan bilgin'in slogan gibi lafı hala kulaklarda: "merdivenin nerede olacağına mahkeme karar vermesin!"
tamam, mahkeme vermesin, bilgin haklı. peki, kim karar verecek?
akm'nin yerleşik kurumlarının temsilcilerini göstermelik bir-iki toplantıya çağırıp da, "herkesin fikrini aldık" diyenler mi!

örneğin; almanya'da hiç kimse essen'deki alvar aalto'nun -1959'da bir yarışma sonucu kazandığı, ancak 1988 yılında tamamlanan- opera binasına, yenileme projesi adı altında bir lokanta eklemeyi aklından geçirir mi? geçirmez!
ama türkiye'de, hem de binanın mimarının öz oğlu (acaba hayati bey mezarında dönüyor mudur?) "değişiklik dıştan anlaşılmayacak" kisvesi altında aile mirasını deforme ediyor; istanbul modern'e taktığı asansörün bir diğerini, bu sefer "şeffaf" olanını, akm'ye yerleştirerek, bale stüdyosu yerine önerdiği lokantaya "herkesin" gidebilmesini sağlayarak... mevcut fuaye, gişe ve merdivenlerde değişiklikler yapıp yerine yerleştirdiği satış dükkanı ve kafeterya ile zemin katı taksim meydanı'na açılan ticari bir kimliğe büründürerek.

illa da akm'yi yenilemek istiyorlarsa; dedikleri gibi sahne teknolojisini yenilesinler, kışın çok ısıtan yazın hiç soğutmayan ısıtma-havalandırma sistemlerini, -2010 ajansının, yapının haziran 2008'de apartopar boşaltılmasına neden olarak gösterdiği- yangın tehlikesi yaratan elektrik tesisatını yenilesinler.
esas; büyük salona 8-10 yıl önce yerleştirilen "kişiliksiz" ve ergonomik olmayan "sinema koltuklarını" kaldırıp, yerine, yapının orjinalinde olan ve büyük ihtimalle hayati tabanlıoğlu'nun bizzat tasarladığı koltukların aynılarını yaptırıp koysunlar!
bir de, kanunlara kalırsa yapabileceklerini düşündükleri tek şey olan "badana boya yapsınlar", ben bir istanbullu sanatsever olarak razıyım.

geçtim akm'nin 2010 etkinliklerine yetiştirilmesini, ben biran önce akm'mi geri istiyorum!
çünkü, sanat fakiri bu mega-köyde bir senesi boşboşuna geçen ve tam bir şeyler yapılmaya başlanacak derken şimdi de bu dava yüzünden -gerçek geciktiricilere arkasına saklanacakları bir bahaneyi de altın tepside sunarak- daha da uzayan/uzatılan bu süreçte bir sanatsever olarak hayatım iyice kuraklaştı!
istanbul'un barajları su dolu, ama en kapsamlı tek kültür yapısı 1.5 yıldır bomboş!


07.08.2009
29.08.16363

BASIN TOPLANTISINA ÇAĞRI

İstanbul 9.İdare Mahkemesi Kültür Sanat Sendikası’nın Atatürk Kültür Merkezi’ne (AKM) ait avan proje tadilatına ilişkin İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 21.12.2008 gün ve 2268 sayılı kararı ile eki avan projelerin iptali ve yürütmenin durdurulması istemli talepleri yerinde buldu ve yürütmeyi durdurma kararı verdi.

İdare Mahkemesi’nin 03.07.2009 tarihinde oybirliği ile almış olduğu karar süreci hakkında kamuoyunu bilgilendirmek ve görüşlerimizi paylaşmak amacı ile Meslek Kuruluşları ve Sivil Toplum Örgütleri olarak 11 Ağustos 2009, Salı günü Saat: 13.00’de yapılacak basın toplantısına ve açık oturuma katılımınızı dileriz.

Saygılarımızla,
TMMOB Mimarlar Odası
İstanbul Büyükkent Şubesi
Yönetim Kurulu

Yer: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
Adres: Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası –Beşiktaş/İSTANBUL
0212 227 69 11

Çağrı Yapan Kuruluşlar ve Açık Oturum Katılımcıları:
Eyüp MUHCU - TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi YK Başkanı
Yavuz DEMİRKAYA - Kültür Sanat Sendikası (Kültür- Sanat Sen) Gn. Başkanı
Orhan KURTULDU - Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB)İstanbul Temsilcisi
Bedri BAYKAM - Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği ( UPSD) YK Başkanı
Orhan AYDIN - Nazım Hikmet Kültür Merkezi Temsilcisi
Nedim SABAN-Tiyatro Oyuncusu

blanca li'nin yeni yapıtı "el jardín de las delicias"dan görüntüler

choreography and direction blanca li film eve ramboz music tao gutierrez sets pierre attrait lights jacques châtelet video charles carcopino costumes tilmann grawe, laurent mercier dancers blanca li, glyslein lefever, margalida riera, géraldine fournier, yohann tete, rafa linares, jean-gérald dorseuil, stéphane lavallée, amin benassa piano jeff cohen production blanca li’s company coproduction montpellier dance festival 09, theater of narbonne, altstadtherbst kulturfestival (düsseldorf), drac ile-de-france, ccn (national choreographic center) of créteil and val-de-marne (home studio), studio of the "maison des arts" (créteil) film produced by « la maison »

eleştiri yazıları: le figaro, le monde

2009-2010 avrupa turnesi tarihleri

claudio abbado on listening

"My grandfather used to take me for walks in the mountains, and he didn't say very much. I learned from him to listen to silence. And for me, listening is the most important thing: to listen to each other, to listen to what people say, to listen to music."

playing the building

David Byrne is once again making music with architecture. This former Talking Heads frontman is staging “Playing the Building,” an installation in which a structure becomes an instrument, at the Roundhouse Theater in London.

The piece allows visitors to make the walls and ceiling vibrate and oscillate through a series of cables attached to a pump organ. The music — cacophonous and clangy — isn’t Bach, Mr. Byrne told The A.P., but that’s intentional. “It kind of levels the playing field as far as performance goes,” he said. “We are all equally amateur at it.”

The Roundhouse, where the Talking Heads played with the Ramones and the Stranglers in 1976 to a crowd that expressed its appreciation by spitting, was built in 1846 as a railway station and has been a concert hall off and on since the 1960s.
Marcus Davey, the theater’s artistic director, said, “This is the first time the Roundhouse has a chance to play for itself.”
The installation runs from Saturday until Aug. 31.

when a great choreographer dies, does their work die with them?

...
"Interestingly, the people least bothered about the idea of legacy seem to be the choreographers themselves. Martha Graham, who died in 1991, asserted that she wanted her work to disappear with her. Cunningham serenely insisted he didn't "care about the future" – his concern was "now". Morris, who has now arguably taken on the mantle of America's greatest living choreographer, has claimed it doesn't make him "sad when dances die"."
...

geçkin delikanlıyla istanbul'da vals

neredeyse 3 saat süren konserin son selamında leonard cohen sahne amirine, ışık tasarımcısına, tur düzenleyicine ve yanında onunla birlikte omuz omuza selama çıkan -şarkı aralarında enstrümanları değiştiren- sahne teknisyenlerinin hepsine, adlarıyla anarak teşekkür etti. sahne arkasında onları doyuran aşçılara da minnetini sunmayı ihmal etmedi.
açıkhava'da söylediği son şarkının son sözleri "bu adam seni gülümsetmek/mutlu etmek için çalışmaya devam ediyor" idi...

sakız gibi çiğnenmiş bir tabir vardır ya "seksenlik delikanlı" diye; leonard cohen tam da "seksenine merdiven dayamış bir delikanlı" olarak bu akşam açıkhava'da inanılmaz bir konser verdi; müzik performansı bir yana, nazik, hatırşinas, müzisyen arkadaşlarına ve seyircilerine saygılı ve had safhada centilmendi.

şarkı söylerken bedeninin aldığı pozisyonlar müthiş estetikti. bacaklarını dizlerden hafif kırarak ayakta bir duruşu vardı ki bence muhteşemdi; aynı anda hem karizmatik hem kırılgan hem de maskulen ancak böyle olunabilirdi.

grup bütünüyle bambaşka bir müzik terbiyesi, ve yaptıkları işe saygıyla çıktılar sahneye; istanbul'un akşam bile dinmeyen nemli atmosferine rağmen hepsi siyah ceketli, kravatlı, beyaz gömlekli ve siyah şapkalıydılar.

konser tam 9'da başladı, 15-20 dakikalık ara dahil, 12'ye 10 kala bitti. cohen is olarak 5 şarkı söyledi; sadece bisler yarım saat sürdü.

konserin müzik kalitesi üç seviyedeydi; cohen'e eşlik eden müzisyenlerden bazıları 3-4 farklı çalgı çalıyorlardı. aralarında şapkası beyaz ve başı kel olan müzisyen hem müzikal yetkinliği hem de sevimliliğiyle herkesin sempatisi topladı. barcelonalı gitarist ise harikalar yarattı; hele de gitardan ud sesi çıkardığı solosuyla bizleri büyüledi.

leonard cohen istanbul'da konser vereceği ilk açıklandığında dileğim, bana göre son 50 yılın en mükemmel şarkısı olan "famous blue raincoat"u ondan canlı dinlemekti.

o zaman bir arkadaş hevesimi kırmıştı; geçen seneki turnede o şarkı listede yoktu diyerek. hatta, cohen o şarkıyı konserlerde pek seslendirmez de, demişti üstüne.

yine de bir umut vardı içimde, ve dileğim gerçekleşti!

daha herkes yerlerine oturmamışken, cohen dinlemeyenlerin bile bildiği "dance me to the end of love" şarkısıyla başlayan konserin bis şarkılarından üçüncüsü "famous blue raincoat" oldu. konser boyunca yavaş yavaş yükselen dolunay açıkhava'nın iyice üstüne gelmiş bizleri ışığıyla yıkarken, sahnede cohen, elinde gitarı ve beyaz şapkalı/kel müzisyenin armonikası eşliğinde, sahne ışığıyla bütünüyle maviye boyanmış olarak bu inanılmaz hüzünlü şarkıyı söyledi bizlere...

leonard cohen, geçen yılki dar kapsamlı turnede istanbul'a gelmemiş olmasını bu konserle fazlasıyla affettirdi. hatta, bu kaçırılmayacak konseri tekrar seyretmek isteyenlere yarın akşam (06.08) bir kere daha açıkhava'da olacak!

nigel kennedy tekrar istanbul'da!

nigel kennedy "hendrix" projesiyle 25, 26, 27 kasım 2009 tarihlerinde babylon'da olacak.

ufuktaki muhtemel bir seyahatin yüzey araştırması