mehmet kerem özel'in hayata ve sanata dair yaşadıklarını, takip ettiklerini, tanık olduklarını ve izlenimlerini paylaştığı günlüğü. [for english version please visit danzon2017.blogspot.com.tr]
18 Mart 2011 Cuma
30.yılda film önerileri
. tabii ki büyük heyecanla beklediğim "pina 3d". bu filme bilet bulamayanlar kızmasın çünkü ben bir şımarıklık yapıp iki seansa gidiyorum!
. lübnan asıllı kanadalı wajdi mouawad'ın "yangınlar" oyununu bu yıl istanbul'da rotterdam günlerinde ro theater'dan büyülenerek ve ürpererek izlemiştim. konusuyla da, sahnelemesiyle de mükemmeldi. kanada yapımı oyunun film uyarlaması "incendies" (içimdeki yangın) da çok iyi eleştiriler almış. heyecanlıyım!
. zamanında "yeşil papayanın kokusu" ile bizleri büyülemiş şiirsel filmlerin ustası tran anh hung'un son filmi "noruwei no mori" (imkansızın şarkısı) bir murakami uyarlaması.
. imdb puanı düşük de olsa pieter brueghel'i konu eden bir filmi kaçırmam: lach majewski'nin "the mill and the cross" (değirmen ve haç)'ı.
. "balıklı bulgur" ile dikkat çeken abdellatif kechiche'nin vaatkar yeni filmi: "vénus noire" (siyah venüs).
. "suriyeli gelin" ile ortadoğu coğrafyasına ironik bakışlı filmler hediye eden eran riklis'in "shlihuto shel ha'memuneh al mash'abei enosh" (insan kaynakları müdürü) adlı filmi.
. sayısız filmiyle beni derinden etkilemiş mike leigh ustanın son filmi: "another year" (ömrümüzden bir sene).
. hakkında merak uyandırıcı şeyler okuduğum "never let me go" (beni asla bırakma).
. son yıllarda eski formunda olmasa da, yıllar önce beni "kelebek avı" ile vurmuş olan gürcü usta otar iosseliani'den "chantrapaz" (işe yaramaz).
. iki yıl önce, sinemaya geri dönüş filmi "anna ile dört gece" ile çarpılmış olduğum jerzy skolimowski'nin "essential killing" (ölümüne kaçış)ı.
. "tony manero" ile sinemaya arızalı bir karakter hediye etmiş olan şilili pablo larrain'in -adından da anlaşılacağı üzere aynı minvalde devam ettiğini düşündüren- "post mortem" (morg görevlisi) adlı filmi.
. "before the rain" ile herkesi derinden etkileyen, sonrak ihiç bir filmininse vasatı aşamadığı milcho manchevski'nin, "yağmurdan önce" hatırına merak ettiğim "majki" (anneler)i.
. ingiliz alt sınıfına bakışıyla her filminde benzersiz durumların altını çizen oyuncu-senarist-yönetmen peter mullan'ın son filmi "neds" (serseriler).
. 1996'daki festivalde alkazar'da 7.5 saatlik "şeytan tangosu"nu izleyenlerden biri olarak kaçırmayacağım son bela tarr filmi "a torinoi lo" (torino atı). hele fatih özgüven hakkında iyi şeyler yazmışken.
. "bay lazarescu'nun ölümü" ile beni çarpan cristi puiu'nun "aurora" (şafak)'ı.
keşfetmeyi düşündüklerim:
. sound of noise (yaşamın ritmi), ola simonsson & johannes stjärne nilsson
. la vida util (faydalı hayat), federico veiroj
. as if i am not there (yokmuşum gibi), juanita wilson
. shi (şiir), lee chang-dong
. jodaeiye nader az simin (bir ayrılık), asghar farhadi
. la nostra vita (hayatımız), daniele luchetti
. good neighbours (canım komşularım), jacob tierney
. the edge (kray), alexey uchitel
. morgen (yarın), marian crisan)
. erratum (düzelti), marek lechki
. lucia, nikes atallah
. mesa sto dasos (ormanda), angelos frantzis
. homme au bain (banyodaki adam), christophe honoré
. schastye noe (mutluluğum), sergei loznitza
. ano bisiesto (artık yıl), michael rowe
. attenberg, athina rachel tsangari
. made in poland, przemyslaw wojcieszek
eskilerden ne yapıp edip sinemada seyretmek istediklerim:
. bodas da sangre (kanlı düğün), carlos saura
. nénette et boni, claire denis
. sitcom, françois ozon
. il grido (çığlık), michelangelo antonioni
. mauvais sang (kötü kan), léos carax
. i soliti ignoti (bilinmeyen kişiler), mario monicelli
eskilerden ne yapıp edip sinemada seyredilmeli diyebileceklerim:
. andrey rublev, andrei tarkovski
. mephisto, istvan szabo
. el-haimoune (çöl işaretçileri), nacer khemir
. europa (avrupa), lars von trier
. chungking express, wong kar-wai
. vive l'amour (yaşasın aşk), tsai ming-liang [olur da bu filme benim tavsiyemle giderseniz sakın küfür etmeyin. 1996'da küflü dünya sinemasında seyrettiğim film boyunca salon gittikçe tenhalaşmış ve filmin sonunda bir avuç insan kalmıştık. ama değiyor, inanın!]
. bonnie and clyde, arthur penn
. 40m2 almanya, tevfik başer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder