bir postacı paketlerle dolu bisikleti ile sahneye demir atıp, taşıdığı büyüklü küçüklü paketleri açarak, aynı ulaştırdığı karpostalların arkasını okurken hayal ettiği cennetleri, denizleri, kumsalları, kıyı kasabalarını, sirkleri birebir sahnede seyircilerin gözünün önüne sererse ne yapılır; hayranlık ve hayretle seyredilir sadece. ben ve bu akşam fransız kültür’ü dolduranlar da öyle yaptık zaten.
bizi bu büyüye tanık eden, yani sahnedeki minyatür dünyayı akla gelmeyecek nüansları ile hazırlayan ve canlandıran, bir saat boyunca oynattığı her bir objeyle birlikte, bedeninin bütün uzuvlarını katarak o objeye bürünen, kah bir sinek olan, kah bir denizkızı, kah bir köpekbalığı, kah bir ipcambazı olan bu “çılgın” sanatçı, fransız velo tiyatro topluluğunun üyesiydi. gösterinin adı ise “enveloppes et déballages”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder