Uzaklarda bir yerden pes bir cam çatırtısı işitildi, sonra boğuk bir kadın çığlığı koptu ama hemen kesildi. Cin mi, peri mi belirsiz bir uğursuzluk koridordaki duvar kâğıtlarına çarptı, ardından muayenehaneye yönelerek burada bir şeyleri devirdi ve anında geri uçtu. Kapılar çarpılmaya başlandı ve Darya Petrovna'nin tiz çığlığı işitildi mutfaktan.
Ardından Sarikov ulumaya başladı.
"Ya Rabbi! Gene ne oluyor?" diye bağırdı Filip Filipoviç kapılara atılırken.
"Kedi," diye düşündü Bormental ve profesörün ardından fırladı. Koridoru hızla geçip girişe daldılar. Oradan tuvalet ve banyoya giden koridora döndüler. Mutfaktan Zina sıçradı ve Filip Filipoviç'le burun buruna çarpıştı.
Filip Filipoviç çılgınlar gibi bağırmaya başladı:
"Kaç kere söyledim, evde kedi istemiyorum diye! Nerede o? Ivan Arnoldoviç, kabul odasındaki hastaları sakinleştirin
Tanrı aşkına!"
"Banyoda, banyoda oturuyor lanet iblis," diye bağırdı nefes nefese Zina.
Filip Filipoviç banyonun kapısına yüklendi, ancak kapı yol vermedi.
"Açın derhal!"
Cevaben kilitli banyonun duvarlarında bir seyler sıçramaya başladı, taslar devrildi, Şarikov'un yabani sesi kapının ardından boğuk boğuk kükredi:
"Şuracıkta gebertecegim seni!"
Suyun borulardan ilerlediği ve gürültüyle akmaya başladığı işitildi. Filip Filipoviç tüm ağırlığını vererek kapıyı zorladı. Darya Petrovna sırılsıklam terlemiş vaziyette ve çarpılmış yüz ifadesiyle mutfağın eşiğinde göründü. Ardından tavanın hemen altında banyodan mutfağa doğru açılan yüksek camın üzerinde bir çatlak belirdi, sonra çatlak kurt misali ilerledi ve iki cam kırığı indi aşağı. Kırıkların ardından da boynunda mavi kurdelesiyle, devasa boyutlarda kaplan desenli bekçi kılıklı bir kedi düştü. Kedi doğruca masanın üzerindeki uzun tabağın içine düşmüş ve tabağı boydan boya ikiye ayırmıştı. Tabaktan yere yuvarlandı, ardından da üç ayağı üstünde döndü, dördüncü ayağını dans eder gibi çırptı ve ossaat arka merdivenlere açılan dar aralığa kaçtı. Aralık genişledi, kedinin yerini başörtülü ihtiyar bir yüz aldı. İhtiyarın beyaz puanlı eteği tamamen mutfaktaydi artık. İhtiyar işaret ve bas parmaklarıyla dişsiz ağzını sildi, şişmiş delici gözleriyle mutfağı taradı.
Mihail Bulgakov
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Rusça aslından çeviren: Mustafa Kemal Yılmaz

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder